- 964 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Mutluluk O Tepenin Ardında
Bir kış sabahına daha uyanırken yorgun gezegen, günlerdir yüzünü esirgeyen güneş bulutlardan müsaade istemiş ve her zamanki güzelliğiyle parlamış açık mavi gökyüzünde.
İki eski dost yine kucaklaşmışlar kışa inat bir kararlılıkla.Sanki o gün dünya ve güneş gibi uyuyan tabiat da silkelenmiş biraz kendine gelmiş.Hani neredeyse ağaçlar çiçeğe duracak.
O gün başkaymış işte her şey...
Her zaman yaptığı gibi güneşe günaydınla başlamış güne adamın biri.Güneşi öyle görünce yazı ne kadar özlediğini fark etmiş hafif sıcak bir hasretle.Bütün gün yüzünde bir tebessümle gezmiş sanki akşam başına gelecek o güzel tesadüfü hissedercesine.Atlamış faytonuna düşmüş yine yollara.
Harflerden fayton yapar sonrada bir tarafı hazan bir tarafı bahar yollarda gezermiş ara sıra.Gerçi bunun adına şiir derlermiş ama neyse.Yazarmış işte içinden geldiğince.
Paylaşmalı demiş kendi kendine.Bu faytona tek başına binmek bencilce sanki paylaşmalı bu güzel günün şerefine.Bütün bunları düşünerek ilerlerken yolun hazan tarafında bekleyen bir prenses görmüş.Durdurmuş faytonu prensesin yanında.Önce yüreklerine bakmışlar birbirlerinin sonrada gözlerine.İnmiş faytondan adam ve uzatmış elini prensese tutuşacağını bile bile.Yolun bahar bahçe tarafına oturtmuş prensesi özenle ve başlamış tekrar sürmeye.Ürkek prenses çekinerek sormuş "Nereye gidiyoruz beyefendi?"Yanıtlamış adam gözünü yoldan ayırmadan "Ait olduğunuz yere prensesim,mutluluğa!"
Peki demiş prenses uzak mı buraya? Yanıtlamış adam bütün samimiyetiyle "Prensesim mutluluk hazanla bahar arasında bir yoldur aslında.Tıpkı üzerinde yol aldığımız bu yol gibi.Belli bir sonu yoktur bu yolun.Mutluluk hedef değil hedefe giden yoldur.O yüzden bu faytona at yerine harfleri koştum ben.Çünkü harfler koşar birbiri ardına kelime deriz.Kelimeler koşar birbiri ardına cümle deriz.Ama noktayı koymak bizim elimizde virgülle de idare edebiliriz.
Peki demiş prenses yorulmaz mı bu harfler?
Yorulurlar elbet demiş adam. Ama koşmaktan değil,güzelliğinizi tarif etmeye çalışmaktan...
Yüzü kızarmış utangaç prensesimizin.Yol kenarındaki ağaçlardan birinde neşeli bir saka cıvıldamış,ağırlaşmış fayton ve neredeyse duracakken tutmuş elini adam prensesin ve bakmış gözlerine susmayın lütfen sakın susmayın eğmeyin başınızı öne ben sizi ilk gördüğüm andan beri seviyorum,durmasın bu fayton bişeyler söyleyin.
Prenses başını kaldırmış ve öyle bir bakmış ki adamın gözlerine,daha konuşmadan dört nala yol almaya başlamış tekrar harfler ve adam anlamış o an prenses de onu sevmekte.
Evet onlar yol almakta mutluluğa doğru mutluluk yolunda.Bırakalım yol alsınlar günler ve geceler boyu kim bilir belki de mutluluk diye bir yer vardır hemen şu tepenin ardında :)
YORUMLAR
tepeyi çıkmak yorucudur ama.herkes yorulmayı göze alamaz.bazıları tepenin çevresinden dolaşır.o dolaşanlar güneşi anlayamaz.tepeyi çıkanlar güneşe yaklaşır.güneşe yaklaşan güneşi anlar.güneşi anlayan güneşi sever.biz tepeyi tepe tepe çıkmayı sevdik hayatta.ayaklarımıza sağlık ve ellerine sağlık