- 789 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GÜNDEŞ DE GÜNEŞ ATATÜRK'ÜN PORTRESİNİ RESMETTİ / ard. öyk. (30) (kitap 20)
- EDEBİYAT ÖĞRETMENİM HATİCE AKÇAM’A İTHAFEN.
Damal
Gündeş
Karadağ
Sene, 1954
15 Haziran
Saat: 08:32
Bir Çoban,
Adıgüzel Kırmızıgül ismi.
Simulakra: Atatürk’ün Siluetine verilen kavramın adı.
Hikayesi şöyle:
Bilimi sevene gider yol; bu yol.
Adına kurban, bu yol, adı güzel kendi güzel; Atatürk’e giden yol!
Damal’ın Yukarı Gündeş’inde Adıgüzel Kırmızıgül çobandı.
Ağılda ki mal nahırını tan ağarmadan ögüne kattı. Yamçısını sırtına yanladı. Başında şağbası elinde degenegi...
GÖR! ELDE NE OĞUL VAR !
15 Haziran 1954 yılının:
Sondan önce ilk seher.
Soğundan son’a ki ilk tan.
İlkin ilki ilk şafak atacak...
Adıgüzel Kırmızıgül Karadağ’da ekran gibi dağ yamacının karşısında. Simulakrum’un dışağacak’ını görecek!
HA GAYRET KARANLIKTAN ÇIKACAĞIZ! ÇIKILACAK!
Atatürk’ün siluetine verilen isimler; Simulakra ve simulakrum’dur. Bu zuhurat yeni deyiş de dışağar’dır.
Keyfiyetin ne olmaklığını, Tevfik Fikret’e bırakalım:
" Bir şey ki akla mantığa uyar o inamdır!
Hayatta en hakiki mürşit ilimdir!"
Adıgüzel Kırmızıgül anlatımında :
- Ağzın yiyem! Karadağ’da sevgi Atatürk’ün resmini gördü, gördürttü!
" GÖNÜL DAĞI YAĞMUR YAĞMUR BORAN OLUNCA
AKAR CAN ÖZÜNE GİZLİ GİZLİ..."
Akıllı insan Adıgüzel Kırmızıgül.
Gönül Dağı : Karadağ.
Ruh: Atatürk’ün Bilim sevgisi.
Öz: Adıgüzel Kırmızıgül’ün Atatürk ve Bilim sevisi.
Karadağ’da siluetin nesnelleşmesi sevginin somlaşmasıdır.
Sevgi: Adıgüzel Kırmızıgül’ün "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir. Bunun dışında mürşit aramak gaflettir, dalalettir, cehalettir." özdeyişine tamamen müdrik olmasıdır.
"ama nasıl,
Kilometrelerle derin
Kilometrelerle dümdüz.
Yüzde yüz yüzde binbeşyüz
Yüzde hudutsuz kere yüz!"
Şöyle derler ki: Sevgi, bütün sofistikitesiyle şudur: Düşüncenin nesneyi bilmesidir;
Aşkla,
Muhabbetle,
sevgiyle...
Adıgüzel Kırmızıgül Atatürk’ün simulakrasını süreci hasıla da gördü!
Karadağ’da beliren görçe’de:
Bir muazzam önder!
Bilime çağdaş düşünceye mihman
Işığı saklamadı, bize saçtı.
Minnettarız ona!
Karadağ’da belirip belirgin sevgimiz.
Bakınız! Atatürk’ün portresine yönü çağa doğru... he mi?
Karanlıklardan korkuyordu, Adıgüzel Kırmızıgül. Aydınlığa iliklerine değin baktı! Aydınlığı kalbiyle severek gözerdi, gördü.
"Kalbden kalbe bir yol vardır görülmez
Gönülden gönüle gider..."
Atatürk’ün resmi belirince... Sevgi bu tesbiti yaptı.
Atatürk’ün resmi izhar oldu. Sevgi bu kavramsallaştırmayı doğurandı... Aşktı tanımlayı vurgulayan... Sevi ile resim yamaçta olgunlaştı.
"Bilgi nesneyi; nesne bilgiyi belirliyor bunun adı da sevgidir."
Som bir formla siluet belirdi. Büyük Atatürk varlaştı. O anda Adıgüzel Kırmızıgül:
- Adaan kurban
Adı güzel kendi güzel Atatürk.
Gül yüzlü güzel gözlü Atatürk.
Hoş geldiniz Damal’a.
Aydınlığınızla, ışığınızla sefalar getirdiniz.
Adaan kurban Büyük Atatürk!
Sevgi: O dağın yarıntısında her haziran ayında Atatürk’ü nesneleştirerek görsel bir formda simulakra eder: Atatürk’ü misafir eder!
yalçıner yılmaz 03/05/2009/gebze
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.