sessizliğin sesi
Gelmişti işte sonu, tebessüm ettim neden? Son neydi sonun anlamı? Son var mıydı? Ya da başlangıç var mıydı? Biz neye başlıyoruz, neye göre son diyoruz? Düşünmüyoruz ki kelimelerin anlamını yaşama adamıyoruz ki sözcüklerimizi. HAYATA, adamadığımız sözcüklerden medet ummaya çalışıyoruz. Oysaki insanoğluna verilmiş en güzel armağanı yok sayıyoruz, ya susuyoruz ya da bağırıyoruz, sessizliğin derin anlamını paylaşmıyoruz. Aslında sözcükler o zaman açığa çıkıyor; yalansız ve yaşama adadığımız kelimeler. Ama ne fark eder ki sizin deyiminizle gelmişti işte sonu…
Üşüyorum, titriyorum
Yürüyorum sokaklarda
Nefesimi duyuyorum
Hızlı ve telaşlı
Sigaramın dumanını içime çekiyorum
Bakıyorum gökyüzüne
Sessizliği paylaşıyorum onunla…
Yalnızlığın derin kokusu sinmiş üzerime
Acı verici
Ve tiksindirici bir koku
Gülmenin kokusunu özledim
Bakmanın kokusunu özledim
Mutlu olmayı özledim
Ben olmayı özledim
Sadece ben!