- 820 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
TAKLACI.................................................................................
TAKLACI
Gerçek yaşanmış bir hikâyedir. Yıllar önce çalışmış olduğum iç Anadolulun bir il merkezinde görev yaparken yaşadım.
Bir Pazar sabahı idi, bir arkadaş erken saatlerde olmasına rağmen ağlıyordu. O tarihlerde yeni çıkan ve yeni aldığı Doğan L aracıyla bana geldi.
Ne oldu, nasıl oldu, neden ağlıyorsun demeye kalmadı, gözyaşları sel gibi akarken kendi konuşmaya başladı;
“Abi, benim beslediğim güvercinlerimi kafesinden çalmışlar” diyerek, kısa ve öz bir şekilde, bir çırpıda her şeyi özetlemişti.
Ben teselli etmek için, “üzülme bak arabayı yeni almıştın iyi ki onu çalmamışlar” dediysem de tınmadı, hıçkırıklara boğulurcasına zorla konuşmaya devam etti;
“Abi, keşke arabamı çalsalardı da, güvercinlerime ellemeselerdi” diyerek ağlamasını hızlandırdı. Bu duruma bir anlam verememiştim. O zamanlar aracı 100 milyon, güvercinler bin liraydı. Tekrar teselli etmek için; “neden öyle konuşuyorsun kaç paralık kuş bunlar” dedim. Hay demez olaydım,
“sen hiçbir şeyden anlamıyorsun, bu güvercinler Mardin cinsi, çok değerli” deyince daha da şaşırdım. Gerçektende kuşlardan anlamıyordum ve Mardin cinsinin ne anlama geldiğini bilmiyordum, hemen sordum “Mardin cinsinin özelliği nedir” diye o da;
“Mardin cinsi, kısa mesafede çok takla atar, örneğin sıradan bir güvercin bir metre bir takla atarken, Mardin cinsi üç takla birden atar, bu yüzden kuşçular arasında çok değerlidir” dedi.
Bundan sonra bende lügatime, daha önceleri yüzlerine karşı söyleyemediğim bir deyim türettim. Çalıştığım her yerde, üstlerine karşı yağ çekip, terfi için takla atanların yüzüne karşı “bu da Mardin cinsi” diyebilecektim.
Yakın çevrem dışında kimse bilmedi, “Mardin cinsinin TAKLACI anlamına ” geldiğini…