İnsanların Tanrılık iddiası --SİVRİSİNEK--

• 1 Mayıs 2009 Cuma 14:38:34

Şüphesiz Allah (hakkı açıklamak için) sivrisinek ve onun da ötesinde bir varlığı misal getirmekten çekinmez. İman etmişlere gelince, onlar böyle misallerin Rablerinden gelen hak ve gerçek olduğunu bilirler. Kafir olanlara gelince: Allah böyle misal vermekle ne murat eder? derler. Allah onunla birçok kimseyi saptırır, birçoklarını da doğru yola yöneltir. Verdiği misallerle Allah ancak fasıkları saptırır (çünkü bunlar birer imtihandır). BAKARA SÜRESİ 26. AYET
AÇIKLAMA :

Eğer Kur’an Allah’ın kitabı olsaydı, sivrisinek, örümcek, karınca, sinek, arı vs. gibi basit şeyleri misâl olarak alıp açıklamalar yapmazdı derler :

Gerçeği anlamak istemeyen ve Hakk’ı araştırmayan kimseler bu misâllere takılıp kalırlar; bunlardan yanlış sonuçlar çıkarırlar ve bunların ne kadar küçük ve önemsiz yaratıklar olduklarını düşünürler. Bu mishallele verilmek istenen dersi kavrayamazlar. Diğer taraftan Hakk’ı arayanlar, bu misâldeki hikmeti düşünerek araştırırlar ve bu yüce hikmetlerin Allah katından olduğu konusunda şüpheden arınırlar.




Sineğin gözlerini oluşturan merceklerin altıgen yapısı, sıradan bir mercekten çok daha geniş bir görüş alanı sağlar. Gözlerin küresel yapısı sineğe arkasını görme imkanı verir.

Ey insanlar! (Size) bir misal verildi; şimdi onu dinleyin: Allah’ı bırakıp da yalvardıklarınız (taptıklarınız) bunun için bir araya gelseler bile bir sineği dahi yaratamazlar. Sinek onlardan bir şey kapsa, bunu ondan geri de alamazlar. İsteyen de aciz, kendinden istenen de! HAC SÜRESİ 73. AYET

AÇIKLAMA :
Bu misal, putperestlere taptıkları putların tamamen güçsüz olduğunu vurgulamak için anlatılmıştır. Çünkü küçücük bir sinek yaratmak için onların hepsi toplansalar bile yaratamazlar. Hatta sinek onlardan bir şey kapıp alsa, bunu bile engelleyemezler. Bu, putperestlerin kendilerinin ne kadar zayıf, yalvardıkları putların da ne kadar güçsüz olduğunu göstermektedir.


Sivrisinek cilde en yakın olan damarı tespit ettikten sonra alt ve üst çene yardımıyla altı bıçaktan oluşan kesme sistemiyle deriyi derinlemesine keser. Bu bıçaklardan birinden akıtılan sıvı dokuları uyuşturur ve pıhtılaşmasını engeller. Yalnız dişi sivrisinekler kan emer. Çünkü dişiler yumurta üretir ve bunun için kana ihtiyaç duyar.

NEMRUT ta tanrılık iddiasında bulunmuştu.Allah onu topal bir sinek ile cezalandırdı.burda sineğin ne kadar değersiz ve zayıf bir varlık olduğunu düşünmüş olsa bile Allah onu rezil ve zelil olarak canını almak için ve insanlara aslında Allah’ın yarattığı her zerrenin nasıl bir hikmet sahibi olduğunu düşünemiyecek kadar aciz olduklarınıda ders olarak gösteriyor.
Kaldı ki tanrılık iddia eden insan değil,tüm insanlar bir raya gelse yinede bir sivrisinek dahi yaratamaz.Çünki ’’tekvin’’Allah’ın subuti sıfatlarından olup yalnız ona mahsusdur.İnsanlar Allah’ın bu sıfatını çok dile getirme icat ettikleri bir şeyde dahi yaratmak cümlesini ele almaktadırlar.oysa Allah’ın vermiş olduğu zihin ile o bilgiye ulaşmışlardır.un-şeker-yağ var.e helvayı bulmak onu yaratmak mı olur.karıştır ortaya çıkacaktır zaten.

Karun da azıtmıştı.Allah ona Kassas süresinde şöyle demişti :

76. Karun, Musa’nın kavminden idi de, onlara karşı azgınlık etmişti. Biz ona öyle hazineler vermiştik ki, anahtarlarını güçlükuvvetli bir topluluk zor taşırdı. Kavmi ona şöyle demişti: Şımarma! Bil ki Allah şımarıkları sevmez.



77. Allah’ın sana verdiğinden (O’nun yolunda harcayarak) ahiret yurdunu iste; ama dünyadan da nasibini unutma. Allah sana ihsan ettiği gibi, sen de (insanlara) iyilik et. Yeryüzünde bozgunculuğu arzulama. Şüphesiz ki Allah, bozguncuları sevmez.


78. Karun ise: O (servet) bana ancak kendimdeki bilgi sayesinde verildi, demişti. Bilmiyor muydu ki Allah, kendinden önceki nesillerden, ondan daha güçlü, ondan daha çok taraftarı olan kimseleri helak etmişti. Günahkarlardan günahları sorulmaz (Allah onların hepsini bilir).


79. Derken, Karun, ihtişamı içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzulayanlar: Keşke Karun’a verilenin benzeri bizim de olsaydı; doğrusu o çok şanslı! dediler.


80. Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise şöyle dediler: Yazıklar olsun size! İman edip iyi işler yapanlara göre Allah’ın mükafatı daha üstündür. Ona da ancak sabredenler kavuşabilir.


81. Nihayet biz, onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik. Artık Allah’a karşı kendisine yardım edecek avanesi olmadığı gibi, o, kendini savunup kurtarabilecek kimselerden de değildi.


82. Daha dün onun yerinde olmayı isteyenler: Demek ki, Allah rızkı, kullarından dilediğine bol veriyor, dilediğine de az. Şayet Allah bize lütufta bulunmuş olmasaydı, bizi de yerin dibine geçirirdi. Vay! Demek ki inkarcılar iflah olmazmış! demeye başladılar.


83. İşte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu arzulamayan kimselere veririz. (En güzel) akıbet, takva sahiplerinindir.




Allah böbürlenen ve aşırıya gidenleri sevmiyor.İlahi ibretleri de böylece bildiriyor.Artık düşünen insanlara başka bir şey söylemeye gerek varmı.Şimdi bilim adamları koyun klonladıklarını iddia ediyorlar.ve dondurulmuş insan embriyosu ile aynı banzerde ilerde başka bir insanı anne rahmine yerleştirerek dünyaya geleceğini iddia ediyorlar.Oysa ki kur’an apaçık bunu yalanlıyor.kaldı ki bu günümüzün tanrılık iddiası dır.Ve her ne zaman biri çıkıpta böyle bir iddia da bulunmuş ise Allah o insanı ve milletini helak etmiştir.Bu tarihte örnekleri ile mevcuttur.Selamlar...