- 671 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Masum Duygular
İnsanı insan yapan duygularıdır.Her duyguya ihtiyacı vardır insanın,tıpkı ekmek gibi,su gibi.Tam bir karşılığı yoktur duyguların.Herkes farklı hisseder çünkü.
Ne kadar da karşılığı yok desek de,olmazsa olmazları vardır tüm duyguların.Eğer o şartları taşımazsa duygu,yanılgıdan öteye gitmez.Maalesef o şartlar oluşmadan bir duyguyu yaşadığını düşünmek haksızlık olur,hem hissedene hem de hissin kendisine.Suçlanan hep hissin kendisi olur en masumu olmasına rağmen.Sevgi yalanmış derler,aşka kızarlar,saygıyı küçük görürler v.s.
Duyguların en yücesine merhaba deyin.Sevgi;çok çeşidi,farklı seviyeleri olan bir duygudur.İnsanın hamuru sevgiyle yoğrulduğundan sanırım,sevmeden de sevilmeden de yaşayamaz.Bilinen bir tarifi olmamasına rağmen,sevgi denince ilk aklıma gelen şeyin fedakarlık olduğunu belirtmeliyim.Sevginin karşılıksız olması gerektiğine katılırsınız sanırım.Karşılıksız olması kaçınılmaz olarak fedakarlık etmeyi doğurur.Her ne kadar bir yemekten tutunda bir insanı sevmeye kadar geniş bir yelpazesi olsa da bu duygunun en yücesi Yaradan’a duyulan sevgidir.Nitekim,hırsın yerini tevekkül alır ve aklıselim davranır insan.Zaten bunları başaramazsak başka bir şeyi gerçek manada sevebilme ihtimalimiz ortadan kalkar.Bu kadarı bile sevginin en yücesinin Yaradan’a olmasına yeter sanırım.
Bilinen en çok tarifi olan duygu aşk’tır dersek hem doğru söylemiş olur hem de yeni bir tarifini daha yapmış oluruz.Aşık olunca,insan mantığıyla hareket edemez kalbiyle hareket eder diyenleri duymuşsunuzdur.Ve ardından hemen bunun yanlış bir şey olduğu konusunda çeşitli örnekler vermeye başlarlar.Bunu yaparken amaçları,yaşadıkları aşk acılarını başkaları da yaşamasındır.Amaç çok masumane gözükse de ben bu düşünceye karşı çıkıyorum.İnsan duyguları ve mantığıyla bir bütündür.Biri olmadan öbürünü düşünmek mümkün değildir çünkü duygu da tıpkı mantık gibi beyinde yaşanan bir olgudur ve tıpkı bir saç örgüsü gibi birbirlerinin içine geçmiş durumdadırlar.Belki de duyguların mekanının kalp olduğu inancı,bu organımızın bütün vücudumuzu besleyen bir görev üslenmiş olması ve tıpkı kaptanın gemiyi en son terk etmesi gibi vücudu en son terk eden organ olmasıdır.Nitekim beyin dahi ölse bile kalp yaşamaya devam edebiliyor.Ama kalbin böyle bir misyonunun olması,saltanatın onun elinde olması anlamına gelmez.Yani kısacası aşk da tıpkı diğer tüm duygular gibi mantıksal bir durumdur diyerek,yeni bir tanımını yapıp, aşkı rahat bırakıyorum artık.
Saygı mı? Belki de düşüncelerime katılsanız da,katılmasanız da bu yazıyı okumak için değerli zamanınızı ayırmanızdır dersem,yeterlidir sanırım değil mi?
YORUMLAR
evrenselliğe yayılmamış doğayı dışlayan sevgi sevgi değildir
oğlunu çok seven biri onun yaşaması için birini öldürüyorsa sevgiden bahsedemiz tabi.parayı severim bunun içinde öldürürüm ve çalarım tabiki burda da sevgiden
bahsedemeyiz.senin için roma yı yakarım dersen yine olmaz.
allah için sivası yakarsan zaten allahı yakmış olursun.Ki insana allah kendi ruhunu üflemiştir.
sevgim sevgin olursa ve sonra sevgimiz olursa sevgidir