- 1325 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
23 - ÇİÇEK
Onur BİLGE
Define yaşlı... Hemen yoruluveriyor. Onu daha fazla zorlamak istemedik. Bahçeye, arkadaşların yanına döndük. Ahmet bir muhabbet kuşu almış. Beyaz tel kafesini asmış ağaca. Daha yavru, minicik... Ona bir şeyler dedirtmeye çalışıyor. Adı Çiçek. Önce adını öğretecek. Sürekli tekrarlıyor. Arada ötmeyi de öğretiyor, sanki ona nasıl öteceği öğretilmemiş gibi:
“Çiçek! Cik cik! Çiçekçik! Bebek! Oğlum. Hoş geldin!”
...
“Ha, tamam. Hatırladım. Susun da anlatayım o zaman:
Kısa sürede herkese kendimi sevdirdim. Büyük anne ve aksi dede dâhil, sadece benden nefret eden birisi hariç... O hep surat astı, ters ters baktı, ya hiç konuşmadı, bir şey sormadı, ya da azarlarcasına cevaplar verdi. Bir türlü yıldızımız barışmadı. O rüya gibi yaşadığımız iki yıl nereye gitti? Ne oldu o güzelliğe birdenbire? Düşman mı olmuştuk, biz şimdi?
Unutmuş muydu beni? Sanmam. Bu kadar çabuk... Nasıl olurdu? İki yılda giren dert, iki ayda çıkar mıydı? Ben onu unutamadan... Vefa nerdeydi? İstanbul’da
1001 GECE ÖYKÜLERİ - 1
SEMİRAY - LİMAN YAYINLARI
KİTAP TEMİN ADRESİ: M. Şerikan KARA : 0 536 275 90 15