Bir Uçurumun Sonsuzluğunda... SUSMAK!!!
Bazen sadece susmak ister insan... İçindekileri sadece susarak anlatabilir! Suskunluklara saklar acılarını, üzüntülerini, gözyaşlarını... Böyle anlatmak ister her şeyi, yapamaz! Anlamaz kimse, kimseye anlatamaz! Sevgi kelimelerinin anlatamadıklarını, gizler gözbebeklerine, birileri baksın, görsün ister. Birileri görsün de fark etsin onu diye! Yine olmaz!
Gülümserken bile üzüntü vardır dudaklarında... Hep ağlamaya yakındır içi! "Hani dokunsalar ağlayacak" olmak vardır ya öyle işte... Ama ağlamamak için tutar kendini... Kalbinin derinliklerindekiler ona kalsın ister... Hep gülümser o yüzden! Kimse anlamasın, içinin kan ağladığını diye!
Ama ne yapsa suç olur yine de... Sussa suç olur suskunlukları, konuşsa suç olur anlattıkları! Hep birilerini rahatsız eder bir şekilde yaptıkları... Kimseyi incitmemek için uğraşırken, etrafında kırık dökük bir sürü kişi olduğunu fark eder, en mutsuz anında...
Dünyaya küfreder olmaz, kendine kızar olmaz! Bir türlü başaramaz dengeyi kurmayı. Ne siyahla beyazı ayırt edebilir... Ne de yap-bozun parçalarını tamamlayabilir hayatında! Her şey eksik kalır, her şey yarım... Ne rengi vardır yaşadıklarının, ne de tadı! Böyle ruhsuz, böyle boş, böyle kahrolası bir dünyada yaşayacağına.... Bırakıverir kendini bir uçurumun sonsuzluğuna...!!!!
NuRBaNu-MaVi-(Çorum..2005)
YORUMLAR
yan tarafına dön bak , bak bakalım ne göreceksin
ya ömürnü doldurmuş bir çiçeğin kuru sıcaklığı
ya da bir canlı çiçek serinliği
ya da bir buğday tanesini taşımaya çalışan karınca
ya da görevini yapmaya çalışan bir böcek .
hiç biri senin gibi bile bile bırakmıyor
bırakmıyor kendini uçurumun sonsuzluğuna ,
gördün mü.
haydi bırakma kendini.
Onurlu sevgiyi ara. mutlaka bulursun.