Düşünebilerlilik
Zaman zaman insanlığımızdan utanır ve ona en acımasız eleştirileri yaparız.İnsanın ihtiyacından fazlasını biriktirmesini ve telef etmesini,karnı tok bir asrlanın başkaca bir karacayı o an avlamak vaya sonraları ihtiyaçalrı için depolamak gibi bir eylemi olmadığından bahisle aşağılarız.
Tanrının özene bezene yarattığ insan oğlu için bu yakıştırmalar doğru gibi algılanır.İnsanoğlunun nereden , ne zaman ve neden dünyaya geldiğini bilmiyoruz . Çırılçıpla k evrenin üzerinr bırakılan insan yaşamı hakkında ,çeşitli zamanlarda
yapılan araştırmalarda, ortaya atılan tüm varsayımlar ,yapılan yeni araştırmalar ve arkolojik bulgular neticesinde yenileriyle yer değiştirmektedir.
Ne kadar aşağılasakda insanoğlunun gözü doymazlığı olmasaydı ,karnı tok olduğu için başkaca bir avı soraki acıkmalalarında kullanmayı düşünmeyen arslan gibi hala yeryüzünde çırılçıplak olarak dolaşacaktık.
İşte bu düşünebilerliliktir ki , insanı o çıplaklıktan evrenin gizlerini cözmeye yönelik uzun ve yorucu bir yolun başlangıcına getirmiştir.
Burada yanlış olan bazılarımıza fazlaca bahşedilen düşünebilerlilik nedeniyle biriktirilen varlığın paylaşımındadır.
Bu paylaşımın olabilmesi için olabilmesi için düşünebilerlilik katsayıları yüksek olanların bu özelliklerini kültür ile bezemeleri gerekmektedir.
KABA İNŞAATI BİTMİŞ BİR BİNANIN OTURULABİLİR BİR DURUMA GELMESİ İÇİN YAPILAN İNCE İŞÇİLİK NE İSE,İNSANOĞLUNUN KATLANILABİLİR BİR VARLIK OLABİLMESİ İÇİN GEREKLİ KÜLTÜRÜN EDİNİLEBİLMESİ ,İNCE BİR EĞİTİMDEN GEÇER.
YORUMLAR
Düşünebilir olmak...İnsanı insan yapmaya yetmiyor.Doygunluğun nasıl sağlanabileceğini bilmiyorum.İnce bir eğitimin yanısıra, Dünya düzeninde ki değişimlerin,insanın varlığını koruma ve geliştirmeye yönelik olmasını dilerim.
Anlamlı yazınız<,çok leyler düşündürüyor,insanlık adına.Kutlarım,sevgili Münir.