- 2286 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
YOZGAT NEDEN GERİ KALDI
YOZGAT NEDEN GERİ KALDI?
1980 yılıyla başlayan YİMPAŞ örneği ile ülke ve Yozgat Ekonomisi bir anda ülkenin gündemine oturdu.neredeyse tamamı yurt dışındaki gurbetçilerimizin birikimleri ile oluşan Holding yaptığı atılımlarla DÜNYA’ ya da açılarak sektörün zincirleri büyüdükçe büyüdü,
Mağazalar zinciri ile başlayan sektör kısa sürede inşaat yatırım ve sanayiye de başlayacaktı ki bir anda tepetaklak oldu işler sarpa sardı.sonuçta gelinen nokta herkes tarafından malumdur.
Şimdi geçmişte şöyle oldu böyle oldu dan öte birde bu güne kadar yazılan çizilenden öte farklı bir yaklaşımla neden YOZGAT kendini aşamıyor.Biraz irdelemek istiyorum.Eskiden bir YOZGAT’lının Ankara da işi odlumu mutlaka bir siyasetçi bulur işini hallettirmeye gidermiş,siyasetçilerde YOZGAT’ lıyı hiç bekletmeden içeri alır.”nasıl olsa onların tayin işinden başka istekleri olmaz” diyerek bir an önce tayin işi halledilir.Yozgat’ lı uğurlanırmış…
İşte burada durmamız gerekiyor.Diyelim ki YİMPAŞ ’a kadar böyle geldi.peki YİMPAŞ’ ta neden yürümedi işler? Bunları sormamız gerekmiyor mu? Benim ısrarla söylediğim bir şey var.Kaliteli işi bilen uzman yöneticilere ihtiyaç var.Eğitimci mantığı ile veya tüccar kafasıyla şirket yönetilmez,uluslar arası reel ekonomi her zaman bilgili ve tecrübeli insanlarla işlerini yürütmektedir.Bizde yokumudur bu tip insanlar? Var elbette ama her işe siyasi kafayla batkımız için benim siyasetime uymayan ekonomide olsa olmaz mantığı bizde geri kalmışlığın sürekli gündemde kalmasına neden olmuştur.
Burada amaç para toplamak değil,toplanan paraları akıllıca israf etmeden yönetmektir.Saltanat sürerek işletme yönetir iseniz sonunuz hazır demektir.Ekonomide sürdürülebilir yol haritası izlenmediği sürece karşılaşılacak risklerde büyük olacaktır.
Hayatınızı emanet edeceğiniz bir Doktoru araştırırken,kasaptan alacağınız bir kilo kıymanın taze ve kaliteli olmasını araştırırken neden işletmelerin başlarında işi bilen insanlar getirilmez veya getirilemez? Bizim ticaret anlayışımız sadece almak satmaktan ibaret değil mi? Neden üretemiyoruz? Dünya’nın gelişmiş ülkelerinin neden gerisindeyiz?
Evet Ticaretle Siyaseti hep içi içe tuttuğumuz için ekonomide istenilen başarı elde edilemiyor.Yetişmiş insan kalifiye insanlar genelde siyasetten uzak insanlardır.Onların işi ekonomidir,kalkınmadır.Ama biz öyle bir ülkeyiz ki bu insanları bile politize ederek kendi sahalarının dışında siyaset yaptırarak verimli bir ekonomik kalkınmayı başaramıyoruz.
Bir Doktor,bir Avukat,bir Muhasebeci,bir iş adamı,bir öğretmen herkes kendi işini yapmadığı sürece başarı elde edilemez.İşlerinde başarılı insanlar yerlerine emin oldukları insanları yetiştirdikten sonra da elbette siyaset yapabilirler ona da ihtiyaç var.Ama bizim için ilk fırsatta siyaset değil,ekonomik kalkınma olmalıdır.
Yozgat’ın geri kalmışlığı ile ilgili Ticaret ve Sanayi Odası (YTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Taştan’ın bir değerlendirmesini okudum şöyle diyor sayın TAŞTAN:”Geri kalmışlık Yozgat’ın kaderi olmaması gerekir. Yozgat, coğrafi konumda Türkiye’nin merkezinde olmasına karşın, ekonomik gelişmişlikte Doğu Anadolu’daki en yoksul illerden bile çok geride. Üretim yok, iş alanı yok.
İş sahaları dar olduğu için insanlarımız okumaya yöneliyor. Yozgat göç veren bir il. Beyin göçü, sermaye göçü giderek daha da artıyor. İlgisizlik, özellikle de devletin emek ve sermaye göçüne ’dur’ diyecek önlemleri almaması karamsarlığa itiyor. En büyük sorun yetişmiş işadamından yoksun olunması. Yozgat’ın müteşebbislere, yatırımdan korkmayacak işadamlarına ihtiyacı var. Kişi başına milli gelirin 851 dolar olduğu bir şehirde insanları tutamazsınız.
Yozgat’ın kalkınması için istihdam yaratacak tesislere, iş alanlarına ihtiyaç var. OSB hayata döndürülmeli Kentteki tüm sivil toplum örgütlerinin ortak çaba sergilemeleri gerekir.Önceliğimiz, sanayicimizin, girişimcimizin önünü açmaktır. OSB’de atıl bekleyen tesisleri bir an önce ayağa kaldırarak sanayinin gelişmesine ivme kazandırmaya çalışmalıyız.”diyor sayın ŞENOL.
Tabiatıyla Devletin de destekleri YOZGAT’ ta istenilen seviyede olmamıştır.Çünkü yıllardır tayin işi isteyen YOZGAT’ lı yatırım ve iş istememiştir.bel ki yeni yeni Üniversite ile birlikte az da olsa hareketlenme vardır.
YOZGAT’ ı kalkındıracak şüphesiz yine YOZGAT’ lı olacaktır.Bir birimize güvenmeliyiz,sağından solundan çekiştirerek dedikodu ile sen,ben meseleleri ile YOZGAT ’ı istenilen seviyeye getiremeyiz.Bir öncelikle güçler birleşmelidir.
Geçmişte yaşadığımız kötü örnekler bizlere tecrübe olmalıdır.yeni atılımlar yeni projeler gerçekleştirilmelidir.Egolarımızdan kısa sürede kurtulmalıyız.adama bir bakıyorsunuz bir kooperatifin üyesi bir de bakıyorsunuz neredeyse emlak kralı olmuş bunlar haktır.Haksızlıkla hiçbir yere varılmaz.mutlaka aheste aheste çıkar bunları biliyoruz.şahit oluyoruz onun için herkes tabiri caizse eteğindeki taşı dökmelidir.YOZGAT için ne yapabiliriz diye büyüğünden küçüğüne kafa yormalıyız.Kendi kalkınmamızı başlatmalıyız.
Efendim denilecek ki,bunlar YİMPAŞ ile denendi sonucu bellidir.Doğrudur işte bu denemeler birer tecrübe olmalıdır,bundan sonraki yapılanmalarda ayrıntılar daha dikkatli hazırlanmalıdır.kesinlikle uzman yöneticiler ile ekonomik kalkınma sağlanmalıdır.
Önce para değil,önce kaliteli dürüst yöneticiler tercih edilmelidir.Dürüst yöneticileri bulursanız paranızı emanet edeceğiniz insanları bulursanız GÜVEN oluşur aksi durumda paranız güven de olmaz.Bunlar yaşandı bilinen gerçeklerdir.
Gerekirse dolgun ücret ödeyeceksiniz ama dürüst insanlarla çalışacaksınız.bu olmadığı sürece ne yaparsanız yapın hiçbir yere varmanız mümkün değildir.Önce kendimiz sonra toplum olarak düzelmeliyiz.Evet en büyük sorun GÜVEN yani birbirimize İNANMAK bunu başarmalıyız.
YORUMLAR
Bir isim bakındım hitap için ama bulamadım.
Sayın yazar; öncelikle teşekkür ediyorum, yazınız YİMPAŞ'LA başlamış ama güzel şeyler anlatmışsınız. Okumaya değdi.
"... amaç para toplamak değil,toplanan paraları akıllıca israf etmeden yönetmektir.Saltanat sürerek işletme yönetir iseniz sonunuz hazır demektir"...
"Önce kendimiz sonra toplum olarak düzelmeliyiz.
Saygılar sunarı...
Bizde yokumudur bu tip insanlar? Var elbette ama her işe siyasi kafayla batkımız için benim siyasetime uymayan ekonomide olsa olmaz mantığı bizde geri kalmışlığın sürekli gündemde kalmasına neden olmuştur.
TESBİTLER VE ÖNERİLER ÖNEMSENMESİ GEREKENLERİN KULAKLARINI ÇINLATSA KEŞKE...HEM ÖYLE BİR ÇINLATSAKİ,ÇINLAMAYLA BAŞKALARININ KAFALARINA İNEN BALYOZUN NE DEMEK OLDUĞUNU VE HAYATLARI VE SÖNEN OCAKLARIN VİCDAN AZABI BİR YERLERİNİ HEP RAHATSIZ ETSE...KUTLUYORUM AZİZ DOSTUM KALEMİNİ..
KNİSK tarafından 5/22/2009 10:30:58 AM zamanında düzenlenmiştir.
YOZGAT NEDEN GERİ KALDI?
1980 yılıyla başlayan YİMPAŞ örneği ile ülke ve Yozgat Ekonomisi bir anda ülkenin gündemine oturdu.neredeyse tamamı yurt dışındaki gurbetçilerimizin birikimleri ile oluşan Holding yaptığı atılımlarla DÜNYA’ ya da açılarak sektörün zincirleri büyüdükçe büyüdü,
Mağazalar zinciri ile başlayan sektör kısa sürede inşaat yatırım ve sanayiye de başlayacaktı ki bir anda tepetaklak oldu işler sarpa sardı.sonuçta gelinen nokta herkes tarafından malumdur.
Şimdi geçmişte şöyle oldu böyle oldu dan öte birde bu güne kadar yazılan çizilenden öte farklı bir yaklaşımla neden YOZGAT kendini aşamıyor.Biraz irdelemek istiyorum.Eskiden bir YOZGAT’lının Ankara da işi odlumu mutlaka bir siyasetçi bulur işini hallettirmeye gidermiş,siyasetçilerde YOZGAT’ lıyı hiç bekletmeden içeri alır.”nasıl olsa onların tayin işinden başka istekleri olmaz” diyerek bir an önce tayin işi halledilir.Yozgat’ lı uğurlanırmış…
İşte burada durmamız gerekiyor.Diyelim ki YİMPAŞ ’a kadar böyle geldi.peki YİMPAŞ’ ta neden yürümedi işler? Bunları sormamız gerekmiyor mu? Benim ısrarla söylediğim bir şey var.Kaliteli işi bilen uzman yöneticilere ihtiyaç var.Eğitimci mantığı ile veya tüccar kafasıyla şirket yönetilmez,uluslar arası reel ekonomi her zaman bilgili ve tecrübeli insanlarla işlerini yürütmektedir.Bizde yokumudur bu tip insanlar? Var elbette ama her işe siyasi kafayla batkımız için benim siyasetime uymayan ekonomide olsa olmaz mantığı bizde geri kalmışlığın sürekli gündemde kalmasına neden olmuştur.
Burada amaç para toplamak değil,toplanan paraları akıllıca israf etmeden yönetmektir.Saltanat sürerek işletme yönetir iseniz sonunuz hazır demektir.Ekonomide sürdürülebilir yol haritası izlenmediği sürece karşılaşılacak risklerde büyük olacaktır.
Hayatınızı emanet edeceğiniz bir Doktoru araştırırken,kasaptan alacağınız bir kilo kıymanın taze ve kaliteli olmasını araştırırken neden işletmelerin başlarında işi bilen insanlar getirilmez veya getirilemez? Bizim ticaret anlayışımız sadece almak satmaktan ibaret değil mi? Neden üretemiyoruz? Dünya’nın gelişmiş ülkelerinin neden gerisindeyiz?
Evet Ticaretle Siyaseti hep içi içe tuttuğumuz için ekonomide istenilen başarı elde edilemiyor.Yetişmiş insan kalifiye insanlar genelde siyasetten uzak insanlardır.Onların işi ekonomidir,kalkınmadır.Ama biz öyle bir ülkeyiz ki bu insanları bile politize ederek kendi sahalarının dışında siyaset yaptırarak verimli bir ekonomik kalkınmayı başaramıyoruz.
Bir Doktor,bir Avukat,bir Muhasebeci,bir iş adamı,bir öğretmen herkes kendi işini yapmadığı sürece başarı elde edilemez.İşlerinde başarılı insanlar yerlerine emin oldukları insanları yetiştirdikten sonra da elbette siyaset yapabilirler ona da ihtiyaç var.Ama bizim için ilk fırsatta siyaset değil,ekonomik kalkınma olmalıdır.
Yozgat’ın geri kalmışlığı ile ilgili Ticaret ve Sanayi Odası (YTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Taştan’ın bir değerlendirmesini okudum şöyle diyor sayın TAŞTAN:”Geri kalmışlık Yozgat’ın kaderi olmaması gerekir. Yozgat, coğrafi konumda Türkiye’nin merkezinde olmasına karşın, ekonomik gelişmişlikte Doğu Anadolu’daki en yoksul illerden bile çok geride. Üretim yok, iş alanı yok.
İş sahaları dar olduğu için insanlarımız okumaya yöneliyor. Yozgat göç veren bir il. Beyin göçü, sermaye göçü giderek daha da artıyor. İlgisizlik, özellikle de devletin emek ve sermaye göçüne ’dur’ diyecek önlemleri almaması karamsarlığa itiyor. En büyük sorun yetişmiş işadamından yoksun olunması. Yozgat’ın müteşebbislere, yatırımdan korkmayacak işadamlarına ihtiyacı var. Kişi başına milli gelirin 851 dolar olduğu bir şehirde insanları tutamazsınız.
Yozgat’ın kalkınması için istihdam yaratacak tesislere, iş alanlarına ihtiyaç var. OSB hayata döndürülmeli Kentteki tüm sivil toplum örgütlerinin ortak çaba sergilemeleri gerekir.Önceliğimiz, sanayicimizin, girişimcimizin önünü açmaktır. OSB’de atıl bekleyen tesisleri bir an önce ayağa kaldırarak sanayinin gelişmesine ivme kazandırmaya çalışmalıyız.”diyor sayın ŞENOL.
Tabiatıyla Devletin de destekleri YOZGAT’ ta istenilen seviyede olmamıştır.Çünkü yıllardır tayin işi isteyen YOZGAT’ lı yatırım ve iş istememiştir.bel ki yeni yeni Üniversite ile birlikte az da olsa hareketlenme vardır.
YOZGAT’ ı kalkındıracak şüphesiz yine YOZGAT’ lı olacaktır.Bir birimize güvenmeliyiz,sağından solundan çekiştirerek dedikodu ile sen,ben meseleleri ile YOZGAT ’ı istenilen seviyeye getiremeyiz.Bir öncelikle güçler birleşmelidir.
Geçmişte yaşadığımız kötü örnekler bizlere tecrübe olmalıdır.yeni atılımlar yeni projeler gerçekleştirilmelidir.Egolarımızdan kısa sürede kurtulmalıyız.adama bir bakıyorsunuz bir kooperatifin üyesi bir de bakıyorsunuz neredeyse emlak kralı olmuş bunlar haktır.Haksızlıkla hiçbir yere varılmaz.mutlaka aheste aheste çıkar bunları biliyoruz.şahit oluyoruz onun için herkes tabiri caizse eteğindeki taşı dökmelidir.YOZGAT için ne yapabiliriz diye büyüğünden küçüğüne kafa yormalıyız.Kendi kalkınmamızı başlatmalıyız.
Efendim denilecek ki,bunlar YİMPAŞ ile denendi sonucu bellidir.Doğrudur işte bu denemeler birer tecrübe olmalıdır,bundan sonraki yapılanmalarda ayrıntılar daha dikkatli hazırlanmalıdır.kesinlikle uzman yöneticiler ile ekonomik kalkınma sağlanmalıdır.
Önce para değil,önce kaliteli dürüst yöneticiler tercih edilmelidir.Dürüst yöneticileri bulursanız paranızı emanet edeceğiniz insanları bulursanız GÜVEN oluşur aksi durumda paranız güven de olmaz.Bunlar yaşandı bilinen gerçeklerdir.
Gerekirse dolgun ücret ödeyeceksiniz ama dürüst insanlarla çalışacaksınız.bu olmadığı sürece ne yaparsanız yapın hiçbir yere varmanız mümkün değildir.Önce kendimiz sonra toplum olarak düze
GÜZEL MAKALENİZİ ZEFKLE SEVEREK VE BÜYÜK BİR KEYFLE OKUDUM IŞIK TUTAN YÜREĞİNİZ VAR OLSUN SAYGILARIMLA
Çok güzel bir konuyu ele almışsınız gerçekten yaşadıklarımız ve belkide yaşayacağımız daha bir çok olay var TÜRKİYEMİZDE.Yimpaş sadece biri.Aatık kime given duyacağımızı şaşırdık hiç mi güvenilecek bir yer ,bir kimse kalmadı diye çok düşündüğüm zamanlar oluyor. Bu güven kaybetmemize sebep bireysel kişiden şiktlere,bankalara,hatta hükümatlere kadar uznır oldu.Allah sonumuzu hayır etsin.
Evet en büyük sorun GÜVEN yani birbirimize İNANMAK bunu başarmalıyız. Haklısınız hemde çok....
ama kime güveneceğiz.ben 28 şubatta yimpaş'a cephe alanlara karşı eşimin bileziklerini yimpaşa yatırdım.daha sonra ağır bir hastalık geçirdim.dursun uyara varıp durumu anlattım,hisseni ben devralayım sana 200 avro ayda ödeyim dedi.bende inandım .ama üç yıl bitti verilen yüz avrodan başka birşey vermediler.sahtekar dursun beni aldattı...
şimdi söylermisiniz biz kime ve nasıl güveneceğiz........