- 952 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
SARHOŞUN VERDİĞİ DERS
Akşam yakındı,Türklerin uğrak yeri olan şirin kafe de çaylarımızı yudumluyor,bir yandan da yeni gelecek arkadaşları karşılayıp misafir edebilmek için plan ve program yapıyorduk.
Hakkı arkadaşlar kendimizi zorlamayalım tutalım bir kiralık ev onlarda bizde rahat edelim dedi.Bense yok arkadaş yeni gelen arkadaşlarımızın parası pulu var mı bilmiyoruz.Şahsen ben yalnız kalıyorum iki kişi misafir edecek kadar da yatak yorgan var hiçte zor olmaz, dedim.Hakkı sana zor olmazsa bana hiç olmaz benim evim dar ama birini de ben misafir edebilirim deyince mesele halloldu dedik.
Hiç sesini çıkarmayan erdem hoca bana hocam sen yalnızsın yemek falan hazırlamak sana zor olmaz mı ,benim evim müsait değil biliyorsun,istersen yemekleri de bizim evde yeriz sen arkadaşları yatmaya götürürsün nasıl olsa arabanda var dedi.Hocam şehirdeyiz kahvaltıyı ben hazırlarım problem olmaz ben bu işin erbabı oldum dedim .gülerek sohbeti koyulaştırdık.
Erdem hoca,daha evel gelen arkadaşlara nasıl ev tutulduysa bize de tutulmuştu öyle yapsak dedi.hakkı da en uygun olanı da budur fakat beni işaret ederek sen gel buna anlat dedi.bende hocam dört yıldır bizi evlerinde misafir edemediler sekiz hocadan hiç biri diye daima arkadaşların yüzüne vurup durdun şimdi onlar gitti, aynısını sen yapıyorsun dedim. Misafirhaneye günlük elli dolar verince neyimiz artacak,sonra bu arkadaşlar dil bilmiyor lisan bilmiyor Allah muhafaza bir şey olsa kim yardım edecek deyince tamam tamam dedi,kalktık.
Şehre arabasız gelmiştik,şimdi marşrutkalar(Rusça dolmuş demek) da kalabalık olur nasıl gideceğiz evlerimize diye hakkı başladı dertlenmeye.Bende sen büyük adamsın çağır bir taksi bizi evlerimize bıraktır dualarımızı al diye şaka yaptım.Erdem hoca Hakkı ya çaktırmadan bana bakıp gülümsedi.biliyorduk ki hakkı böyle bir işi öldürsen yapmaz.Allah var hakkı evinde bütün cömertliğini gösterir,evinden dışarıda da çay parasını vermemek için bütün gayretini gösterirdi.Neyse dolmuşa zorlukla bindik,erdemin evi yakındı ilk o indi.Benim eve daha yaklaşık on kilometre yol vardı,hakkının evi daha uzaktı fakat aynı istikamette idi.
İnsanlar üst üsteydi.epey yol gittikten sonra birisi bindi yoldan.iğrenç bir koku doldurdu dolmuşun içini.sarhoş bir Kırgız vatandaş ayakta duramıyor bir o yana bir bu yana sallanıyor, yer verende yok. Tamda benim yanıma gelip durdu.yabancı olduğumuzu görünce utancından(bayke keçiresiz bul kün dosumun tuulgan künü oşolçun azmaz piva içip koydum) dedi.yani ağabey af edersin arkadaşımın doğum günüydü onun için biraz bira içtim,diyordu.Keşe az içseydi herif zilzurna sarhoştu.gardaş içmesen daha iyi olurdu ama bundan sonra içme tevbe edersen Allah affeder dedim.Sarhoşta olsa yaptığı işin yanlış olduğunu biliyor bizden özür diliyordu.Derken ben hapşırdım,Hakkı da bana Kırgızca (akçüç) yani çok yaşa dedi.Sarhoş bana (ey bayke elhamdülillah aytbaysınbı) demez mi.yani ağabey elhamdülillah demiyormusun dedi.Donup kalmıştık.adam sarhoşken bile bize ders veriyordu.dolmuştaki bütün yolcular başladılar gülmeye…hakkı bana bakıyor ben hakkıya bakıyordum.uzun süre sessiz kaldıktan sonra sarhoştan özür diledim.bir müslüman olarak hemde bir din görevlisi olarak bir sarhoş bana yapmam gerekeni öğretiyordu.büyük alim İbrahim Hakkı Hazretleri’nin sözi geldi aklıma harabat ehline hor bakma şakir,defineye malik viraneler var.
Hakkıyla ne zaman bir araya gelsek bu olayı hatırlar başlarız gülmeye…bazen ben ona bazen de o bana akçüç der o günü hatırlarız…..