- 1756 Okunma
- 17 Yorum
- 0 Beğeni
21 - NEŞE
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Onur BİLGE
İlkokullar tatil olduğundan beri sınavın olmadığı günlerde mutlaka bir yerlere gidiyorduk. Neşe, annesinin ölümünden sonra bir süre evden çıkamamış, kendisini toparlayamamıştı. Devam mecburiyeti olmadığı için okula da ara sıra geliyordu. Bazen, açılması için evinden zorla çıkarıyor, Virane’ye götürüyordum. Arada, bir noktaya takılıyordu gözleri, dalıp gidiyordu. Fark ettiğimde hemen uyarıyordum:
“Hangi yıldızdasın yine? Dünyadan Neşe’ye! Koordinatlarını ver Neşe! Sana ulaşamıyoruz.”
Gülümseyerek gözlerime bakıyordu. Çok değişmişti, çok! Ölümü o kadar içinde yaşamıştı ki! İnegöl’de ne kadar akrabası varsa, duyar duymaz gelmiş, annesinin akrabası olan kadınlar, nöbetleşe yanlarında kalarak, onları hiç yalnız bırakmamışlardı. Baba tarafı
1001 GECE ÖYKÜLERİ - 1
SEMİRAY - LİMAN YAYINLARI
KİTAP TEMİN ADRESİ: M. Şerikan KARA : 0 536 275 90 15
YORUMLAR
Dikkatle okudum, yorumlar da dahil.
Ayhan beyin bahsettiği konuyu öykü içinde bulamadım...
Şayet kendi yorumunuzda da yazdığınız gibi o bölümü yazıdan kaldırdıysanız; bence, bunu yapmayın derim.
Artısıyla eksisiyle düşünce, fikir, yazı eser sahibine aittir.
İnançlara saldırmayan, bölücü propaganda yapmayan ve saygı çerçeveleri çizili her yazı okunabilir.
Okuyucu karşıt görüşte ise; yazıyı benimsemeyebilir... o ayrı bir konu
Ama bence, yazar eserine güvendiği ve yanlış unsur taşımadığı sürece sahip çıkmalıdır. Naçizane düşüncem bu.
Konuya gelince...
İşin sırrı sanırım " ÖLÜM GERÇEĞİNİ KABULLENEBİLMEK "
İnsanlar bu gerçekle yaşamayı biliyor olsalar; inanın bir çok kalp kırılmaz, dünya; şu anki ucube görüntüsünde olmazdı...
Saygılarla
Rom@ntik tarafından 4/27/2009 12:23:27 PM zamanında düzenlenmiştir.
“Annen ölürse, içine batar. Ona bağırma. Uyumlu ol. Ona bir şey olursa, çok vicdan azabı çekersin! Onun çalışmaları senin için nimet, vardığı devlet! Kıymetini iyi bil! Annen, senin için en büyük zenginlik. Bak benim hiç annem olmadı, mesela. El kapısında büyüdüm. Anne sevgisi nasıldır, bilmem. Anne neyi ifade eder, onu da bilmem. Öyle bir şey hissetmedim çünkü hiç. Keşke olsaydı da her gün sorunlarım olsaydı! Bir kere saçlarımı okşasaydı, bir kere yanağımdan öpseydi, bir kere bağrına bassaydı!” dememiş..
Keşke deseymiş !
Burası beni anlatıyor..
YILDIZLAR KONDURDUM YÜREĞİNE...MAVİ ATLASTAN , BUSE GÖNDERDİM KUŞLARIN KANADINDA...DIKUNDUN TELEĞİME..
Bazen ben de düşünürüm ya aklım giderse... Allah esirgesin aklımı, imanımı..
Tebrikler...Bütün puanlarım sizindir..
sevgili onur,
ayhan beye katılıyorum.yazınızın içine ideoleji farklılığı koyunca ki ben cumhuriyet okurum ve rabbime her daim yakınımdır .bunu açıklamakda rahatsızlık verici aslında .iman kişi ile allah arasındadır.ibadette öyle .
neyse iç hesaplaşmaları ve duygu yoğunluğu aktarımı güzel bir öykü
tebrikler
Üstadım,değerli yazar arkadaşım;öykünüz içerik yönünden,
ruh tahlillerine indirgeme yönünden kuyumcu titizliği ile
dikkatlice işlemişsiniz.
Acizane görüşüm olarak öykülerin içerisine ideoloji farklılığı
koyarak okuyucuyu yönlendirmeye kalkmak o kişinin belle-
ğinde karşıt fikirlerin çatışması ile öykünün güzelliği birden
bire ters dönebilir. " madem öyle,ideoloji yazısı yazılsaydı" diye bir fikre kapılma olabilir.Aradaki nüans farkını öykünün
içerisinde karmak, içsel hesaplaşmaları ile yoğurmak ben-
ce doğru olur diye düşünüyorum...
Saygı ve sevgilerimle...
selamlar...