- 620 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Kızımı Seviyorum ve Çocuklarıma Eşit Muamelede bulunuyorum
Sevgili Kızım ,
Kız babası olmak , erkek babası olmaktan daha zordur.Bu zorluğu bende sen doğduktan sonra daha derinden ve zevkle hissetmeye başladım. Şunu da belirtmem lazım ki, bir baba olarak kız ve erkek benim gözümde eşittir. Kızın sorumlulukları ağır olsa da oğlumuza vereceğimiz sevgi, eğitim, güzel şeyleri kızımıza da vermemiz gerekmekte bence.
Canım kızım,
Tarihimize baktığımız zaman, Müslümanlığın Türkler tarafından kabul edilmesinden bile önce kralın hemen yanında kraliçelerin olduğunu ve kralların en büyük destekçilerinin eşleri olduğunu , onlarla savaşa bile gittikleri , hatta çocuk yetiştirmede en çok söz sahibi olanın kralın eşi olduğunu görmekteyiz. Bu günümüzde bile böyledir. Atalarımız bundan dolayı da “ Yuvayı dişi kuş yapar” diyerek boşuna söylememişler .
Canım kızım,
Bizlerde seni ağabeyinden ayrı tutmadığımız için ağabeyine sağladığımız her türlü imkanı sana da sağladık.Ağabeyin ana sınıfında okumuşsa seni de yolladık. Sen de ana sınıfında hedefini belirleme , hayatı tanıma, dostluklar kurmanın ne olduğunu , mahalle arkadaşlığı dışında arkadaşlıklar olduğunu “ okul arkadaşlığı” kavramını , “öğretmen” in ne demek olduğunu öğrendin. Belki de hayatta yapacağın başarıların ve güzel işlerin temelini bu ana okulunda atmış oldun.
Canım kızım,
Okumayı yazmayı öğrenmeden sosyal insan olmayı öğrenmek insan olmanın gereğidir. İnsan sosyal olursa bu sosyalliğin içinde yetişmesinden sonra okuma ve yazmayı ve hayata güzellik açısından bakmayı ve insanları sevmeyi de öğrenecektir. Ama hayata baktığımız zaman baba ve anne de öğretmen olduğu halde çocuklarını ana sınıfına yollamayan, “ Biz öğretmeniz , çocuğumuzu biz eğitiriz” mantığı ile sosyalleşmesine engel olan, sonra çocukları büyüyüp de sosyalleşemediği zaman kendilerinde suç aramayan anne ve babalara da rastladık.
Canım kızım,
Ana sınıfının yaygın olduğu illerde Üniversite başarısının da yaygın olduğu ve ana sınıfına giden insanların Üniversitede başarılı oldukları ve aynı zamanda da sosyal hayatlarının güçlü olduğu bilimsel olarak ispatlanmış bir şeydir . O yüzden bizlerde kız erkek ayırımı yapmadan seni ve ağabeyini ana sınıfından başlayarak iyi eğitim almanıza çaba harcamaktayız. Maksat gelecek nesillerimizin bizden daha bilgili ve sosyal olması.
Canım kızım,
Burada bir şeyden bahsetmekteyim. Bilgi ve sosyal olmayı beraber anmaktayım. Çok insan bilgiyi anlarda sosyal olmayı anlayamaz.Okulda bilgi öğrenilmekte ama bunu gerçek hayata uygulamadığımız zaman bilgimiz fazla işe yaramamakta. Önemli olan bilgiyi en güzel şekilde hayata uygulamaktan geçer.Bu bilgiyi uygulamakta insanın gelişmesine sebep olur. Sosyal olmak okuldan öğrenilecek bilgi ile olacağı gibi en büyük sosyallikte anne ve babanın çocuklarına akraba ve komşulardan sosyal, girişken ve bilgili insanlara karşı çocuklarının içine sevgi atması ile olur. Günümüzde ne yazık ki kıskançlıklar ve çekememezlikler gelişmiş insanları sevmeyen ve onları çocuklardan soğutan bir yapıya bürünmüştür.Bunun da farkına varamamaktalar. Bizler ise siz çocuklarımızı sevdiğimizden her türlü sosyal faaliyete girmenizi teşvik etmekteyiz annen ile.
Canım kızım,
İnsanlar çocukları arasında eşitliği sağlarsa, onlarda eşitlik ve aileden dışlanmamışlık hissi ile hem çocuklarına hem çevrelerine adil davranmasını öğreneceklerdir. Adalet duygusunu çocuk önce ailede, sonra okuldan alır. Çocuk kardeşleri ile eşit tutulmadığına inanır ve bu inançla büyürse anne ve babasına olan güveni sarsılır ve hayatta adalete güveni bile sarsılabilir. Anne ve babalar bu konuya dikkat etmeliler.
Canım kızım,
Benim annem ve babam da evlatları arasında ayırım yapmış insanlardır. Bunu dayımın , amcamın , halamın , teyzemin tutumlarında da gördüm ve ilerleyen yaşlarda onların bu tutumu bende adalete olan güvenimi değil ama onlara karşı güvenimin sarsılmasına sebep oldu. Şunu gördüm ki , anne ve babalar hakikaten ihtiyacı olana değil , çok ağlayan sızlayan ve rol yapan çocuklarına yardımcı olmaya bakmaktalar. Çünkü anne ve babalık onların duygulanmasına sebep olmakta. Duygusallığa kendini aşırı kaptıran anne ve babalarda yanlışa daha çok yaklaşmaktalar. Bu yüzden ben anne ve babalara mantıklı davranmalarını tavsiye etmekteyim.
Sevgili kızım,
Kırsal kesimde çok anne ve baba “ Kız çocukları okuyup da ne olacak, yarın kocaya varacaklar , iyi anne olsunlar yeter” mantığı ile çocuklarını okula , güzel gelişmeleri için gereken kurslara , gene yakın akraba ve komşularından gelişmiş olanlara uzak kalmaktalar. Etiketli bir insan ile kızlarını evlendirdikleri zaman da annelik veya babalık görevlerini tam yerine getirdiklerini zannetmekteler.
Canım kızım,
Kız çocukları , çalışmasalar da ilerde hayatlarında en güzel eğitimi almalılar. Bilgili ve bilinçli anneler ile , bilgili ve bilinçli olmayan anne arasında dağlar kadar fark vardır. Her güzel okul okumuş ve eğitim almış hatta öğretmen olmuş anneler bile bilinçli ve sosyal olmadıkları zaman çocuklarına fazla faydalı olamamaktalar. Önemli olan annenin hem bilgili hem de sosyal olarak bunu da çocuklarına aşılaması. Bir baba olarak bunu sana aşılamaya çaba harcayacağım ömrüm boyunca.
Canım kızım,
Eşitlik sadece çocuklara değil, bir müdürün memurlarına da uygulaması gereken bir kavramdır ve Müdür ne kadar eşit davranırsa memurlarda o kadar verimli olacak sosyal olacak ve işinden zevk alacaklardır. Ben adil olmayan bir yöneticinin çocuklarına da adil olmadığını düşünürüm. Çünkü çocuklarına adil davranan insan çalışanlarını da çocukları gibi göreceğinden onlara da adil davranır.İlerleyen hayatında bunun doğru olup olmadığını sende anlayacaksın sevgili kızım.
Canım kızım,
Bazen duyarız ki ,”Falancanın şu kadar çocuğu var, Şunun bu kadar çocuğu var. Çalışıyorlar ve evleri, arabaları ve şunları var, bunları var.” Bunu anlattıkları insanlara baktığımız zaman çocukları öğretmen falan olmuş ama sosyallik namına bir şey yok. Ne konuşmasını bilmekteler ne de başka bir şey. Sadece paradan , evden , arabadan ibaret dünya. Bu dünya bana ters gelir. Nerede “ İnsanların en hayırlısı insanlara en faydalı olandır” düsturu. Başkalarına faydalı olmayacak kişilik, evler arabalar acaba bizlerin yarın ne ile anılmasına sebep olacak.?
Canım kızım,
İşte bundan dolayı evlatları ev ve arabaya , maddi şeylere boğan anne ve babaları değil, sevgi ile çocuklarını kucaklayan, onları adaletle yöneten, gene adaletle büyüten , sosyallikle başkalarına faydalı olmaları için çaba harcayan anne ve babalara sonsuz sevgi duyarım. Bunu her zaman yapacağım da.
Canım kızım,
İnsanlar bilgi ve sevgiyi sadece okullarından alacaklarını sanarak , okul ve ev arasında sıkışmaktalar ve sosyal olmayı bazen sadece karşı cinsten arkadaşlıklar olarak algılamaktalar. Sosyal olmak sadece bu demek değildir ki. Sosyal olmak, bizim yardımımıza ihtiyacı olana yardımcı olmaktır. Bu yardım parasal olmak zorunda değil, gülümseme, sevgi gösterme de başlı başına bir yardımdır . Gücün yettiğini yaparsak o zaman dünya “ Barış dünyası “ olur.
Canım kızım,
Sana ve ağabeyine mektup yazmakta bana zevk vermekte. Ayırım yapmadan ona ve sana ayrı ayrı. Bunun da size bir tür faydalı uğraş olduğuna inanmaktayım. Ola ki siz faydalanmasanız bile , okuyan başkaları faydalanır. Derler ki “ Söz uçar yazı kalır. “ Bende yazarak size yollayayım, saklayayım ki belki de sizler önemseyip faydalanmazsanız başkaları belki de sizin çocuklarınız faydalanır “ Dedemiz bize mektuplar yazmış, bizi ne kadar da severmiş” desinler. Bizlerde kızımıza yazdık torunumuz anladı diye seviniriz belki.
Sevgi ile seni kucaklamaktayım.
TURAN YALÇIN-TOKAT