- 854 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SIRLI YAŞAM
Gece vardiyasından dönen Ahmet Bey servisten iner inmez, yüzüne çarpan sert soğukla bir anda gözlerindeki mahmurluğu attı.
‘‘Aman Allah’ım bu ne kadar soğuk’’ diyerek bir yandanda kaşkolunu ağzına sarmaya çalışıyordu. Evi epeyce uzak yolda yokuştu. Zar zor evine ulaştı. Kapıyı eşi açtı. Kucağında da oğlu Fatih vardı. Eşini ve çocuğunu karşısında gören Ahmet Bey yorgunluğunu biraz unutmuştu. Çocuk neden bu saate kadar yatmadı diye eşine sordu. Zira her zaman oğlunu uyurken sevmeye alışmıştı. Gündüz çok uyududa babası dedi Ayşe Hanım.
Oğluyla biraz oynayan Ahmet Bey, çayını içip odasına gitti. Fatihi yatırıp uyutan Ayşe Hanımda günün vermiş olduğu yorgunluğa daha fazla dayanamadı ve oda yatar yatmaz uyumuştu.
Birden bağırma sesiyle uyanan Ayşe Hanım, hemen Fatihin odasına koştu. Fatih gücü yettiğince bağırıyordu. Ayşe Hanım ateşini kontrol etti, ateşi yoktu. Altını kontrol etti, kuruydu. Kendi kendine ‘’herhalde diş sancısı‘’ diye söylendi. Şurubunu içirdi. Karnını ovdu, Fatih susmak bilmiyordu. Ne yaptıysa susturamadı. Ahmet Bey uyandırmaktan başka çaresi yoktu. Ahmet Beyin uykusu çok ağırdı. Bu yüzden uyumaya devam ediyordu.
Ayşe Hanım çaresiz Ahmet Beyi uyandırdı. Fatihin çok ağladığını bir türlü susturamadığını söyledi. Ahmet Bey oğlunu kucağına alıp sevdi, zıplattı fakat ne mümkün susmak bir yana daha da şiddetli ağlıyordu.
Evet Kayınpedere telefon edip bir araba alıp gelmesini söyleyecekti öylede yaptı. Saat gecenin ikisiydi. Kayınpederi arayıp Fatihin çok ağladığını bir araba alıp gelmesini hastaneye götüreceğini belirtti.
Acele kıyafetini giyen Osman Bey hanımınıda yanınna alıp garajdaki taksi durağına doğru yürümeye başladı. Allah Allah bu nasıl kış Yarabbi yerden alıp göğe savuruyor diye söylendi.
Garajda soğuktan titreyen üç kız kendilerine doğru bir erkekle kadının geldiğini görünce sevinerek onlara yöneldiler. İçlerinden uzun boylu olan kız Osman Beyin hanımına yaklaşarak bizler İstanbul’dan geldik. Ağabeyim bizi burada karşılayacaktı. Herhalde hava muhalefetinden dolayı gelemedi. Gidecek yerimizde yok soğuktan donduk. Allah rızası için bize yardım edin dedi.
Ahmet Bey ‘’Hanım bu kızlarımızı eve götürüp ondan sonra taksi alıp torunumuzu hastaneye götürelim. Haydi Eve gidiyoruz dedi. Kızları alıp eve vardılar. Sevda Hanım hemen çay yaptı, kahvaltılık hazırladı. Kızların karnını doyurup yataklarını serdi. Sizler yatın biz bir taksi alıp torunumuzu hastaneye götüreceğiz diyerek tekrar dışarı çıktılar.
Öte yandan Fatih ağlamasını kesmiş derin bir uykuya dalmıştı. Ahmet Bey kayıpedere telefon etti. Gelmemelerini söyleyecekti fakat evden çıktıklarını öğrendi.
Çok geçmeden Osman Bey ve Sevda Hanım bir taksi alıp Ahmet Beyin evine vardılar. Ahmet Bey anlamadık Fatih birden bire sustu. Derin bir uykuya daldı, mışıl mışıl uyuyor kerata dedi.
Bunun üzerine Osman Bey yatağa yatmasına rağmen gözüne uyku girmiyordu. Yaşadığı olaylar ve soğuk iyice etkilemişti.
Ezanı duyunca kalkıp namazlarını kıldı. Misafir kızlarda kalkıp namazlarını kılmışlardı. Gece yardım isteyen kız Osman Beye torununun nasıl olduğunu sordu. Bunun üzerine Osman Bey olanları anlattı. Kızlardan Betül amca daralmıştık. Artık gece garajda Yarabbi bize yardım et diye dua etmiştik. Allah sizlerin aracılığıyla bizlere yardım etti dedi ve çantasından çıkardığı parayı uzatarak o çocuğa bizim adımıza bir hediye alınız dedi.
İçinden Yarabbi sen büyüksün diye dua etmeye devam etti.