bayrammı tatilmi
BAYRAM MI TATİL
Ramazan bayramının ilk günü idi ,Sema hanım erken kalkmıştı yapacak hiçbir işi yoktu bu gün bayramdı erkekler bayram namazından çıkmış evlerine gidiyorlardı Sema hanımın gelecek kimsesi yoktu .boynu bükük oturdu evi büyük bir apartmanın alt katında idi dışarısı görülüyordu perdenin arkasından sokağa baktı fazla kalabalık değildi ,Gözleri yaşlı Allah ım ben böyle olacak insan mıydım kader dedi kader sonra yavaşça mutfağa gitti kahvaltı hazırladı zorlada olsa yedi yalnızlık çok zor dedi kendi kendine yalnızlık çok zor oyalandı vakit geçmek bilmiyor du telefon çaldı sevinçle açtı alo kızıydı anne diyordu Selma kızım selmam kızım nasılsın anne bayramın kutlu olsun seninde kızım seninde Sedat nasıl çocuklar nasıl iyiyiz anne iyiyiz sen nasılsın iyiyim bende çok iyiyim beni merak etmeyin anneciğim kendine iyi bak abim ler nasıl onlarda iyi ler biraz sonra gelirler anne bak Sedat konuşacak ona veriyorum dedi Sedat anne nasılsın bayramın kutlu olsun sizinde oğlum sizinde Allah çok bayramlar göstersin çocuklar nasıl iyiler ellerinden öperler bende onları öperim sağ olun oğlum sağ olun hadi iyi günler anne kendine iyi bak telefon kapandı .
Sema hanım ağlamaya başladı çocuklarım dedi benim iyi çocuklarım ta nereden aradınız sağ olun kızı evleneli altı yıl olmuştu şansına Amerika ya gitmişti damadı çok iyi bir doktordu ama gurbet dedi ah gurbet bir müddet ağladı sonra yüzünü yıkadı saat epey olmuştu tekrar pencereye döndü burada bir koltuğu vardı oraya oturur dışarısını seyrederdi gelenle geçenle avuturdu kendisini bu düşünceler içinde iken güzel bir araba durdu .Sema hanım gülümsedi oğlum dedi Kena nım geldi ayağa kalktı kapıya gitti açıncaya kadar zil çaldı hemen açtı kapıda on yaşlarında bir kız çocuğu belirdi baba anne biz geldik hoş geldiniz yavrum dedi sema hanım hoş geldiniz oğlu gelini de girdiler hepsi son derce şık giysiler içindeydiler ayakkabılarını bile çıkarmadan içeri girdiler daha yeni giydik diye ellerini öptüler sema hanım
Nasılsın oğlum dedi nasılsın iyiyim anne nasıl olalım yorgunuz dedi geline sordu sema hanım .Bende iyiyim dedi gelin sen nasılsın nazlım gel bakim çok özledim seni kızı kucağına alıp sarıldı öptü güzel kızım dedi iyiyim baba anne Sema hanım size ne ikram edeyim çocuklarım yok anne hiçbir şey istemiyoruz biz bu bayram tatilini dinlenerek geçireceğiz Marmaris ten yer ayırttık oraya gidiyoruz seni görelim dedik hemen kalkacağız yolumuz uzun dedi Kenan ama oğlum dedi sema hanım bu bayram eş dost ziyaret edilir ev kapanır mı a dedi gelin bütün yıl çalışıyoruz bu tatil bize bir nimet dinlenmek için ben öyle ev gezmelerini sevmiyorum misafirde ağırlayacak gücüm yok dinlenmek istiyorum dedi kocasına dönüp geç kalıyoruz arkadaşlar yolda bekleyecek iki aile gidiyoruz sema hanım donup kaldı gelinine verecek cevap bulamadı konuşmaya fırsat bile vermediler kalkıp bize müsa de anne allahaısmarladık deyip çıktılar sema hanım arkalarından baka kaldı ah oğlum ah ben sizi böyle olsun diyemi büyüttüm okuttum yetiştirdim hiç sormuyorlar anne açmısın açıkmısın bir şeye ihtiyacın varmı diye kapıyı kapadı arkalarından çok üzülmüştü ama çaresi yoktu gözleri yaşlı koltuğa yığıldı Ağlamayacağım dedi ağlamayacağım ne kadar kaldı öyle fark edemedi zilin sesi kendine getirdi yavaşça kalkıp açtı küçük oğlu idi gelenler gözleri güldü hoş geldiniz dedi hoş bulduk anne önde Metin arkada Mehmet oğlu vardı Metinin daha küçüktü gelin girdi ardından ellerini öptüler nasılsın anne dedi metin iyimi sin biraz solgun gördüm yok iyiyim oğlum sizler nasılsınız bizde iyiyiz çalışıyoruz dedi gelinde anne iyimi sin hasta falan değilsin ya yok kızım ne istersiniz çay kahve yok dedi metin yok yola çıkacağız bodruma gidiyoruz tatil uzun bizde dinlenelim dedik sana Allaha ısmarladık demeye geldik kusura bakma anne biraz daha oturdular Sema hanım tatlı yapmıştım biraz yeseniz di dedi yok dedi gelin ben rejimdeyim yola çıkacağız yolumuz uzun bize müsaade et gidelim sema hanım tabi oğlum gidin musade sizin dedi konuşacak gücü yoktu iyice yıkılmış tı geldikleri gibi gittiler Sema hanım kala kalmış koltuğa oturdu uzun uzun düşündü geçmişte ne sıkıntılarla büyütmüştü çocuklarını bak şimdi onu hiç sayıyorlar mı
Ayağa kalktı evde duramayacağım dedi mantosunu aldı ayakkabılarını ikisi de eskimişti ama alacak durumu yoktu aldığı emekli maaşı ancak elektirik su hava gazı zor geçiniyordu çocukları hiç sormuyorlardı paran var mı yetiyor mu diye ne üstünde ne başında bir şeyi kalmamıştı evden çıktı sıkıldığı günler parka giderdi yakınlarında büyük bir park vardı orada oturur güvercinler vardı parkta onlara ekmek atar zamanını geçirirdi uzun zamandır birde arkadaş edinmişti kendisinden yedi sekiz yaş büyük bir bey Kemal beyde yalnızdı emekli olmuş karısını çok yıllar olmuş kaybedeli çocukları dışarı da imişler yalnızlığa alışmış her gün parka gelir gazete okur kuşlara yem verir günün çoğunu burada geçirir miş sema hanımla
tanışınca dert ortağı olmuş lar sema hanımda her gün gidiyor bir iki saatini Kemal beyle dert
leşerek geçiriyordu evden çıkarken bu gün bayram bilmem gelir mi diye içinden geçirdi
olsun gelmezse biraz otururum dedi yavaş yavaş parka girdi tenhaydı pek insan yoktu ama
Kemal bey gelmişti Sema hanım çok sevindi merhaba dedi yaklaşınca Kemal bey ayağa kalktı
Kır saçlı mavi gözlü biriydi çok kibar saygılı elini uzattı bayramın kutlu olsun dedi tokalaştılar bu gün gelmezsin sandım çocukların gelir diye
Sema hanım güldü geldiler geldiler ama bir .
bardak su bile içmeye tenezzülleri yok biri bodruma biri Marmaris e gitti bizim sonumuz bu gidişle huzur evi olacak arkadaş ben bu yalnızlığa artık dayanamıyorum dedi sema hanım maaşım yetmiyor bakın ne üstümde ne başımda bir şey yok alamıyorum bu beni çok yıkıyor evi kiraya verip huzur evine gitmeyi düşüneceğim Kemal bey çok üzülmüştü çocukların hiç hediye almaz mı sana ne gezer ama kendilerini görsen lort sanırsın işte böyle arkadaş Allah ne verirse hayırlısını versin .
Devamı var Hacı Ayşe Karan