Sene 2005-2006 yılları, bizim halen öğrencilik zamanımızdan yaşanmış bir olay. Lise üçün sıcak ve kurutucu mevsimi, kurutucu havasıyla insanları çileden çıkaran bi mevsim ayı olan yaz mevsimindeyiz. Havalar bunaltıcı, havalar bir okafar sıcaktır ki, öğrencilerin, bizlerin rahat duracağımız yerde, rahat durmadığımız anlardan bir gün oldu o gün. Öğle arası, ikinci öğün olarak okulumuza geleceğimiz bir vakit artık. Okulun bahçesine ayak bastık artık, arkadaşlarla hep birlikte toğlandık, hazır futbol topu varken kendi aramızda oynamaya başladık arkadaşlarla. Oyunun adı: dillerde olan ve bir veya iki kişinin ortada kalıp oynandığı orta sıçan oyununu oynuyoruz. Oynadıktan sonra bizlerce komik olan bir arkadaşımız da ortada top çalmaya çalışıyor. Tabi ki arkadaştan birisi gözlüklü ve gözlüğüne dokunduğumuz zaman gözlüğün camı yerlerde gezinmeye başlar. Bu da olacakya işte, giren arkadaşımız topun bir anda havaya uçmasıyla birlikte , bu arkadaşımız ise bir anda kendisini ünlü futbolcu gibi sanarak, kendisini kaptırdı ve havalanan topa kafayı tam vuruyorum derken o sırada topta gözlüğe değince de, gözlüğün camı bakar ki yerinde yok, nerde der gözlüğümün camı derken, okulun bahçesinde bulunan herkes dönüp bizim bu arkadaşa bakarak gülme krizine yakalanırlar. Bizlerde başladık gülmeye, gülüyoruz ki gülmekten artık nasıl yapacağımızı düşünemez ve bilemez olduk. Ve bizim bu arkadaşta olan bu olaydan sonra ayağını topa bir an olsun vurmaz oldu. O gündür ve bugündür, kendisine ünlü futbolcumuz diye hitap eder oluyoruz.
Aklına getirdiğimiz an ve hatırlattığımız zamanlar olduğunda evet der nasıl oldu ozaman, bir de bize birde kızması olur, halen aklınız orada mı kaldı der.