Canım annem...
] Lütfen canını yakmayın!
Bu sözler dudaklarımdan dökülürken annemi muayene eden doktor sertce dışarda beklememi söyledi.
Annemin karnında tuhaf bir şişlik vardı.Hastahaneye geliş sebebimiz buydu. .İlk iki gün farketmediğimiz şişlik artık o kadar belirgindi ki sıramızın gelmesini beklerken bir bayan bize yanlış yerde ollduğumuzu doğumhanenin üst katta olduğunu söyledi.Annem kızgınlıkla baktı:"Evladım ben 55 yaşındayım.Dalga geçmeye utanmıyormusun! dedi.
Canım annem...
Tam 6 çocuk dünyaya getirmiş ve tüm doğumlarını da köydeki ebe tarafından gerçekleştirmişti.
İçerde ise en az 6-7 tıp öğrencisi kızlı erkekli başındaydı ve hocalarının anlatmasını büyük bir dikkatle dinliyorlardı.
Kapıya iyice kulağımı dayayıp tüm olanları anlamak istiyordum ama tek duyabildiğim doktorun annemi azarlar tonda ki sesiydi:"teyze,çamaşırınızı size çıkarmanızı söylemiştim.Hemşireee! Şu hastayı hazırlayın.
Ve koşarak gelen bir hemşire, ardından canım annemin sessizce ağlaması,
dışarda kahrolan ben.
Mutsuz geçen çocukluğumun ardından yoksuzluk ve canım anneme destek olabilmek için okulumu bırakmak zorunda kalmam....
Tüm bunlar bir film şeridi gibi önümden geçiyordu.Hayat bize hiç de adil davranmamıştı.
Doktor soğukkanlılıkla:
"Anneniz kanser.Rahim kanseri , dedi.
Yıkılmıştım...
Gözyaşlarımdan önümü göremiyordum.Doktor, yine soğukkanlı bir ifadeyle medanetli olmamı , bu şekilde anneme bir faydam olmayacağını söyledi.
sakinliğimi korudum. Çünkü bu şekilde davranmamız bize çok küçükken annem tarafından öğretilmişti.
Babam anneme şiddet uyguluyordu. İçimizde fırtınalar kopuyor ama biz yerimizden kımıldayamıyorduk,içimizden ağlıyorduk...Ben gözlerimi sımsıkı yumardım .Hemen uyumak isterdim. Sabah olsun isterdim . Çünkü; sabah olunca babam işe gidecekti
Çocukluk işte...
Doktor koyduğu tanıyla ,yıktığı bir dünyanın farkında olmadan sıradan bir reçete yazar gibi, umarsız bir şekilde bir şeyler yazıyordu .Almam gerekenlerin listesini
bana uzattı.
Ve bunları hemen almam gerekiyor.Yüzüne baktım bi şey görmek istedim .Bir his ne olursa olsun,bir his olsun görmedim...
Annemin yanına gittiğimde,ağlıyordu.Sımsıkı sarıldım:"Anneciğim n’olur ağlama iyi olucaksın, dedim.O sırada, hemşire lafa karıştı:"’ Aman ne tatlı canı varmış. Doktoru deli etti.2 saat muayene edemedi ... Hiç düşünmeden hemşireyi kolundan çekerek dışarı çıkardım;
"Bak ,dedim . Annem bu güne kadar doktor yüzü görmedi. Tüm doğumlarını evde yaptı . Burada ise,alındığı odada onca erkek öğrencinin karşısında hiçde alışık olmadığı bir biçimde muayene edildi.
Yapma ,dedim hemşireye .Bari sen yapma. Anla halimizden ,yalvarırım anla bir kişi anlasın sen anla.. Annem acıdan değil utancından ağlıyor.
Ve sözlerime devam ettim .N’olur bağırma, sana ne istersen getiricem. Sadece anneme iyi davran,birazcık gülümse .
Hemşirenin cevabı kısaydı:" manyak mısın?
"Hayır ,dedim .Sadece içerde acı çeken annenin kızıyım "...
YORUMLAR
Sanırım ilk defa okuduğum bir sayfa
sitenin ana sayfasında okudum yazının başlığını
benim için edebiyatın bütün kelimeleri bir yana ANNE kelimesi bir yana
bir elim kanda olsa anam için canımı verirdim
okudum yazınızı içim acıdı eli öpülesi saygı abidesi analar çok ama çok üzgünüm
benim annem bizi bıraktığında 42 yaşındaydım ben o zaman yetimliği,öksüzlüğü dattim dükendim bittim.
Hayat şartları bizi gurbete attığından köyde kalan Annem kendine bakacak gücte 65 yaşında osmanlı kadınıydı
Abimde köyde oturduğu için yanlız değldi yengemiz abimiz onunla ilgileniyorlardı zaten
Bir pazartesi günü kendini iyi hissetmediğinden abimle ve yengemle doktora gittiler kalbine baktılar ciğerlerine baktılar birşey çıkmadı.
Salı günü kan aldılar emar çaktiler birşey çıkmadı ben İstanbulda diken üstünde devamlı arayıp soruyorum salı günü akşam işten geldim saat 20 sıralarında telefonla konuştuk ana ne yaptın dedim ne dedi doktor ,oğlum dedi iki gündür bukadar doktor bende birşey bulamadı ama yarında midem için randevu aldık mideme bakacaklar dedi
Bende anam ile şakalaştım dedimki ana sende birşey yok sana ben bir kocaman ayarlıyayım tamam oğlum dedi şakalaştık ve ben erken yatarım oğul dedi yarın yine erken kalkacağım dedi ana geleyim dedim gerek yok oğlum abin burda sen gelme dedi çocukları huzursuz edersin dedi ve telefonu kapadı ben huzursuz oldum içimde bir sıkıntı oldu tarif edemem eşim durmadan bana sakin ol sakin ol dedi ama ben kabıma sığmıyorum sabah ilk uçakla trabzona gitmeye karar verdim ama çarşamba sabah 04.00 de telefon çaldı hayatımı karartan telefona cevap verdim karşımda konuşan amcamın sesi beni aldı götürdü
ben akşamdan anamla şakalaştım sabah anacığım sabah namazı için abdest aldı ve divanın üzerinde kollarını daha aşağıya sıyırmadan havlusu elinde rahmetli oldu.
Herkes anasını çok sever ama benim kadar asla...........
Anılarıma kazıyabileceğim güzel bir yazı eline sağlık sayın yazar..
Anacığınıza, Anacığıma Allahtan rahmet dilerim..
.............saygımla
mi_ne
Saygı ve sevgilerimle...
Dışarıdan bakanlar halimize ve gidişatımıza, etvarımıza, hissiyatımıza aldırmaksızın "Sen sen ol sensizlikte kavrul" diyerek hayasızca yaklaşımlar sergileyen bir takım insanların bizlerde bıraktığı izleri masumane yaşamanın tavırları sanki....Çeken bilir derler ya hani sizin ki de öyle derin ve manidar.....
Diller lal kesilince yorumum da lal kesildi efendim....
Rabbim yar ve yardımcınız olsun.....
Saygılarımla sevgilerimle esenlikle kalınız....
benim gibi gurbette olanlara zulümdür:anneyi anımsatmak; böyle kazıyarak yüreği...
canım ya içimi acıttı yazın...rahmetli annemi hatırlattın bir anda..zaten hiç aklımdan çıkmaz ama annem de kimsenin önünde soyunmazdı..Sende benim gibi acı çekmişsin be canım..Allah bundan sonra çektirmesin..sevgiler..
kader_48can tarafından 4/23/2009 3:38:59 PM zamanında düzenlenmiştir.