Gözle görülemeyen lakin varlığı da inkar edilemeyen hissiyatlar ummanının kıymeti aşikar limanıdır; “AŞK”. Vardır, yaşanır ve yaşatılır elbette şahsa münhasır şekillerde. Evveliyatı ve ardından yaşananlardır daha çok konuşulan, “ANI” hissetmekten mada. Anlatabilir misin? dendiğinde çok şey hissedip de kelama dökülememesidir en belirgin niteliği belki de. Yahut hissiyatı başka hissiyatlarla anlatma çabasıdır aşkı tanımlamak. (Aşk demek acı demektir, Aşk çiledir vb…) Yare olan bağlılığın kişiye yaptırdıkları değişir ekseriyetle kişiden kişiye. Lakin değişmeyen bir şey varsa oda şudur ki, “AŞK” zordur ve kolaycıların işi değildir asla.

Gözün gördüğüne gönlün muhabbet beslemesi ve kalbin akla meydan okuyup bedene söz geçirmenin namümkün olduğu bir süreçtir belki de “AŞK”. Bunun içindir ki aşk, çoğunlukla insana akli istidatlarına ihtiyaç duymadan hareket etmeyi öğütler. Başlangıçta gönüllüdür insan, gönlünün yaptırdıkları için ödenecek olan bedele ve kaybedilecek olan her şeye. Lakin ne zamanki süreç aksine tebdil olur işte o an yaptıkları için pişman yapacaklarına dair ümitsiz ve muallâk bir halete bürünür. Gönlü ona yanlış yaptırmıştır belki de! gönüllü olarak çıktığı bu mukaddes yolda. Bildiklerine dair şüpheli, bilmediklerine karşı ise endişeli bir ahvaldir “AŞK” ın ardından arda kalan.

Zevk alamamaya başlar hayattan ve dahi yaşadığı güzelliklerden. Evvelce mesrur eden şeyler onu artık mutlu etmekten çok uzaktır anlamsız bir şekilde! Nedensiz ve manasızca negatif hissiyatların tesiri sarar bütünüyle etrafını ve rahat bırakmaz yakasını bunalımlı geceler. “Müsebbibi meçhul bir müteessir oluş bu, kime ne anlatsam kimde derman arasam” demekten alamaz kendini. İçine düşen sıkıntıdan alamaz kendini ve çözüme varacak kudreti bulamaz kendisinde. Eskilerin tesiri yarınlarının sıhhatine zarar verir artık. Nedenleri, niçinleri cevaplamaya çalışır zihninde şuursuzca ama heyhat!! olan olmuştur artık. Ardından gidilecek yol yeniden başlamaktır hayata ve yeniden sarılmaktır yaşama. Ama nasıl olacaktır bu? Yeniden başlamak, geçmişi hatıra getirmemek, etkisi altına girmemek mümkün müdür ki sünger çekebilsin eskiye ve müteessir eden sona!