İki kelime
Takılırsın bir ortama başlarsın konuşmaya onu da yaparım bunu da yaparım. Ama öyle anlar gelir ki elin ayağın tutulur, hiç bir şey yapamazsın. Bende de var böyle bir durum. Benim derdim iki kelimeden ibaret. Uzun olar, zor işler, ağır yükler, anlaşılmaz kişiler hepsinin altından kalkabiliyorum. Ve de bunları yaparken şu iki kelimenin acizliği hiç aklıma gelmiyor ve kendimi güçlü zannediyorum. Hayır efendim değilim. Ne yaparsam yapayım iki kelime söyleyemedikten sonra.. Açıkçası eksiğim diye düşünüyorum. Öyle zamanlar geliyor ki sayfalarca yazı yazabiliyorum, alıp birini karşıma saatlerce konuşabiliyorum.. Dedim ya her şeyi yapabiliyorum.. Ama şu iki kelime.. Sanki ağzım var dilim yok konuşamıyorum, sanki kağıdım var kalemim yok yazamıyorum. Nedir benim derdim anlamıyorum. Evet o his içindeyim. Eminim. Bunu ona ifade etmek çok zor değil. Sadece iki kelime. Yeter ama... Belki bu iki kelimeyi söylemek o hissi yaşamaktan önemliydi. Belki de korkuyordum. Neyden mi? O histen, kendimden tarafına değil ama. Ya ben kendimi o kadar yorduktan sonra iki kelimenin sonunda kendimi yığılmış bulursam. Herhalde ondan. Belki de devamının gelmemesinden korkuyordum. Ama nedir bu iki kelime? İşte o kadar emeğimin, o kadar duygularımın, o kadar biriken hislerimin şu iki kelimede yığılıp kalmasını görmek kahrediyor beni.. Ne acı o kadar birikimlerimi iki kelime yüzünden yastığımın yada yatağımın altına değil de içime koymak zorunda kalıyorum. Satırlar sayfalar yazmak, dakikalarca saatlerce konuşmak bu kadar kolayken şu iki kelimeyi söyleyememek çok zoruma gidiyor. Ama gelecek bir gün söyleyeceğim sana. Sonu ne olursa olsun düşünmeden söyleyeceğim. Belki az sonra, belki de şimdi...
Seni seviyorum
Muhammet Karakök
09 Şubat 2009
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.