- 758 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
ŞİİR YAZMAK VE ŞİİR YAPMAK
Önce samimi inancımı belirtmeliyim;şiir hem yazılabilir,hem de yapılabilir bir şeydir. Bu anlamda şiir yazmaktan ne anlıyoruz?
Şiir,tüm edebi yazınlarla bir tür bağ içinde olmakla birlik,tümünden de farklıdır. Şiir yazacak insan önce dünyaya gelirken biraz şiire yatkın bir mizaçla doğmalı. Bu çokta elimizde olan birşey de değildir. Sonra edebi bir iklime düşmeli,şiirin mecrasına çok zamanında inmeli. Belki de büyük şair olmak için hep orada kalmalı. Şiir kesmeli hayatı!...
Bütün bunları yaparken;insan,tarih,coğrafya,bir dil anlayışı olmalı ve sürekli kendini de besleyebilmeli. Bir hedefi de olmalı;neyin şiirini ve nasıl yazacak? Ciddi bir fikri olmalı. Bu da bir dünya görüşü ve üslup gerektirir. Aslında çalkantılı insan ruhunun uğradığı her iklim şiire konu olabilir,olmalıdır. Şair kendi hassasiyetlerine göre seçimini yapmalı ve kendini gerçekleştirme adına şiirini yazmalı. Biz, şiir yazan birinin eserlerini okuduğumuzda,onun ruh fotoğrafını çekebilmeliyiz. Tabi ki,şairin düştüğü iklimde buna elvermeli. Şair gerçektek inandıklarını söyleyip yazabilmelidir şiir adına.
Şiir yazıcısının enerjisi genelde ilham diye karşılanan;bir konuda, aşırı yoğunlaşma sonucu enerjinin açığa çıkması. Bu anlamda şiir,bir halimizin ve ya halin,kendimizce terennümü anlamına gelir. Şiir yazıcısı,dili, ses ve musikiyle harmanlayarak terennüm eder ve yazılan şiir mutlak elem ve haz verir. Şiir yazıcıları genelde neşveli,biraz da gönlü kırık insanlardır. Bizim hem divan edebiyatımızda,hem de halk şiirimizde çokça örneklerini görmemiz mümkün. Bizde şiir yazıcısı daha çoktur.
Şiir yapmak;daha pazarlıklı bir şeydir. Elbette yazıcı ve yapıcı arasında oldukça ortak özellikler fazladır,bu olağan da bir şeydir. Şiir yapıcısı da bütün bunları kendini gerçekleştirme adına yapar elbet. Ismarlama şiir yazılır mı?. Diyenlere bu anlamda evet dememiz mümkün olur. Çünkü o hedeflediği şeyi yapmak için,piyasadan malzemesini toplar,bir süvari gibi kuşanır,ortamı kendine göre dizayn eder,genelde geçmişe de atıfta bulunarak,şiirde bizi avlayabilkecek estrümanların tümünü kullanarak şiirini yapar. Şiir yapanın çok acelesi olmaz. Tanımlama,betimleme ve benzetmeleri özenle seçer,hangi şiirinin neresinde kullanacağını önceden planlar;olmadığını varsaydığında dinlenmeye de bırakır. Edebiyat adına tarihi bir arka plan taşısa da,o günceli kovalamaya daha yatkındır. Ezeli problemlerden çok,sosyal argümanlara ilgi duyar. Bu anlamda şiir yapıcısı,şiir yazıcısından daha çok popülerdir. Neşe ve kederden çok zamana vurgu yapmayı yeyler. Şiirde musiki ve terennüme çok yer vermez. Halbu ki,şiirde kalıcılığı koruyan bu terennüm edilebilir yandır.
Beklenir ki,şiir yapıcıları,şiir yazıcılarından çok kalıcı olsun. Daha çok tersi olur. Yazıcılarla tüm toplum kesimleri ilgilenirken,yapımcılarla daha çok edebiyat tarihçileri ilgilenir.
Elbet bir üçüncü ara yol da var;bizim şu an yaptığımız. Tam yetkin bir şair olmayınca bir portrenizde olmuyor. Bu durum bizi her ikisinden çok rüzgara yazıyor. Rüzgara yazılmakta belki önemli bir şey şiir adına kim bile?...
Selam,saygı...
YORUMLAR
Şiir yazıcısının enerjisi genelde ilham diye karşılanan;bir konuda aşırı yoğunlaşma sonucu enerjinin açığa çıkması. Bu anlamda şiir,bir halimizin ve ya halin,kendimizce terennümü anlamına gelir. Şiir yazıcısı,dili ses ve musikiyle harmanlayarak terennüm eder ve yazılan şiir mutlak elem ve haz verir. Şiir yazıcıları genelde neşveli,biraz da gönlü kırık insanlardır. Bizim hem divan edebiyatımızda,hem de halk şiirimizde çokça örneklerini görmemiz mümkün. Bizde şiir yazıcısı daha çoktur.
"Şiir yazıcıları genelde neşveli,biraz da gönlü kırık insanlardır"
Değerli meslektaşım,öncelikle sizi kutlarım.Bu arada hayat
hikayenizi de okumuş bulundum.İlginçti.Ziraatcılardan da
haspel kader şair ve yazarlar niye çıkmasın ki.İşte karşım-
da canlı örneği sizi görüyorum.
Yazınızı dikkatlice okudum.Bizleri bilgilendirme açısından
çok faydalı buldum.
Daha nice şiir ve yazılara imza atman dileğiyle saygı ve
selamlar sunuyorum efendim...