- 745 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Bir Günlükle Dertleşmek
Korktum sadece boş sayfa bulamamaktan, öyle çok yazmışım ki saçma ya da değil ama defteri nerdeyse doldurmuş düşüncelerim. Dur… Bunlar değildi yazmak istediklerim, gene nereye gidiyor kelimelerin sonu…
Boş bir pencere artık düşüncelerim. İtiraf etmeliyim ki, ben sevmezdim kitapları, yazıları. Ne zaman tutamaz oldum kendimi de, kaleme sarıldım. Anlayamadım. Bocaladım biraz, kendimi tanıyamaz olmuştum. Kalem oynatmak için ve mutluluğumun tek sebebiydi boş pencere.
Ne yana dönsem nereye baksam ufak tefek izler var, sadece benim gördüğüm, hatırlatan her şeyi. Unuttum denemez ama yıllar anılara düşman bilirsin. Saniyeler geriye doğru dönsün, bu düzene karşı çıksın istermiydim.. İstemezdim sanırım. Geçen her saniye sadece bir anı olarak kalıyor, geri gelmiyor. Bu düzene karşı çıkmak yersiz ama keşke zaman bu kadar acımasız olmasaydı anılara karşı.
Bir anılarıma bakıyorum dönüp, bir de hayallerime. Hayatın getirdikleri, elde ettiklerim neden bu kadar çabuk değerini yitiriyor. Ne kadar istesem de, düşlesem de, elde edemiyorum ya; ulaşamıyorum; hayalleriyle mutluluğum katlanıyor ya; işte değerli olan bu aslında.
Sahip olduğum tek şey o boş pencere ya, ne kadar değerli bilemezsin benim için; bir kelebeğin sahip olduğu o bir gün gibi.
Bu düşünceler ne zaman geldi ne zaman gitti benden, anlayamadım. Gelirken kapıyı çalmadığı gibi giderken de hoşça kal demedi. Yüzü yoktu hoşça kal demeye. En azından gitmeseydi gerek de olmazdı zaten. Keşke bir köşede kalsaydı kalbimde. Yani demek istediğim şimdi her şey daha zor. Yazarlar şairler hepsi bir şeyler hayal edip, kendinden de katarak gerçeğe dayalı yazılar yazmış ama temeli gerçek olan, bildiği inandığı şeyler üzerine. Peki söyle ben ne yapayım o acımasızca çekip gitmişse benden.
Biliyorum yok artık gelmeyecek geri, ne kadar kandırsam da kendimi. Yıllar anılarıma düşman, hayallerim öksüz, dünle bugünün arasında sıkışmış avutuyorum kendimi. Orhan velinin de dediği gibi ‘’avunmak; hayallerle terk edilmişliğin kaderi.’’