- 1304 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
Başbakan ve Vatandaş -
Erdoğan Mersin’de bir çiftçiyle tartıştı:
Artist değil çiftçi, kabadayı değil Başbakan
Bakan Unakutan’ın ’ulan’lı demecinin ardından Başbakan Erdoğan da külhanbeyi gibi konuştu. Erdoğan, geçinemediği için sitemde bulunan çiftçiye demediğini bırakmadı
Vatandaş: Öldük, bittik sayın Başbakan’ım. Hangi yüzle geldin buraya?
Başbakan: Böyle bağırılmaz ki, terbiyesizlik yapma.
Vatandaş: Terbiyesizlik yapmıyorum. Lütfen bana hakaret etmeyin.
Başbakan: Artistlik yapma, edepsizlik yapma.
Vatandaş: Artistlik yapmıyorum, ben sanatçı değilim.
Başbakan: Sanatçısın, çok iyi sanatçısın.
Vatandaş: Tarım Bakanımızın Anayasa’yı ihlal ettiğini biliyor musunuz?
Başbakan: Lan bana Anayasa’yı öğretme. Terbiyesizlik yapma. Lan terbiyesizlik yapma.
Vatandaş: Lan mı?
Başbakan: Evet.
Vatandaş: Lan mı? Canın sağ olsun.
Başbakan: Şu anda çiftçiye ne verildiğinin farkında mısın?
Vatandaş: Ne zaman?
Başbakan: Şimdi.
Vatandaş: Benim mahsulüm öldükten sonra mı? İki senedir anamız ağlıyor.
Başbakan: Hadi ananı al git buradan.
Vatandaş: Lan diye hitap etme. Ayıp be...
Öncel, bu diyalogun bitmesinin ardından polisler tarafından götürülürken de şunları söyledi:
’Lan diye hitap etme. Ayıp be! Kim vuruyor, kim vuruyor? Kolum ameliyatlı. ’Sayın Başbakan’ diye hitap ettim, ’lan’ diye hitap etti. Benim karşıma çıkacak güce sahip değil, hangi yüzle geldi buraya? Benim adım Mustafa Kemal Öncel. Takip edin, beni takip edin. Halkın sesi oldum.’
Gelinen süreç bugünlere Türkçe’miz var olanı argo kelimeleri sinema, tiyatro komedi sanatçıları tarafından ele alınsa, sahnede BÖYLE durumlar sunuluyor olsa kah kahlar içinde güleriz, yadırgamayız. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir Başbakanı olarak devletin başısın, hükümetsin. Bir vatandaşına bunu diyorsan vatandaş sana ne desin ki! Neler demek zorunda kalsın. Yakında da “”Lan”” kafilesine, Milli Eğitim Bakanım da katılarak terane tamamlanır. Ve ilkokul ders kitaplarında da yer alırsa hiç şaşmamak gerek.
Konya da başı açık olduğu için bayan gazeteciye linç girişimi ve toplantıdan uzaklaştırıldı. Bayan gazeteci sokak ortasında yalnız kaldı haber aynen böyle… UTANÇ verici bir durum..
TV’leri açtığımız zaman, Türkiye’de güzel şeyler oluyor mu diye kanallarda gözlerimiz bir şeyler arıyor. Haber saatinin içinde maalesef güzel hiçbir şey yok.
Kadına taksi çarpıyor en az 40 dakika caddede bekliyor yağmur altında.
Adamı kapkaççıyı bıçaklıyor, polis bıçaklanan kişiyi sorguya çekiyor; kapkaççı ise ön kapıdan sorgulanıp arka kapıdan çıkıyor. Bıçaklanan vatandaş ambulans bekliyor ama nafile. Bıçaklayan sorgudan çıkana kadar ambulans gelmiyor ve oracıkta ölüyor sürünerek …
Gözlerimizin önünde kapkaçıçı çantasını çalıyor kadın yaralanıyor, polis nerdeyse kadına kızacak! “Gece vakti sokakta ne işin var” dercesine… çantayla dolaşmayınız ipler kopmuş
Kimin ne olduğu belirsiz; isteyen istediğini yapar olmuş.
Başbakan vatandaşa “Lan” demiş! Abartmamak gerek. Türk halkı alışkındır her şeyi sinesine çeker.
Aziz Nesin “Aptal” demişti. Ne kadarda haklı söylemiş, aptallığımızdan gelmiyor mu başımıza bunlar?
Biz getirmiyor muyuz, biz seçmiyor muyuz bunları başımıza. Büyük bir tarihçimiz ölüyor yalnızca 1 dakika görüntü veriliyor TV kanallarında! Varsa yoksa metropol şehirler kendini geliştirmekten aciz belediyeler.
Kırsal alanları Anadolu’daki yaşamı doğudaki güzelim gelişmekte olan bölgeler içinde yapılan işlerden haber bile olmuyor. Değişen sadece değişimin kendisi oluyor, ama kafalar hep aynı; hiç değişmiyor. Güzel olanları da kendi ellerimizle talan ediyoruz
Çiftçinin, işçinin anasını ağlatanlar kendilerini kurtarmak için vatandaşımızı yarın Bakırköy akıl hastanesine de yatırırlar uyduruk bir raporla…
Yusuf Ter 12.02.06
Saat 13:08 İsviçre
YORUMLAR
''Söylenenden çok söyleyene bakıyoruz galiba.
Mesela Aziz Nesinin insanlar için aptal demesi, üstelik tanımadığı büyük bir çoğunluğu da bu sözüne dahil etmesi mesela kimseyi üzmüyor:)
Aptallığa dünden razı gibi bir durum var sanki. Niçin?
Çünkü Aziz Nesin söyledi. Hani bizden ya?
Hani eski tüfek ya:))
BUna herhalde aydın " zortlaması" demeliyiz argo kültürüne katkı anlamında.
Aziz Nesinin insanlara aptal demesini yücelten, başbakanın kendisiyle tartışan provakatöre lan demesini yerin dibine sokan bir durum.
Deniz baykalın bir kadının boğazına sarılmasını görmezden gelmek gibi bir şey bu durum.
:)
Herşeyimiz yanlı, ideolojik, subjektif, ilkel...''
SEVGİLİ EROL BEYE AYNEN KATILIYORUM.
Yarım Reklam ! Bedava Yaşıyosssssssssss(sssstır len ! )
Beeedava
Uçuyoz zıçıyozzz
Beeedava
Uyuyoz uyuyozzz
Düdükleniyozzzzzzzzz
Beeedava
Çalıyoz çırpıyozzz
Beeedava
Gemicik alıyozzzzzzzzz
Ülke satıyozzzzzzzzzzzzzz
Yuuuhhh deeeeveeee !
Seni öpüyozzzzzzz
Hissettirmiyozzzzzzzzz
Yine çalıyozzzzz
Hep çalıyozzzzzzzzzzzz……
Heeeey koooyunnnnnnnn
Sen uyu hep uyu
Biz seni çok seviyozzzzzzzzz
Oyyyyy ver sen
Oy deme aman ha öpülürkennnnnnnnnnn !!!!!!!!!
Yan gözle bakanı götüryorlar artık..
Bırakın konuşmayı hak aramayı !
Kendilerinin bir ideolojisi var mış öğrendik..Ki, her yanı avukatlar dolu savcılar dolu.Dokunulmazlıkta var..Dokunursanız değil, konuşursanız yandınız...
Sus !!!!!!
Ak günlerin karası yakında çıkar foyası..
Bizler ne hükümetler, ne siyasetçiler gördük büyüdük böylesini görmedik ......
Hamuru çamur, sana bana bulaşır..Dev arazileri kapatır, kapatamazsa kaydırır, yılları bile yalancı çıkarır..Bir gün bakmışız ki Türkiye dünyadan silinmiş..Kaydırılmış..Olabilir bu gidişle ...
Tesadüfen yaşıyoruz..Allah hayrılısını versin..
Selamlar..
ben bu başbakanı sevmiyorum...
beni de içeri alırlar mı acaba?
ya da başbakan banada ananıda al git bu ülkeden der mi acaba?
sevemiyorum ne yapayım ...ha sevebileceğim bir başbakan modelin var mı diye sorabilirsiniz ...
cevap : mevcur modeller arasında benim hayallerimideki başbakan modelini yansıtan biri malesef yok...
ee nasıl bir model diyenlerde çıkacaktır...
cevap: yaşadığı evin bahçesinde oturup piknik yapabilmeliyim...bana camından el sallamalı hatta gelip yanıma oturup yediklerimi gönül rahatlığıyla benimle paylaşmalı...
çocuklarıma kendi çocuklarına sağladığı imkanları sağlamak için uğraşmalı...benimle ağlayıp benimle gülmeli...
bizden...sizden gibi ifadeler asla kullanmamalı...
bunları yapsın gerisi nasılsa olur...gerisinde biz vatandaşlar nasılsa onun yanında oluruz...
Söylenenden çok söyleyene bakıyoruz galiba.
Mesela Aziz Nesinin insanlar için aptal demesi, üstelik tanımadığı büyük bir çoğunluğu da bu sözüne dahil etmesi mesela kimseyi üzmüyor:)
Aptallığa dünden razı gibi bir durum var sanki. Niçin?
Çünkü Aziz Nesin söyledi. Hani bizden ya?
Hani eski tüfek ya:))
BUna herhalde aydın " zortlaması" demeliyiz argo kültürüne katkı anlamında.
Aziz Nesinin insanlara aptal demesini yücelten, başbakanın kendisiyle tartışan provakatöre lan demesini yerin dibine sokan bir durum.
Deniz baykalın bir kadının boğazına sarılmasını görmezden gelmek gibi bir şey bu durum.
:)
Herşeyimiz yanlı, ideolojik, subjektif, ilkel...
Yazınızda birkaç nokta dikkatimi çekti ve sırasıyla belirteyim istedim.
1 - ) Başbakanın bir vatandaşımıza “ lan ” diye hitap ettiğini ve bu vatandaşımızın adının, Mustafa Kemal Öncel olduğunu yazmışsınız.
Sizce bu vatandaşın adı : MUSTAFA KEMAL ile başladığı için kendisine böyle hitap edilmiş olma ihtimali var mı ?
2 - ) Konya’da başı açık bir bayan gazeteciye saldırıda bulunulduğunu söylüyorsunuz…
Bunlar daha iyi günlerimiz (!) olabilir mi ?
3 - ) Kadına taksi çarpıyor ve 40 dakika ambulans bekliyor demişsiniz… iyi bari o kırık dökükle de olsa; yaşadığı için bekliyormuş…
Sahi, başbakanın oğlu değerli bir bayan sanatçımıza arabasıyla çarparak ölümüne sebebiyet vermişti. Bu dava nasıl sonuçlandı hatırlıyor musunuz ?
4 - ) Kapkaççının ön kapıdan alınıp sorgulanarak arka kapıdan çıkarıldığını yazmışsınız…
Kapkaççıya zahmet vermişler !
Bu ülkede, kaptığı halde kaçmayanlar var (!) daha fazlasını kapmak için.
Onlar sorgulanmayan şanslılardan !…
Son olarak… sanırım İsviçre’den yazıyorsunuz…
Bunları görerek oradan gelmeyi düşünmüyorsunuz değil mi ?
:))
Müsaadenizle… ben gideyim… sıkıldım… babamı başbakan yapmak için oy toplayayım.
Babam başbakan olsun, bana gemicikler alsın… havuzda yüzdürüp oynayarak sıkıntımı savayım… :))))