- 546 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Mikro değil, makro dalga
Ergenekon dalgalarıyla sarsılan bir gündemdeyiz..Dalga dalga gündemimizi işgal etti Ergenekon..Bir temizlik operasyonu olduğuna olan inancımızı bazen sorgulasak ta,buna inanmak istiyoruz açıkçası…
3 kasım 1996 Abdullah ÇATLI susurluk kazasında ölmüştü…Gladyo nun kapısı aslında o günlerde açılmaya başladı..Devlete hizmet eden bir adam, kaza süsüyle diskalifiye edilmişti…Hatırlarsanız medyada bir rüzgar esmeye başladı…Ne kadar faili meçhul varsa rahmetliye yıkılacaktı…Bir günah keçisi lazımdı..Ve bu kurban o günler için ÇATLI’ydı…
Belki rahmetli farkında olmadan illegal oluşumlara girmiş olabilir bunu geçelim..Mesele şu ; o zaman nasıl ki sistem tüm suçlarını ona yıktıysa, aynı sistem sanki şimdi tüm suçlarını Ergenekon üzerine yıkmak ister gibi..Yanlış anlamayın haaa…Azılı bir Ergenekon düşmanıyız hala..Fikirlerimizde sapma yok..Lakin çok basit bir haber spikeri bile artık Ergenekon üzerinden yorumlar yapmaya başlıyorsa, örgüt için anlatılan suçlar abartıya ulaşmaya başlıyorsa böyle düşünüyor insan artık…Suçlama penceresinden örgüt yüceltiliyor biraz da..Yahu bu adamlar neymiş böyle ? Neler yapmışlar neler ? türünden fikirler muhabbetler de cabası artık…
Peki ne olacak sonunda sizce ? Gerçekten fikriniz var mı ? Gerçekten bitecek mi ? Gerçekten bir ‘Temiz eller’ operasyonuyla karşı karşıya mıyız ?
Ve gerçekten örgüte isnat edilen suçlamalar doğru mu ? Örgüt bu kadar etkin mi ?
Aslında örgüt tahmin edilenden daha güçlü..Ve öyle lanse edildiği gibi bir iki kendini bilmez Rektörle, bir iki askerle anlatılacak kadar basit değil…Gerçekten basit değil…
Evet yine soruyoruz ? Ne olacak sonunda ? Bitecek mi ?
Soruların cevabını biz değil Tuncay GÜNEY ve rahmetli Muhsin YAZICIOĞLU daha önce vermişti zaten..Ne demişlerdi peki ?
İkisinin de ortak kanaati şuydu = Uzlaşma..
Onlar , bir uzlaşma taraftarı değildi elbette..Ama olayın bütün yönleriyle ortaya çıkmasının devlet yapılanmasın zarar vereceğini düşünüyorlardı…Ve bir şekilde uzlaşılacağını söylüyorlardı..
Bu konuda kuşlar daha başka şeylerde söylemişti..Mesela tutuklu sanıkların en geç yaz ortasında çıkacaklarını söylemişti..
Vesselam ortada ciddi bir yapı var…Rektörleri kışkırtan bir yapı var..Uğur DÜNDAR ı geren bir yapı bu…Deniz BAYKAL ın altını oymaya çalışan bir yapı..ECEVİT için planlar kuran bir yapı…Çevik BİR e ulaşmayı engelleyen bir yapı…Ucu dışarıda bir yapı..Kökü içerimize saplanan bir yapı..Ve savcılara
‘ yarın bizi kapının önüne koyarlar ’ dedirten bir yapı…
Milliyetçilerin destan sandığı, cumhuriyetçilerin laiklik sandığı bir yapı : )
Bizim ise bu kadarını yazabileceğimiz bir yapı…
Birileri Derin devlet diye Ergenekon a sahip çıkarken, birileri iktidarın muhalefeti bu davayla susturduğunu düşünürken, birileri üniversiteler için planlar yaparken, pkk yeniden azmışken, ortamı iyi okumak lazım…
Bu ülkede dengeler çok çabuk değişir…Bugün davaları takip edenler ‘kahraman’ dır..Bir zaman sonra meslekten ihraç edilir…Kenan EVREN, Asala operasyonları için ÇATLI ya görev verir, ama aynı ÇATLI kazada öldürülünce ‘ mafya’ oluverir..Maraş olaylarını özel harp dairesi tertipler, YAZICIOĞLU rahmetli olunca üstüne yıkmaya çalışırlar…
Dengesiz dengeler içinde, dalga dalga sürer davalar..Tabi bu süreçte iktidarla kavgalı olanlar hemen Ergenekonculukla itham edilir…Ve bu destansı dava sürer gider….yattı fishing yan going ( yattı balık yan gider :) ) Ve bu dalgalar maalesef ‘ mikro dalga’ değildir… ‘ makro dalgadır ’
Bu yazıyı sabaha kadar yazsam , yazılır inanın…En iyisi birileri bizi kapının önüne koymadan kapatalım konuyu… : ))
YORUMLAR
Değerli dost, bu kafa karışıklığının nedeni aslında dalgaların artık daha üst düzeydeki kişlilere dokunmaya başlaması.
dikkat edersen önce isimler ortaya atılıyor, birileri bir takım eski bağlantıları hatırlatıyor.Sonra bir yerlerden bir takım kayıtlar bu isimler hakkındaki gizli bantları bilgileri ortaya döküp kamuoyunu bu isimlerin ergenekon bağlantıları konusunda hazırlıyor.Bir müddet sonra da dalgası geliyor.
Gerçekten suçluysa bu insanlar, yapılan plan güzel görünüyor.Toplumu, toplumda öenmli görülen kişilerin bu işlere bulaştığına hazırlamak ve sonrasında daha az etkiyle operasyonu yapmak.Akıllıca.
Düşünün, daha ümraniye bombaları yeni bulunduğunda bu operasyonlar yapılsaydı nasıl bir kaos ortamı oluşurdu.
Son ÇYDD ve Rektörler operasyonunda koparılan fırtınalara bakıldığında bunu görebiliyoruz.
Oysa Ümraniye bombalarından sonra çok şeyler oldu.Sahte kimlikle yakalanan paşalar ortaya çıktı.Veli küçük ve ekibi tutuklandı, bazı emekli paşalar tutuklandı hala yargılanıyorlar.Yeraltına gizli bombalar silahlar bulundu bunlarla bağlantılı sivil asker bir çok zanlı yargıya sevkedildi.Sağda solada mantar gibi sokaklara atılıp kurtulunmak istenen silah ve bombalar gündemden geldi geçti.İbrahim Şahin ve ekibinin Alevi ve Ermeni cemaat önderlerine suikast hazırlıkları yaptıkları ortaya çıktı.Bedrettin Dalan yurtdışından 2 haftaya k.Akadar döneceğim demesine rağmen aylar oldu dönmedi.Turhan Çömez dil öğrenmeyi, terör örgütü davasından aklanmaya tercih etti.Ay ışlığı Sarıkız vb gibi darbe planları ortaya saçıldı.BU planlardaki üniversiteler, medya, yargı vb. ayakları deşifre edilmeye başlandı.
Ve en önemlisi, çok yeni olarak Danıştay saldırısı ile Ergenekon davasının birleştirilmesi neredeyse kesinleşti.
BU çok önemli aslında çünkü devletin savcısını provakasyon için katleden bir yapı olma ihtimali var ve dehşet verici bir ihtimal bu.
Sistemli bir çalışma olduğu anlaşılıyor operasyonun ve ben savcıların işi tamamen çözdüklerine ve çözülmüş yapıyı adım adım deşifre ettiklerine inanıyorum.
BU yüzden son dalgalarda rahatları bozulan kesimin pek de masum olduğunu düşünmüyorum ben.
BU yapıdaki bir organizasyonun zaten bunlardan daha üst kademede de mutlaka bağlantıları olmalı.
Oralara nasıl ulaşacaklar, üst düzey liderlerin kendilerini koruma kalkanlarını aşabilecekler mi, yoksa beni yakanı ben de yakarım hesabıyla ülkeye yeni kaoslar yaşatacak eylemlerin fitilleri mi ateşlenecek zaman gösterecek.
Ancak ben savcılığın tedbirli ve temkinli gittiğini düşünüyorum.Bu ihtimali de düşündükleri zaten önceki operasyonlardan anlaşılıyor.
Kişisel kanaatim daha medya, siyaset ve yargı ayağı duruyor operasyonların.BUnlar çok daha fazla ses getireceklerdir eminim.
Ama medyada çeşitli şekillerde telaffuz edilen isimlere bakılırsa bu süreç de çok uzak gibi görünmüyor.
Toplumu yeni isimlere alıştırma süreci işliyor gibi.
Bekleyip göreceğiz...
Rakamla 1 - 2 - 3.... derken 12 oldu dalgalar...
Bu dalgalarla vatandaşla DALGA MI geçiyorlar ne ?
Dalga demişken... bir de, gemiciklerin üzerinde yüzdüğü dalgalar vardır... o dalgalar duruldu ! Gemicikler hâlâ istim üstünde y/üzüyor
Saygıyla
Rom@ntik tarafından 4/21/2009 1:48:26 AM zamanında düzenlenmiştir.