Nuh'a haber eyleyin...
-hayret doğrusu, mutlumuyum neyim?-(aniden)
bazen öyle bir his doluyor ki içime; biran ‘o’ diyorum. sonra büyük harfle ‘O’ işte. ‘onunla’ alakalı bir şeyler. ya da..öyle şeyler. birden radyoya koşup şarkıların en damarını açıyorum. şiirlerin en duygu yüklüsünü ya okuyorum ya yazıyorum. mutlu gibi bir şeyken birden yağmur gibi hüzün yağdırıyorum odama. bir sevinç, bir gözyaşı..bir hüzün! birde yıldızlar. sanki bir tanesinin üzerinde de ‘O’ oturuyor. belki de kutup yıldızında, seçemiyorum. ve ben ‘onlara’, ‘oradakilerin’ hepsine birden aşığım. evet ben hangi yıldız olduğunu seçemiyorum ama ‘o’ yani hani konuşabilen, bizim gibi hareket ediyor olabilen elini uzatıyor bana, bunu görebiliyorum. çağırıyor.
bense uçsuz bucaksız karanlığın ortasında bekliyorum. gelsin. insin aşağıya, öpsün beni sağ yanımdan. gözlerim kapalı. nazlı mıyım neyim. bir de bakıyorum ki gülüyorum. siz çaktırmadan kıkırdamak deyin buna.
yazmalıyım. yazmalıyım. bir şeyler karalamalıyım, ama ne? sadece;
mutluyum
mutluyum
mutluyum
hayalde olsa..uyanmaktan korkuyorum. sanki hala göğsümde kafası. hayret bu sefer hiç terlememişim. ve bu sefer gerçekten koşasım geliyor. defter, radyo, yastık.. büyük harfle, harflerle ‘O’.
kalkamıyorum. bir ses devam et diyor.
— olmaz, edemem. diyorum. daktilom yok! ama yazacağım. onu, burayı belki de.. bir de beni. galiba, sanırım… belki de umut edilen tüm umutlarla yavaş yavaş tamamlayacağım yeryüzündeki tüm tanımlanamaz olanları. tamamlanamaz olanları. sıranın en sonunda ‘o’ olsa bile. bilmiyorum ben belki de o sırada hiç yokumdur. ama bir avuntu var ya! merdivenleri çıkmanın en güvenli yolu ağır ağır tırmanmaktır. diye. çünkü ne de olsa;
yüksekte yet tutanlar aşağıdakiler kadar emniyette değillerdir. ancak yine de merak ediyorum, acaba bu kadar çelişkiyi içinde barındırıp ta yine de kendisinden ödün vermeyen ‘benim gibi’ başka birisi daha var mıdır? hiç bir şey yapmadan bekleyen.
...............
Hayret doğrusu mutlu muyum? değilim hem de hiç olmadığım kadar..
hiçbir zaman olamadığım kadar.. artık dibine vurdum hüznün, biliyorum bırakmaz beni daha. ben de onu..
bir bütün olduk sanki ayrılmaz bir beden, öyle bir beden ki görünmeyen bir siyam ikizim var artık kimse koparamaz onu, mutsuzlumu, hüznümü benden..
Nuh’a haber eyleyin de
gelsin de tufan görsün…
‘g..’
Nuh'a haber eyleyin... Yazısına Yorum Yap
"Nuh'a haber eyleyin..." başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.