benim de teyzemin başına böyle bir olay gelmiş...hatta onlardan biri ile evlenmiş bir de çocuğu olmuştu..sonra hocaya gidilmiş,hoca bir muska yazıp ateşe atmış..teyzem de muskadan habersiz,aynı anda,kurtarın oğlum yakup yanıyor diye bağırıyormuş..şimdi normal.:)
tabi böyle durumlarda işin ehli imamlardan yardım almak lazım..
sanırım teknoloji geliştikçe bu tür olaylar da azaldı..şimdi her yer ışık,gürültülü,daha temiz,hem yeni nesilde pek inanmıyor zaten...

konu ilginç,anlatım mükemmel,..kutluyorum...
selamlar..

CANIM İYİ BİR KONUYA DEĞİNMİŞSİN...BENCE DE BU ŞEKİLDE OLAYLAR VAR..YAZMAYA DEVAM..SEVGİLER..

sonunu merak ettiğim bir öykü..

anlatımı çok güzeldi...

sevgili onur bilge,yaşamadığım ama az buçuk gözlemlediğim bir olaydır.ama şunu da biliyorum.evet cinler ve cin çarpmaları vardır.yanlız sorun cinlerde falan değil,anadolu da en basitinden en ağırına kadar türlü hastalıkları hacı hoca kılığına girip bu adamlarında adını çıkartan cincilere götürülmeleridir.bunun sonucunda ne ölümler yaşanmıştır.
yorumunuza teşekkür ederim.saygılarımla

Cin çarpsın ki hayet güzel bir anlatımdı.
Tebrikler.

Özellikle evde kalan kızlarda, anne olma isteği çok güçlüdür ve evlenemeyenlerde benzer olaylar ortaya çıkabilir. Cinciliğini bilmem ama teşhis doğrudur. Yaşanmamış olsa bile yaşanmışcasına aktarılmış, başarılı bir öykü...

Kutluyorum.

selamlar.
evet, anadolu köylerinin kaderiydi bu tip inanışlar. eskisi kadar olmasa da hala var. cinler üzerine uydurulmuş ne hikayeler anltılırdı, gaz lambasıyla aydınlatılan kerpiç evin engin odalarında. biz çocukken de amcamın elmalığında akşam vakti ortaya çıkan ve sabah güneşin doğuşuyla elmalığı terkeden cin hikayeleri anlatılırdı. anlatanda amcam, eşi ve çocuklarıydı.
yıllar sonra amcamın elmalığı kuruyup yok olduktan sonra öğrendik gerçeği. akşama kadar bekliyorlarmış elmaları. akşam yolmasınlar diye de cin yalanlarıyla körpe yüreklere korku salmakmış asıl muratları. ve başarılı olmuşlarda.

gerçekten güzel bir anlatımdı. tebrikler.
saygılarımla.