- 1213 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
KADIN ANLAŞILMAZSA
Kadın anlaşılmazsa en büyük sıkıntıyı erkeğinin çektiği sanılır. Bu erkeklerini kadını anlamamak için kurduğu bir tuzak ve bir bahanedir. Oysa kadın anlaşılmazsa en büyük sıkıntıyı kendi çeker, nefsine yenik düşer. Zira anlaşılmamak beraberinde kendini ifade edememek gibi bir külfet getirir ki bunu hiçbir canlı istemez. Ama yinede erkeğin kadın anlamama oyununa ya da bahanesine bir erkeğin gözü ile bakmakta fayda var sanırım.
“Einstein’ın dahi kadını anlamak konusunda sıkıntılar çektiği ile ilgili söylemler geldi kulağıma. Muhtemelen diğer ünlü alimlerin de vardır böyle kaygıları. Kaygılanmaya gerek yok beyler. Aslında sizin için yapılacak fazla bir şey yok ölü kadar ölüsünüz. Neyse ki gelecek nesilleri kurtarabilirim. “What is the secret” gibi geri zekalı kandırmacalarla bunca cağnım zamanınızı, paranızı, merakınızı yediniz. Oysa yüzyıllardır adem evladından saklanan bir gerçeği benim kalemimden okumak nasipmiş. Hem de bedava."
"Kadınlar ne ister, kadın anlaşılmaz, wow kadınlar çok komplike yaratıklar gibi yılların verdiği ezik büzük deneyimlerden, bir garip evrim tünelinden geçip geldiniz. Bu süreç içinde anlamadıkça dövdünüz, döverken sövdünüz, söverken namus dediniz namussuz eylediniz. İlginçtir “Ne bakıyon sen?” diyip adam dövenler de belirli bir anlamsızlığın esiri olarak kuvvet devreye sokan yaratıklardır. "
"Neyse konu bu değil. Kadınları anlamıyorum ağabey gibi feryatlar içerisinde ben de bir dönem boğuldum. Şimdi anlıyor muyum? Hayır. Sadece neden anlamadığımı anlamış bulunuyorum. Kadının öyle muhteşem, hayran olunası, adaklar adanası, deşifre etmek için yıllar harcanası bir düşünüş ve uygulayış yapısı yok. Çok basit bir gerçekle karşı karşıyayız bu noktada."
"Kadını bir şekilde sevebilmek için üstün tutmak ve üstün davranışlar sergilediğine kendini inandırmak isteyen erkek için kadının son derece bayağı ve son derece bataklık hareketleri, sanki içerisinde gizli bir mana, bir mesaj barındırıyormuş gibi yorumlanmak istenip, “oha lan bana bunu nasıl yapar” sorusunun cevabı asla delikanlı gibi verilmediği için aslında ortada asla var olmayan ve haddini çok çok aşan bir gizem yükleniyor tüm bu eylemlere. "
"Kısaca belirtmek gerekirse… Kadının anlamsızlığı ve çözülmezliği, basit davranışların, erkeğin bunu bana nasıl yapar’a bağlı sindiremezliği ve buna bağlı olarak basitlikleri, karmaşıklaştırarak anlayamıyorum ben ayağına yatmasından geçer. Böylelikle oluşan savunma mekanizması kadının aslında çok üstün bir varlık olduğu ve bu yüzden yenilginin, aldatılmışlığın, piç yerine konmuşluğun, haklı ve gizemli bir nedene dayanmasını sağlar. "
"Yani küçük bir veletten dayak yiyip “ Ağbi ama elinde maket bıçağı vardı” demek gibi bir şeydir.Velhasıl kelam kadın saçmalar. Saçmalıkları çok basit
sebeplerdendir. Kaşındığı için derisini kaşır. Sonra kaşıması için bir başkasını bulur. Çünkü sana bir önceki gün kötü göründüğü için tırnaklarını kesmen gerektiğini söylemiştir. Sende mal gibi söz dinleyip şirin görünmek için kesmişsindir. Sonra niye bana kaşıtmadı da başkasına kaşıttı lan? Düşüncesine kapılırsın ve bu hikayeye yorumun şöyle olur."
"Ben yeteri kadar kaşımadım mı? Ben kaşırken yürekten kaşımadım mı Allahsız. (baştaki kadına isyan sonra hatayı kendinde aramaya dönüşür). Ben biliyodum abi böyle olacağını, bakmadım tırnaklarıma özenle. O kaşındığında yanında olamadım ( ve son olarak ) Onun gizli ihtiyaçları vardı.. O kırılgan ve narin. Bense bir hayvanım. Çözemedim abi ben kadınları. (nihai teslimiyet) Tipik bir kadın erkek ilişkisi böyle işler… Kaşınmayı ve kaşımayı seks olarak yorumlamak olayın cinsellik boyutunu anlamak açısından yardımcı olabilir. (Tırnak kesme sünnete yorulmamalıdır elbette…)"
"Neyse, tüm bunlar beni üstün insan mı yaptı gibi bir soru gelebilir akıllara… Elbette öyle bir şey olmadı. Bu şüphesiz, giden arabaya bakıp “aaa tekerleği dönüyor len” gibi bir tahminde bulunan gerzeğin kendini üstün hissetmesi kadar saçma olurdu. Son olarak; “vay efendim atom bombası yaptım, elektriği buldum ama bir kadınları anlayamadım arkadaş” gibi yorumların yanlışlığına atıfta bulunarak şöyle diyorum;
Doğru bildiğimiz yanlışlar, bilmediklerimizden daha çok canımızı yakar. Buradaki tek yanlış, inanılmayacak basitlik ve bayağılıktaki davranışlara derin anlamlar yükleyerek anlayamamaktır.”
Evet yazarımız maço olmasına rağmen itiraf etmiş. Kadın anlama kabiliyetinden yoksun olan erkek, karizmayı çizdirmemek için kadını karmaşık yani anlaşılmaz olmakla suçlar. Bunun suçunuda kadın çeker. Hem anlaşılmazdır, hem de anlaşılmak için gayret sarf etmediği için suçludur. Üstelik erkeği anlayamamak gibi bir yeteneksizlikle suçlamak gibi bir hakkı da yoktur. Yani bu kadının erkek kısır olduğu halde kısır olmakla suçlanması gibi bir şeydir.
Anlaşılmayan kadın yok mudur? Vardır. Ama onu bile anlayacak bir erkek vardır. Zaten hiçbir kadın mecbur kalmadıkça kendini anlamayan bir erkekle evlenmek istenmez ki? Erkeklerin hepsi aynı şekilde düşünmez tabi kadınları anlamayı istememelerinin nedenini. Yani ortada erkeklerin kadınları anlamama gibi bir problem olduğu şeklinde anlayış birliğine ulaşılır ama nedeni her erkek için farklıdır. Bu farklılık şöyle ifade edilir
“Kadınlar sade ama karışıktırlar. Erkeklerin kadınları anlamaya çalışması, yün topu ile oynayan kedinin şölenine benzer ancak. Sonuçta ip sarmana boydan boya dolanacak ve kör düğüm olacaktır.
Bu sefer de işin içinden çık çıkabilirsen.”
“Esasında anlamak istiyoruz, ama bir türlü frekans tutmuyor. Zaten bir süre sonra anlaşmayı geç anasını satim, birbirimizi sevdiğimiz sürece o anlaşmazlıklar da eriyip gidecek diyen her iki taraf da, sadece aradaki aşkın tadını çıkarıyor. Bu sayede esasen birbirini anlamak da hedefini buluyor. "
“Kadınlarla sevişmenin onları anlamaktan daha zevkli olmasıdır. Bahsi geçen erkekler, yani kadınları anlamak istemeyen duygusuz erkekler, kadınları anlamaya çalışmanın zaman kaybı olduğunu düşünür. Her erkek öyle değil, kadınları anlamaya çalışıp zaman kaybeden garip adamlar da var. Al birini vur ötekine.”
“Kadın ırkı denilen armağan, kullanma kılavuzu ile birlikte yaratıla gelseymiş, belki anlaşılmaları mümkün olurmuş, köküne kibrit suyu gelesicelerin. Hayır hatun kişiler bile çoğu vakit birbirini anlayamazken, neden erkeklerin üstüne devamlı
"anlamıyosuuuaan" tripleriyle çökülür ki? Ömrü hayatları boyunca hormonal dengesizliği istikrar saymış kadınları, nasıl anlasın bu adamceyizler? Bir anın bir anını tutmuyorsa erkekte ambale bir hal vaziyeti oluyor tabii."
"Aslında anlamak istemediğinden değil anlamaya çalışırken devreleri yakması ile doğru orantılıdır bu durum. E durum böyle olunca iş yine dişi kuşa düşüyor. O anlamıyorsa sen onu anla ve anlaşılmasını istediğin konuyu basit anlat adama, gereksiz dır dır etme be kadın! Atıyorum tek taş mı istiyorsun; aç ntv spor kanalını, daya birayı, daya cipsi, spikerle aynı anda "aa ofsayt vallaha" de "di mi aşkım" de. Onaylan, yumuşat veee yapıştır soruyu. Olumsuz cevap alırsan gel beni bul burda.”
Gördüğünüz gibi erkekler hala kadınlarla ilgili bu konuyu, taraf olmalarına rağmen ciddiye almamaktadırlar. Zaten kadınları da ifrit eden en önemli konu anlaşılmamak değil, kendilerinin ciddiye alınmamasıdır. Ciddiye alınmamak tüm problemlerin başlangıcıdır aslında.
Hz. Mevlana; kadınlara sevgiyle yaklaşmak ve yumuşak davranmak gerektiğini şu çarpıcı üslupla dile getirmektedir. “Su güç bakımından ateşten üstündür. Gerekince ateşe saldırır onu söndürür. Fakat su bir kaba konunca ateş onu kaynatır. Görünüşte su ateşe galip olduğu gibi, sen de kadına galip isen de, hakikatte ona mağlupsun, çünkü onu istemektesin."
"Böyle bir hassa ancak insan da vardır. Hayvanda ise sevgi azdır. Bu da onun noksan yaratılışındandır. Kadın, akıllı kişilere ve gönül ehline fazlasıyla galip olur, bu erkeğin evde otoritesini yitirdiği anlamına gelmez! Cahil kişiler de kadına galip gelirler. Çünkü onlar pek sert pek kaba kişilerdir. Cahil ve kaba erkeklerde, incelik, lütuf, sevgi azdır. Çünkü onların yaratılışlarında hayvanlık sıfatı üstündür. Sevgi, incelik, acımak insanlık vasfıdır. Öfke ve şehvet ise hayvanlık huyudur, hayvanlık sıfatıdır.”
Evlilik hayatının insana birtakım sorumluluklar yüklediğini bilen bir genç kız mısınız Bu sorumlulukları düşündüğünüz zaman, evlilik sizi korkutuyor mu? Boşanma daha da kolaylaştırılsa bundan memnunluk ve sevinç duyacağınızı mı hissediyorsunuz? Evlendiğiniz zaman eşinizin mutluluğu için çaba harcamak size zor bir iş gibi mi geliyor? Eğer böyleyse henüz evliliğe hazırlanmamış bir koca bebek olduğunuzdan şüphe etmeyiniz.
Çoğu kadın ve erkekler, henüz çocuk taraflarının ağır bastığını fark etmezler bile. Çevreleriyle sağlam ve devamlı ilişkiler kuramayışlarına bağlarlar. Ne kadar güzel, yakışıklı becerikli, sevimli olurlarsa olsunlar, evlilik hayatlarının başarısızlığa uğradığını görmek başkalarını da şaşkınlığa düşürür. Bu durumun nedeni de kişinin kendini anlamadan, karşı cinsi anlamanın önemli olduğu bir kurum olan aileyi kurmak isteme hususunda aceleci davranmasından ileri geliyor.
Kadın anlaşılmazsa aşk biter, sevgi biter, saygı biter sadece alışkanlıklar kalır, kadın ile erkeği birbirine bağlayan. Kadın anlaşılmazsa gücünü enerjisini anlaşılmak için harcayacağından, anlaşıldığı anda ise artık size vereceklerini paylaşacak gücü kalmamıştır.
Ey erkekler, kadınları anlamaktan korkmayın. Kadınları anlamak size zaman kaybı gibi gelebilir. Ama kadınları anlamak muhakkak ki eleminizi azaltacak mutluluğunuzu artıracaktır. Kadınların size kendilerini anlatması için onlara yardım edin. Kendini ifade eden kadın güçlü kadındır. Morali yüksektir. Önemli olduğunu hisseder. Kadınları anlayınca aslında onların rakibiniz değil, şu kısacık hayatta en yakın yol arkadaşınız olduğunu fark edeceksiniz.
Sizin anladığınız kadın, sizi en kolay anlayan insan olacaktır.
KAYNAK:Tırnak içindeki yazılar GOOGLE arşivinden alınmıştır.
YORUMLAR
Çok güzel içinde yer alanlar...
Ama dünya döndükçe de insanlar hep,ah kadınlar vah erkekler diye diye birbirilerini tabiri caizse yemeye devam edecek...
Oysa ki....Önce insan olarak büyütülsek,sen kız,o oğlan öcüü der gibi bölünmese idi...Her şeyden önce İnsan olarak saygı görsek ve düşünsek...Kadın ve erkek ama önce insan değil mi ki?
Tebrikledim.
Kadın anlaşılmazsa aşk biter, sevgi biter, saygı biter sadece alışkanlıklar kalır, kadın ile erkeği birbirine bağlayan. Kadın anlaşılmazsa gücünü enerjisini anlaşılmak için harcayacağından, anlaşıldığı anda ise artık size vereceklerini paylaşacak gücü kalmamıştır.
Ey erkekler, kadınları anlamaktan korkmayın. Kadınları anlamak size zaman kaybı gibi gelebilir. Ama kadınları anlamak muhakkak ki eleminizi azaltacak mutluluğunuzu artıracaktır. Kadınların size kendilerini anlatması için onlara yardım edin. Kendini ifade eden kadın güçlü kadındır. Morali yüksektir. Önemli olduğunu hisseder. Kadınları anlayınca aslında onların rakibiniz değil, şu kısacık hayatta en yakın yol arkadaşınız olduğunu fark edeceksiniz.
Sizin anladığınız kadın, sizi en kolay anlayan insan olacaktır.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
bunca emek için ve kadına verilen değer için bir kadın olarak teşekkürlerimi sunmam gerek...
bütün yazının özeti bu herşeyi anlatmaya yetiyor ...
ilave edecek birşey bulamadım desem yeridir :)
anlamaya çalışmak bukadar zor olmamalı sadece saygı duyulsa anlamak için yeterli...
anlaşılamamak sadece kadın erkek arasında değil bence
bu sadece bakış açısından kaynaklanır
aynı pencereden bakıp çok farklı şeyler gören iki insan gibi
bukadar zor değiliz belkide :)
kimbilir :)
teşekkürler saygılar