- 661 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
HÜZÜN ve NEŞ'E
Hüzün hiç kimsenin tam olarak alınyazısı değildir. En fazla da yalnız kalındığında hüzünlenir kişi.
Duygularıyla başbaşa kaldığı yalnızlığında, yalnızca kendi içsesini dinleyebildiğindendir ki çoğu zaman insan hüzünlerini de sever.
Hatta durumunun sebebinden fazla hüzünlü olma halini sever. Kişinin bazen duygusal açıdan en fazla kalbinin sesini dinleyebildiği, eline kağıt- kalem alsa en verimli olduğu zamanlardır bu zamanlar.
“aynı hayatın paralel yaşamlarının aynı zamanlarını yaşayan” kişiler bile hiçbir zaman aynı duyguları yaşıyor olmayabilir. Bir olay, yaşanan zamandaki yaşayanlardan biri için en mutlu olduğu zaman olsa da diğeri için mutsuz anı olabilir.
Hayat sürprizlerle doludur derler. Tesadüf diye gördüğümüz her şey aslında Tanrının bizim için kurduğu düzenlerdir. Bazen sevgiler, bazen hüzünler, bazen olaylar birbirlerine ihtiyacı olan insanların tanışmaları için bir vesiledir.
Sebebi her ne olursa olsun hiçbir üzüntünün hep kalıcı olmayacağını düşünmek rahatlatır insanı. Hayatta bazen yaşanması gerekse de yemekte tuz misâli fazlası ve sürekliliği bünyemize zarar verir .
Hiçbir üzüntünün vazgeçilmez bir elbise gibi üzerimize yapışıp kalmasına müsaade etmeyelim
Neşeli insan girdiği yeri aydınlatır.
Fotoğraf Birsen E.DOĞAN tarafından çekilmiştir.