Benim daha toy zamanlarım.Yirmilerdeyim gönlünüzün en dolu zamanları ,birini sevmişim hemde ne sevgi yaşamamımda bir pişmanlıkmı yoksa iyikide yaşamışım diyebildiğim bir sevdamı.Bir defa gördüm onu evet bir kere gördüm ama o gün hayatımın en güzel bir günlerinden biriydi.Şimdi yaşamımda bir aşk var yazdıklarımı duysa kıyamet kopar ama sonuçta tarihimde kaldı eski bir aşk hikayesi olarak.
Nasıl başladı anlatıyım isterseniz askerdeyim kayseride,bence türekiyenin en güzel, en sıcak şehirlerinden biridir.Çarşı izni ah o çarşı izinleri yokmu iple çekerdik bilirim gece yatmadan ertesi gün nasıl geçicek nasıl biticek diye plan kurardık.Pazar günü o çıktı karşıma sarı saçlarıyla güneşi kendine ödünç almıştı sanki.Bir cesaretle tanıştım onla ama nasıl ellerim titriyor ya itiraz ederse ya istemezse tanışma teklifimi.Başta naza çekti bilirsiniz bayanları nazlıdırlar.Olsun onada yakışırdı naz sibeldi herşey yakışırdı ona.
İzne gelmişlerdi son günüydü kayseride avusturalyada yaşıyorlarmış.Nekadar şanslı o ülke sibel ordaydı onun havasını soluyordu.Numarısını istemek için bin dereden nasıl su getirdiğim bir allah birde ben bilirim.Sonunda o savaştan ben galip geldim,günün bitti saatlere kadar beraberdik onu evine bıraktım bende askeriyeye döndüm.Yatağıma yattığımda onu ilk ve son defa gördüğümü biliyordum.Bir sene sürdü telefonlaşmalarımız işte aradaki mesafe nereye kadar gidebildiği kadar gitti ve bir zaman sonra koptuk.Olsun bir sene bile benim için hayatımda çok güzel bir zaman dilimiydi.Sibel güneşin kızı hayatta tüm mutluluk dileklerin seninle olsun canımsın.