BİR GÜN GÜNEŞİ YAKALAYACAGIM
BİR GÜN GÜNEŞİ YAKALAYACAGIM
Çocuklugunda zatürre olan bir şairin öyküsü.
Çocuklugu zatürreyle gecen bir adam dürüst, saf, iyiligi seven, yürekli
onsekiz yaşında ki Sibel isimli bir kıza aşık olmuş.
Onsekiz yaşında ki Sibel’in hayatı acı içersinde geçer. Birgün Süleyman’la tanışır.
Sibel o kadar güzeldir ki, Süleyman ondan başkasını düşünemez ona aşık olur.
Ve Sibell’e birlikte olur. Sibel’i birgün başka ihtiyar bir adamla görür,
Süleyman deliye döner. Çünkü Süleyman’a hiç bir şey dememişdir Sibel.
aAdamla kavga eder. Süleyman Ankara’nın göbeginda Tunus caddesinde,
Sibel;
-Ne oluyor git burdan der. Süleyman sinirinden ne yaptıgını bilmez..
Uzun bir tartışmanın arkasından çay bahcesine otururlar.
Esat’da orda Sibel Süleyman’a gercekleri anlatır.Süleyman şok olur.
Sibel satılıyordu çünkü,
Süleyman ne yapacagını şaşırır donar kalır.
Gidelim ben sana böylede razıyım der Sibel. Sen culsuz ben culsuz ne yapacağız? der.
Arkasından bir hafta sonra Akara’dan ayrılmaya karar verirler
Bir hafta sonra Sibel kayıplara karışır.
Süleyman bunalıma girer. Aşkını olup bitenleri kimseye anlatamaz.
İçin içini yer altı ay boyunca, Ankara’yı delik deşik eder,bulamaz
Altı ay sonra Sibelin İstanbu^’a kacırıldıgını ögrenir
Süleyman kafasına koymuştur onunla evlenmeyi.. İstanbula gidip onu bulup ailesiyle tanışmayı düşünür.
Bir gün iİtanbul’a kimseye söylemeden gizlice gider
Meslegi bayan ayakabıcı kalfası erkuvan, o gün dışarda yatar
Parası bitmekde olan Süleyman, iş bulamaz. Ararken Pendik’de kalfa aranıyor yazısını görür.
o gün talihi degişiyormuydu acaba... İşe girer ama, iş cıkmadan haftalık alamazdı kimsesi yoktu
Bir hafta boyunca Sultan Ahmet Camisinin Pendik tren garında yatar.
Aç olduğunu kimseye söyleyemez. iyi kalpli dürüst onurlu gururlu biridir Süleyman. Bir hafta suyla idare eder.
Haftalıgını alır almaz lokantaya koşar. Güzel bir ziyafet çeker kendine.
Bir pansiyonda haftalık on liraya kalmaya başlar
bir tarafadan çalışır bir tarafdan aşkı Sibeli arar. Ve insaların insan olmadıklarını anlar. Yalancı, sahtekar, dolandırcı, kalleş olduklarını görür.
Çok kavgalara girer kendini savunur hakkını aramaya çalışır
Ama istanbul’ dur burası, tek başına kimsesizi yutar. Ayakta kalmaya çalışır. Bazı zaman hakkını ararken dayakda yer dayakta atar.
Birgün ailesi bulur ve ikna ederler Süleyman’ı Ankaraya döner askerlğini yapar. Ailesi onu evlendirirler. İşte kader Süleyman’a yine oyun oynar.
İki bin beşte sabah işe giderken, gazetesini alır süleyman.
Bir tarafdan yürür bir tarafdan gazeteye bakar ve birden yolda donakalır.
Kafasından aşagı kaynar su dökülmüştür sanki..
Gazete başlıgında aşkı Sibel’i görür. Haber parcalanmış ceset ve kimlik Sibel takma adı Alev
offfff..
Süleyman ne yapacagını bilemez. Süleyman kimseye skıntısını anlatamaz.
Yine herşeyini yavaş yavaş kaybetmeye başlar sefalalet diz boyuna gelince kendine gelir,
ama,dagılmıştır toplamaya calıştıkca darbe üstüne darbeler yer Süleyman.
Kendi kendine umut saçar yüreğine, gülmeyen bu yüzümü bir gün güldüreceğim.
Birgün güneşi yakalayacagım......
son.
süleyman erkuvan