- 879 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ünlü Kişisel Gelişimci Muhammed Bozdağ ile Sohbet
Düşün ve Başar, Ruhsal Zeka, İstemenin Esrarı ve Sonsuzluk Yolculuğu adlı kitapları yüzbinlerce satan Dr. Muhammed BOZDAĞ ile kendini geliştirmek isteyen başarı yolcularını ilgilendiren bir röportaj yaptık. İlgiyle okuyacağınızı umarız.
Dr. Muhammed Bozdağ Trabzon-Akçaabat’ta 1967 yılında doğdu. ODTÜ Kamu Yönetimi bölümünden 1990 yılında mezun oldu. Yüksek Lisans Tezini Hacettepe Üniversitesinde “Yasama Sürecinde Verimlilik: TBMM Örneği” konusunda tamamladı. Doktora tezini Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde “AİHM Kararları Çerçevesinde Türkiye’de Siyasi Partilerin kapatılması Rejimi” konusunda tamamladı. 1992 yılından itibaren yasama uzmanı olarak çalıştığı TBMM’de halen yöneticilik yapıyor.
Dr. Muhammed Bozdağ, Nesil Yayınlarından çıkan Düşün ve Başar, Ruhsal Zeka, İstemenin Esrarı ve Sonsuzluk Yolculuğu isimli yüzden fazla baskı ve toplamda 500 binden fazla satış yapan dört kitabın yazarıdır. Yazarın doktora tezi “Türkiye’de Siyasi Parti Kapatma: Laiklik Bölücülük Sorunu” adıyla Nobel Yayınları arasında çıkmıştır.
Bozdağ’ın Muhtelif gazete ve dergilerde çok sayıda denemesi ve makalesi yayınlandı. “Kişisel Değişim, Yüksek Yetenek, Yüksek Ahlak, Ruhsal Zeka” gibi isimler altında hazırladığı kişisel gelişim ve başarı stratejileri odaklı seri radyo konuşmaları hazırladı ve sundu. Ayrıca, çalışmalarına Yetenek.Com adlı web sitesinde de yer vermektedir. Evli ve üç çocuk babasıdır.
Bozdağ, kurucuları arasında yer aldığı Kültürlerarası Araştırma ve Dostluk Vakfının 1999-2001 yıllarında Başkanlığını yürüttü. “Hızlı ve Etkili Öğrenme ve Etkili İletişim” konularındaki eğitim seminerlerinden 2000 katılımcı mezun oldu. Çeşitli illerde ve yurt dışında başarı ve motivasyon konulu konferanslar verdi. Sonsuzluk Yolcusu adlı haftalık programı TRT Int ve TRT 3 kanallarında yayınlanıyor.
SORU- Hocam Sizi kişisel Gelişim yazıları yazmaya iten etkenler nelerdi? Bugüne kadar kaç kitap yazdınız ve kaç baskı yaptı ? Başka ne gibi kitaplar yazacaksınız ?
M BOZDAĞ- Kişisel Gelişim Yaşama biçimi haline geldiğinde tüm çalışmalarınızdan yansımaya başlıyor. İçimizde dolu olan neyse, dışımıza da o akar. Birbirini takip eden küçük çaplı seminerlerimiz, konferanslarımız ve radyo konuşmalarımız derin deneyimlere dönüştü. Bir konuda ruhunuzu coşturan değerlerin insanlara ulaşmasını istemeye, bunun yollarını aramaya başlıyorsunuz. Böyle bir arayış içerisinde kendi başarı serüvenimi gördüm. Bu düşüncelerimi “Düşün ve Başar” adlı kitabımda aktardım. Bu kitabı Nesil yayınlarından çıkan “ Ruhsal Zeka”, onu da “İstemenin Esrarı” ve “Sonsuzluk Yolculuğu” izledi. Ruhsal Zeka 130 uncu baskıda şu an. Evrenin yaradılış esrarını anlattığım Sonsuzluk Yolculuğundan sonra, bu sıralar sevgi üzerine çalışıyorum.
YORUMU- Bütün kitaplarını severek okuduğum ve beğeni ile başkalarına da tavsiye ettiğim Muhammed Bozdağ sağlam müslümanın her zaman Gelişim üzerine olmasını vurgulayan kitapları ile insanın düşünce yapısında derin izler bırakmaktadır.
SORU- Muhterem Hocam, Bugün ÖSS ye hazırlanan Gençler Kişisel Gelişim ve Rehberliği önemsememekte neden? Kişisel Gelişimi okurken önemsemeyenler, okullarını tamamlayınca ve iş bulamayınca da bu kere sistemi suçlamaktalar. Eğitim hayat boyunca Kişisel Gelişimi önemseyenler daha kolay iş bulmaz mı sizce?
M BOZDAĞ- Benim okuyucularımın büyük bölümü üniversiteye hazırlanan gençlerdir. Gerçek başarı kişisel ve manevi gelişimi birlikte sürdürmenin eseridir her zaman. Hayat hepimiz için Kişisel Gelişim ve Başarı Yolculuğu. İster Kişisel Gelişim Kitaplarından isterse hayatın kendinden faydalanın, bir şekilde gelişmek durumundasınız. Çağımız bilgi ve yetenek çağı. Günümüzün çok rekabetçi ve gelişmeci dünyasında bilgi, deneyim ve yetenek anlamında kendini eğitip erdemlerini geliştirme çırpınışını sergilemeyenlerin durumu üzücü. Böyle kişilerin hatırı sayılır başarılara imza atması hayal olur. Gençlerimize mutlaka Kişisel Gelişim Kitapları okuyun demiyorum . Belki eskiden kitaplar bu isimle paketlenmiyordu; ama İnsanlar Hayattan gelişim dersleri alabilmekteydiler. Tarih her çağa damgasını vuran başarılı insanlar yetiştirmekte. Ancak çağımızın hiç olmadığı kadar bilgiyi ve yeteneği ön plana çıkarmıştır. Artık herkesin torpilin, akrabalığın, atadan, dededen kalma unsurların belirlediği başarı dünyasından uzaklaşmaya hazırlansın. Geleceğimiz daha rekabetçi ve yetenek temelli olacaktır.
YORUMU-İnsanlar kendilerini geçmişe bakarak değil de geleceğe bakarak şekillendirmek zorundadırlar. Dedelerinin babalarının tecrübelerinden faydalanmakla beraber bilgiyi daha çok geleceği gösteren insanlardan almaya bakmaları lazım. Değişimi, gelişimi ve bunların önemlerini anlamayan insanlar gelecekte büyük hayal kırıklıklarına uğrayacaklardır.
SORU- Hocam Kişisel Gelişimi önemseyen insanla önemsemeyen insan arasında ne gibi farklar vardır?
M BOZDAĞ- Sorumluluk duyan insansanız. Huzur, güvenlik ve esenlik aramıyor musunuz? Kimse yarın ayaklar altında ezilen bir zavallı olmak istemez. Varlığınızla çevrenizi seviyor ve seviliyorsanız Hayatın bütün güzelliklerini ve sırlarını keşfetmek arzusunu ruhunuzda hissedersiniz. Çevrenizdeki acıları dindirmeyi de istiyorsanız kendi gelişiminizi mutlaka istersiniz. Çünkü gelişim demek daha iyi ilişkiler ve daha sağlıklı bir kavrayış demek. Daha etkin ve üretken çalışmak demek. Çevrede daha belirgin izler bırakmak demek. Daha erdemli ve ahlaklı olmak demek. Kim vicdanını dinlese bu üstün değerleri istediğini görecektir. Yeteneklerini ve gelişimini önemsemeyen insan bence vicdanının feryatlarına ve arzularına kulak tıkayandır. Ya da olumsuzluklardan yılmış ve teslim olmuştur. O şu anın zevkine boğulup kendisini geleceğin acılarına terk etmeye hazırlanan insandır.
YORUMU- İnsan mutlu ve huzurlu olmak isterse önce kendini geliştirmeli ve hayattan zevk almasını da bilmelidir. Sonra da çevresini bilinç ve farkındalık düzeyi yüksek insanlar olarak geliştirmeye çalıştırmalı ki hayat onlara daha anlamlı ve coşkulu gelsin.
SORU-Kişisel Gelişim ve Motivasyon kitapları genelde yabancı kaynaklı. Hocam Kişisel Gelişimin Türkiye’de yeterince tanınmamış olmasının sebebi ne ?
M BOZDAĞ – Belki eserlerin “kişisel Gelişim” adıyla paketlenişi yeni ve yabancı kaynaklı. Ama içerdiği pek çok yetenek aslında her toplum gibi bizim toplumumuzun da tarihsel geçmişinde vardır. Bizim Mevlânamız, Yunusumuz Batıda yok. Çok eski çağlarda gücün kaynağı silah ve fiziksel kuvvetti. Sanayi devrimi ile gücün kaynağı para oldu. Ama içinde yaşadığımız bilgi çağında , artık fiziksel kuvvetin de paranın da papucu dama atıldı. Artık bilgiyi üreten ve yönetenler hepsine hakim oluyorlar. Dünyanın en zengin adamı Bill Gates in serveti de bilgiye dayanmakta. Amerika’yı bu kadar güçlü yapanda bilgiye hakim olmasıdır. Bilgiye dayalı eserlerle ve yazımlarla bir gecede trilyoner olanların sayısı hızla artıyor. Gerçi başarı demek ille de para ve zenginlik demek değildir. Artık onun yolu da insan niteliğinden geçiyor. Dünyanın en etkili devletlerini beyin göçü alan veya beyin göçlerini koruyan toplumlar kuruyor. Ben gençlerimizin bu yüksek olguya her geçen gün daha fazla ağırlık verdiklerini düşünüyorum. Belki bir tereddüt varsa o Kişisel Gelişime zaman zaman bize yabancı olan bir felsefenin, bozuk inanç sisteminin yamanmamasıdır diye düşünüyorum.
YORUMU- İş Dünyası Bilgili, girişken, ikna etmesini bilen insanlara her zaman talepte bulunmakta olup gelişememiş insanları tercih etmemektedir. O yüzden bilgili insanın önemi her geçen gün daha da artmaya devam edecektir.
SORU- Hocam ÖSS adayı, Kişisel Gelişimi, motivasyonu ve tecrübeden yararlanmayı önemsediği zaman ne gibi kazançlar sağlar?
M BOZDAĞ- Heyecan kazanır. Çalışma arzusu ve zeka ve yetenek kazanır. Çalışma enerjisi ve zorluklara karşı direnme gücü artar. Kaderi suçlamaktan vazgeçer ve üzerine düşeni yapar. Har yanda harıl harıl çalışan ve çalışmaktan da zevk alan gençler görmeye başlarsınız. Böyle bir gencin Üniversiteyi kazanması birinci derecede önemli değildir. O öyle bir sınavı kazanmıştır ki, artık O’nun hayatının her noktasından başarılar fışkıracaktır. Ancak burada birinci tehlike insanın bu başarı yolunda sabrı terk etmesi ve hırsa kapılarak hemen sonuç istemesidir. Bir bitki ekmişseniz acele etmeyin ve o bitkinin çiçek açacağı zamanlar olacaktır.
YORUMU, Günümüzde gençlerin en büyük dezavantajlarından bir tanesi de hemen her şeyden hemen sonuç almak istemeleri. Yani sabırsız olmaları. Bu da kısa zamanda hedeflerine ulaşamadıkları zaman karamsar olmalarına sebep olmaktadır. Gençler sabırlı ve azimli olurlarsa o zaman başar onlarla olacaktır.
SORU- Türkiye’de Kişisel Gelişim Kitaplarına ilgiyi nasıl bulmaktasınız hocam? Kitaplarınızın defalarca basılmış olmasının ve yüzbinlerce kişinin okumasının sebebi ne sizce?
M BOZDAĞ- Kişisel Gelişime elbette ilgi büyük. Ama bizim kitaplarımıza gösterilen ilginin bence başka boyutları da var. Biz kişisel gelişimi manevi gelişimle birlikte anlamlı buluyoruz. Okumaktan zevk aldığınız sıra dışı duygular yaşamanıza yol açan bir kitap bulursanız okumayı sevmeyen bir insan dahi olsanız mutlaka okumak istersiniz. Bizim kitaplarımız şükür ki sadece satılmıyor. Alanlar defalarca okuduklarını ve uygulama çabası içinde olduklarını belirtiyorlar. Kitaplarımızın bu kadar yaygınlaşmasının birinci sebebi bence okuyucularımızın bu kitapları başkalarına da okutmayı bir görev bilmelerinden kaynaklanmaktadır. Bu çok heyecan verici bir durum. Hepimiz vicdanımızı dinlesek başarılı ve coşkulu bir hayat arzulayan çığlıklar duymayacak mıyız ?
YORUMU- Ben kendimi okuduğum ve öğrendiğim, başkalarına da faydalı olduğum müddetçe değerli görürüm. Başkalarına faydalı olmak, onlara moral ve motivasyon aşılamak her zaman bana mutluluk vermişse o zaman ben bu evrenin değerli bir ferdiyim demektir.
SORU- Yazarlar sizce bir toplum içi neler ifade etmekteler hocam?
M BOZDAĞ- Evrende huzura hizmet eden her şey güzel ve sevimlidir. Ama insan bir başka güzeldir. İnsan ruhundaki güzellikleri yaşadığında, öyle güzelleşmekte ki O’na hayran kalırsınız. Birde ahlakı ile çirkinleştiğinde en vahşi yaratıklardan daha vahşi hale döner. Bizi güzelleştiren ve yücelten değerleri temsil etmeliyiz. Yazarlar toplumların aynalarıdır. Toplumlar yazarları yetiştirirler ve sonra yazarlar geri dönüp toplumlarını etkilerler.
YORUMU- Yazarlar her zaman toplum önderleri olarak yaşantıları ile , hayatları konuşmaları ile topluma örnek olmuşlar ve örnek olmaya da devam edeceklerdir her zaman.
SORU- Sizin kitaplarınızı daha çok hangi kesim okumakta hocam? Neden okumaktalar? Bu kitapların ilerde nasıl talep göreceğini ümit etmektesiniz?
M BOZDAĞ- Görebildiğim kadarı ile kitaplarımız en çok gençlere ulaşmış. Lise ve Üniversite çağındaki gençler çoğunluğu oluşturuyor. Bana ulaşan binlerce mektup üzerinde yaptığım analizlere dayanarak hemen hemen her yaştan ve meslekten okuyucumuz olduğunu söyleyebilirim. Bu konulara ideolojik yaklaşmıyorum. Ama başarımın temelinde değerlerimin odağındaki İslamın yerini çok önemli görüyorum.
YORUMU- Bir yazarın çok ve farklı kesimlerce sevilerek okunması ve insanlara faydalı güzel durum. Başkalarına yük olmayarak, hatta daha onlara faydalı olmak her insana nasip olmayan bir durum aynı zamanda.
SORU-Hocam son olarak Kişisel Gelişimi önemseyen insanlara bizim aracılığımızla başka neler anlatmak istersiniz?
M BOZDAĞ- İnsanlar uykularından uyanmalı. Günlerimizin çoğunda gereksiz ve değersiz şeylerle ilgileniyor ve oyalanıyoruz. Canımızı sıkan, kaygılarımıza yol açan sorunların çoğu beş para etmez. Üstelik hayat çok hızlı geçiyor ve dünyaya bir daha gelmeyeceğiz. Herkese bu fırsat bir defa verilmiştir. Eğer Yaratıcının varlığını ve sonsuzluğunu biliyorsanız, size verilen bu muhteşem olma fırsatını ayaklarınızın altına seremezsiniz. İhmalkar ve duyarsız insanlar her an ölümle ayrılıp, her şeyi olduğu gibi bırakacak durumda olduklarına baksalar, ne büyük fırsatları boş boş oturtarak harcadıklarını görürler. Her şeyin özü burada. Birbirimizi ve insanları seviyorsak, evreni ve Yaratıcımızı seviyorsak bu konuda bir birimizi uyarmalıyız. Uyarmaya da çekiniyorsak gizliden gizliye birbirimize dua etmeli, iyilik dilemeliyiz. Bu içtenliğe sahip olduğuna inandığımız insanlara selamlarımı sevgilerimi yolluyorum.
YORUMU- Muhammed Hocamızın da dediği gibi yaşadığının farkında olan ve olaylara ve insanlara bilinç düzeyi yüksek insanlar her zaman her şeyden ders alan ve mutlu olmasını bilen insanlar olacaklardır.
TURAN YALÇIN-TOKAT
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.