---egzozsuz günlük-1---
sabah erken denilecek bir vakitte uyandım şehre.
şehir nisan yağmurlarına teslim olmuştu sabah sabah.sabah sabah kuşların rahatsız etmeyen ötüşleri,kulaklarımın geceden kalma paslarını usulca temizliyordu.bir koro halinde serçe kuşların bahar kokan sesleri,sevişmeleri beni güne mutlu uyandırıyordu kesinlikle.kesinlikle en güzel ses kuşların ezgileridir.
yüzümü soğuk suyla yıkadıktan sonra,kendimi sofrada buldum.kahvaltı menüsü mevsimlikti.siyah zeytinler,sıcacık çay ve yöre peyniri,salatalık ve iyice dilimlenmiş taze domatesler iştahımı kabartıyordu.afiyetle yedim,midem doldu.
çişele çişele düşen nisan damlalarının başımı okşamasından içim dışıma sığmıyordu.yürüdükçe,üzerime bereket taneleri değdikçe bir çocuk gibi seviniyor,çok seviniyordum.hoplaya zıplaya kaldırımları arşınlamak,zevkliydi.
20 dakika gibi yağmurla dans ettikten sonra,kendimi günebirlik işlerime teslim ettim.çalıştığım daireye ayak basar basmaz da,gerçek hayatın yeni başladığını idrak ettim.
şimdi akşama kadar masa başında dikileceğim.binbir süretlere maruz kalıp,akşam mesaisinin bitmesini dört gözle bekleyeceğim her gün beklediğim gibi.
karışmak
kaybolmak
ve
yeniden uyanıp yaşama katılmaktır
hayat.
ADAR
NİSAN 2009.