- 1446 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
KÖTÜMSERLİK
Ortalama olarak 300 civarında kelimeyle iletişim kurmaya çalıştığımız Türkçemizde, bir de bazı sözcükler gerçek anlamlarında da kullanılmıyorsa sorun bayağı büyük demektir. Televizyonda halkın içindeki röportajlarda bunun örneklerini bol miktarda görebilirsiniz. Pratik ve birikim noksanlıkları açısından, bu olayın temelinde okuma alışkanlığının olmaması yatar.
Her şeye baş sallayarak onay veren, tepkiyi bir fantezi gibi gören insanların arasında sakın kontra fikirler üretmeyin. Daha doğrusu, sinirlerinizi bozmak istemiyorsanız öyle kişilerin olduğu ortamlardan uzak durun. Çünkü o tip insanlarla asgari müştereklerde buluşma şansınız pek yoktur. Ne kadar çabalasanız da o sizi belki anlar ama gene de anlamaz görünür. Sonra da onun dünya görüşüne karşı çıktığınız için, bu defa sizi suçlayıp asabınızı bozar.
Ne yazık ki, geçen gün ben de aynı tuzağa düşüp böyle bir muhteremle fikir çatışmasına girip kötümser insan damgasını yediğimden bu konuyu gündeme getirmeye, sizleri ikaz etmeye karar verdim.
Felsefe sözlüğü, kötümserliği iyimserliğin uzlaşmaz karşıtı ve her düşünce ve eylemi kötü tarafından algılamak diyorsa da konuyu biraz daha genişletmekte fayda var.
Bilmem hatırlar mısınız? Gençliğimizde okuduğumuz bir çizgi roman kahramanı vardı. (GAMLI BAYKUŞ) O da her koşulda ağlamayı alışkanlık haline getiren böyle bir karakterdi. Ve çocuklarını tehlikelerden korumak adına işin başka bir boyutunu göstermeye çalıştığından ötürü çocuklarımın annelerine taktıkları bir isimdi.
Evet, kötümserlik bardağın yarısı boş demeyi alışkanlık haline getirip, genel olarak her tülü düşünce ve eylemi kötü yanından alma tutkusu denilebilir. Bazı düşünürler, “acı sevinçten çoktur. Var olmak acı çekmeyi gerektirir” deyip, “mutluluğun sonsuz bir kuruntu olduğunu" iddia ederler. Bazıları o kadar ileri giderler ki, “Yaptığımız iyilikler ceza görmeden kötülük yapabilmemiz için elzemdir, küçük suçlarımızı itiraf edişimiz, büyük suçlarımızın olmadığına herkesi ikna etmek içindir” derler.
Bu kadar olumsuzluk iddialarıyla insanın içi karartsa da mutluluğu yakalayabilmek için insanın hep bir şansı vardır . Her şeye boş verip her yeni günü yeni mutluluklar beklentisiyle karşılamayı alışkanlık haline getirirseniz, tüm bu mutsuz insanları da potaya sokma ihtimaliniz olabilir sevgili dostlar. Belki Tanrı` da yardımcı olur size. Öyle ya, yarattığı kullarını niye mutsuz etmek istesin ki, değil mi?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.