köyden şehire 2
....
şöföre seslendim;
- şurada 5 dakika durabilir misin kaptan?herkesin meraklı bakışları arasında minibüsten indim ve hala oyun oynayan o yüzü bulaşık çocuklara yaklaştım... ilk önce benden ürktüler nedense,birinin saçını okşayınca, diğerleri de birer ikişer döküldü... ne ben onların dilini biliyorum, ne onlar benim. marketten son anda aklıma gelerek aldığım şekerleri dağıtıyorum hepsine. minibüstekilerin hepsi cama yapışmşı olan bitene bakıyor.bu durumu gören diğer başkaları koşa koşa geliyor, yettiğince veriyorum. yetmeyenler de diğerleriyle paylaşıyor.
minibüsteyim, yolcular kendi aralarında muhabbet halindeler; ben olaya fransızım, birkaç aydır olduğu gibi. benim aklım o küçük köylü çocuklarında; ürkekliklerinde, utangaçlıklarında, sevgiye ve ilgiye muhtaçlıklarında.gözümden bi iki damla yaşın aktığını sonradan farkediyorum nedense.bir an önce lojmanıma ulaşmak ve sıcak sobamın yanında çay içerek gazetelerimi okumak istiyorum...