- 1064 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SEVGİLİ GÜVERCİNİM
Sevgili güvercinim..
Çok az kaldı
Mırıldanır dudaklarım
Gençliğin verdiği ihtirasla yanıp tutuşur bu duvarlarda hasretin
Kati bir ayrılık olmadı, zoraki ayırdılar seni benden.
İtiraz etmedim uzattım kollarımı
Taktılar çelikten iki kanca
Sen uçuyordun göklerde, özgürlüğe.
Be ise zindanlara çiziyordum resmini gözlerim kapalı.
Sen uçarken, ben özgürlüğe alkış tutardım
Acıyorum gözlerimi, dört duvar arasına
Ranzamın altında uyuyor özgürlük.
Ah can ciğerim...ah
İlaç yokmuş aşk yarasına.
Sana belki acı bir mektup yazmayı düşündüm
Kusura bakma, şiir yazmayı çok sevdiğim için şiir gibi oldu
Kaç gün geçti bilmiyorum
Dört duvarın arasında özgürlüğün şiirini yazıyorum
Buradan çıkmak istemiyorum
Seni boyadığım renkler soldu.
Artık mektubun gelmiyor
Güneşi de görmeyeli uzun zaman oldu
Çok değişten hünerler edindim- oflamak ah çekmek
Yani sabırda hayal kurmak gibi bir şey
Anla sevdiğim..
Anladım ki sıkıcı duvarların arasında kör kurşun sıkılırken yüreğime
Sende Özgürlüğüne kavuşmuşsun, beni unutarak!
Şimdi başka ormanda mantar topluyorsun...
Başka dağlarda soluyorsun.
Bir başka güvercinin takla atarak düşüp öldüğünü gördüm rüyamda.
Gardiyan bey… Güvercini elektrik çarpmış dedi inanmadım
Dört duvarın ortasında cesedi duruyordu
Mahkûmun özgürlüğe çelenk koymasından başka, bir şey değil idi
Konya çok sisliydi, göremezdim özgürlüğü
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.