Ergenekondan Geldik
Millet olarak bir zamanlar Ergenekondan kalkıp Anadolu’ya kadar geldik. Pek çok fetihler yaptık, devletler kurduk, hak aradık ve hak verdik, sonrasında geldiğimiz noktada da şaşırıp kaldık... Bizim fatihler yetiştirdiğimiz süreçte başka amaçlarla beslenenler de varmış meğerse, onlar önemsediğimiz bu kelimeyi, Ergenekonu kötü amaçlarına perde yapmıştı. Sarsılmaz devletimizi alttan alta parçalamak için kötüler faaliyetteydi.
Milletimiz akıllıdır ve cesurdur. Bu konuda değişen bir durum yoktur. Yine fatihler var aramızda, zaferler de önümüzde. Aramızdaki çürük elmaları temizleme şansı verdi Rabbim bize. Kemale eren yaşların akıllanmadığı gerçeği de yeniden gözler önüne serildi. Demek ki gerçekten de akıl yaşta değil ama başlardaydı bu zamanda, hala. Kendisini ’Çağdaş!’ olarak niteleyenler tarih öncesi ilkellikte yaşıyordu. Aynı şekilde kararlar alıyordu ve yine alttan alta kendi kötülükleriyle besleniyorlardı. O çürük elmaları temizlemekle meşgul şimdilerde görevliler ama onlar da boş durmuyorlar. Yine kendilerini temizleyebilecek masallar anlatıyorlar ama sonrasında daha fazla batıyorlar. Karanlık yüzler zindanlar içinde giderek kararıyorlar.
Bunlar da geçecek. Ülkem yine temiz görüntüsüyle ayağa kalkacak. Her zaman olduğu gibi çalışkanlığıyla ve azmiyle yola çıkacak. Yüzü aydınlık, tarihi şanlı, insanları düzgün olarak gidecek aydınlık yarınlara. O zamana kadar kolay gelsin herkese, karanlık yüzlere de elveda...
YORUMLAR
Kursun_Kalem tarafından 6/17/2011 10:30:05 AM zamanında düzenlenmiştir.
Ülkenin arınma, temizlenme sürecine büyük katkıda bulunacak bu dava, şayet hukuğun tekerine çomak sokmaya çalışanlar ellerini çekerlerse.Yıllardır ülkenin kanını emen asalaklar, köşebaşlarını işgal eden ve yerlerini kaybetmemek için cinayetlere suikastlere bile cesaret edebilen, toplumsal kargaşa hatta iç savaş bile çıkartmayı göze alan bu çarpık yapılar dilerim adaletten gerekli cezayı ve dersi alırlar.
Vatansever cesur savcılarımızı tebrik ediyorum.İşlerini biliyorlar ve adım adım sonuca gidiyorlar gibi geliyor bana süreci takip ettiğimde.
erolbasci tarafından 4/14/2009 9:24:18 AM zamanında düzenlenmiştir.
Rom@ntik ... nick'ine sahip olan biri sizce nasıl yorum yapmalı ?
Ülkede olup biteni görmemezlikten gelen her yazıya gidip çiçek mi bırakmalı ?
Ayrıca... La Havle çektirecek kadar sinirlendirecek ya da saygısızca bir yorumum olmadı ki ? Şahsınıza hakaret de etmedim...
Gerçek niyetiniz; size uymayan düşünceleri sayfanızda görmemek ise, gelmeyin istemiyorum demeniz yeterli...
Bu şekilde ağırlanacağımız bir sayfada zaten misafirlik anlamsız olur, bize ağır gelir. Evsahibi sizsiniz
Ben insanlardan söz etmedim, onları belirlemek adaletin görevi. Ama ortada bir problem var, bunu farketmemek için kör olmak gerekiyor, ben de miyobum ama çok şükür kör ve sağır değilim. Yaşananları, anlatılanları görme ve işitme, sonrasında sentez yapabilme yeteneğine sahibim çok şükür. Hepimiz yapabiliyoruz bunu ama sizin ne yapmaya çalıştığınız konusu şüpheli sayın 'Rom@ntik', nikinize uygun yorumluyorsunuz desem o da uymaz, 'La havle vela kuvvete, illa billah aliyyil azim'...
Hâlâ devam etmekte olan bir dava sonuca bağlanmadığı halde !
Sanki, "sanık" ya da "sorgulama yapmak için ifadesine başvurulmak üzere alınan" her isim suçlu bulunmuş, mahkeme ilamı açıklanmış gibi insanları suçlu bulmanız, bunlara suç isnad etmeniz, bunu yazmanız yasalara aykırıdır !
Davayı yürütmekle görevlendirilmiş yetkili savcı siz misiniz ?
Bunu öğrenmek istedim
Evet yine Fatihler var aramız da ve o Fatihlerden biri bakın ne demiş;
"Pamukoğlu'ndan 12. dalga yorumu
"Yürütülen dava adalet anlayışı değil, toplumun refleksini kırmaktır"
Hak ve Eşitlik Partisi Genel Başkanı Osman Pamukoğlu, milletin önce rahatsızlık ve tedirginlik, sonra yılgınlık ve bezginlik sonunda da teslimiyet çizgisine getirecek ne lazımsa yapıldığını belirterek, “Yürütülen dava artık masumane bir adalet anlayışı değil, toplumun refleksini kırmaktır” dedi.
Pamukoğlu yazılı açıklamasında demokrasinin vesayet altında olduğunu belirtti. “’Ergenekon Davası’ adı altında yürütülen hukuki faaliyetlerdeki son arama ve gözaltılar ile siyasetin hukukla iç içe girdiği ve adalet mekanizmasının tetiğinin politikacılar tarafından çekildiği ayan beyan ortaya çıkmıştır” diyen Osman Pamukoğlu, yürütülen davanın artık masumane bir adalet anlayışı değil, toplumun refleksini kırmaya yönelik olduğunu kaydetti.
Osman Pamukoğlu, “Türkiye’de politik liderlik çökmüştür. Ulusal ve yaşamsal alanlardaki gücümüz düzeltilmesi zor ölçülerde bozulmuştur. Her şeyimiz küçük şeylere boyun eğilerek kaybedilmeye başlanmıştır. Sorumlular, hiçbir önleyici tedbiri düşünmeyen zayıf ve beceriksiz koltuk politikacılarıdır” dedi. Milleti önce rahatsızlık ve tedirginlik, sonra yılgınlık ve bezginlik sonunda da teslimiyet çizgisine getirecek ne lazımsa elden gelenin yapıldığını savunan Pamukoğlu şöyle devam etti:
“İçerde ve dışarıda kim varsa şunu bilsin ki: Türkiye Cumhuriyeti Devleti laik, demokrat, çağdaş ve en ileri adalet anlayışı ile Ulu önderin gösterdiği medeniyet ufkuna, önüne çıkmaya yeltenen tüm gafil, bağnaz ve küçük ruhluları çiğneyerek yürüyecektir. Var olmak demek, yollarda olmak demektir. Türk Milleti, 11 Kasım 1938’den beri itibarlı, güçlü, bağımsız bir Türkiye için yoldadır.”
Bu da diğer Fatih'ten;
"Devletin güvenliği tehlikede'
Yargıtay Onursal Başsavcısı Vural Savaş, son baskın ve gözaltıların devlet güvenliğini ilgilendiren bir boyuta ulaştığını söyledi
ANKA
Yargıtay Onursal Başsavcısı Vural Savaş, son baskın ve gözaltıların “faşizm ötesi” bir tabloyu yansıttığını belirterek, “Çünkü faşist düzende faşist yasalar vardır. Çıkar bunları uygularlar. Oysa şimdi Anayasa ve yasalar ihlal ediliyor” dedi.
Savaş, Kanal B’ye, son baskın ve gözaltılarla ilgili açıklamalarda bulundu. Polisin Ergenekon olayına konu olan soruşturmalarda sorgulama yapmasının yasalara aykırı olduğunu, bu sorguyu savcıların yapması gerektiğini savunan Savaş, “Tüm kırmızı çizgilerimizi ihlal edecek, devlet güvenliğini tehlikeye sokacak pek çok uygulama yapılma durumunda. Türkiye bütünlüğüne sahip çıkacak kim varsa sindirilmek isteniyor. Korkunç bir durumla karşı karşıyayız, vatandaşlar artık ‘yargıya güveniyoruz’ gibi şeylerle kendilerini aldatmasınlar. Kanunlara aykırı delillere sorgu yapanlar hakim savcı değil mi? Bu soruşturmayı ancak savcı yapabilir, polislerin yetkisi yok, yetki gaspı var. Mağdur olanların tazminat davaları açabilirler. Polisin kanunsuz şekilde bir saat bile sorgulama yetkisi yok. Fakat savcıların artık bu işte polislerin oyuncağı olduğu anlaşılıyor, çünkü kendileri bilmiyorlar mı ki, polislerin yetkisi yok” diye konuştu."
Son kitabında Ergenekon sürecinde yaşanan kanunsuzlukları ele aldığını kaydeden Vural Savaş, “Faşizm ötesi bir durumla karşı karşıyayız. Faşist düzenlerde de faşist yasalar çıkar bunu uygularlar, şimdi yasalar, Anayasa ihlal ediliyor, hem Anayasamıza hem yasamıza aykırı” dedi.
Dış güdümlü operasyonların geçmişte “bizim çocuklara” yaptırıldığını iddia eden Vural Savaş, “Dış güdümlü operasyonlar, şimdi adliyeye sızmış örgütlerle yapılıyor. Kanuna aykırı deliller hiçbir zaman kullanılamaz şeklindeki Anayasal hüküm hiçe sayılmıştır” şeklinde konuştu.
Vural Savaş, AKP’nin inişe geçtiğinin anlaşıldığını, şimdi Türkiye’yi yönetenlerin milletvekilliği dokunulmazlıkları kalktıktan sonra Yüce Divan riskiyle karşı karşıya olduklarını belirterek, “Bu böyle devam ederse Türkiye Cumhuriyeti elden gider, bütün özgürlüklerimizi yitiririz. Beni en çok üzen bütün bu kanunsuzlukların Türkiye Cumhuriyeti’nin bir korku imparatorluğu haline getirilmesinin birtakım savcı ve hakimler eliyle yapılmasıdır” dedi.
Savaş, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Adalet Bakanı’nın yaşananlarda sorumluluğu bulunduğunu, Anayasa Mahkemesi’nin de laikliğe aykırı faaliyetleri ortaya çıkan partiye para cezası vermekle yetinerek dolaylı sorumluluğu paylaştığını iddia etti."
Eş:)Hülya tarafından 4/13/2009 10:49:07 PM zamanında düzenlenmiştir.