- 505 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
BENİ BOŞ VERMEYİN(!) DOST OLANLAR ,OLMAYANLAR
Son zamanlarda bize bir şeyler oldu.Herkes,herşeyden dertli.Karamsar,çaresiz,umutsuz.
Neler sayarsan hepsi var.Doktorun karşısına giden hastanın :" -Her tarafımdan yaralıyım,
doktor bey ." demesi gibi insanlarımızda dertler aldı başını gidiyor.
Önüne bir yazı alıp okuyorsun.Aman Allah’ım kaleminden kan damlıyor.Döktürüyor.Ne bü-
yük bir yetenek.Edebi yönü etkili.Olaylar üzerindeki kurgusu yerli yerinde.Ama gel gele-
lim ki yazılarında "çaresizlik" diz boyu.Anladığım kadarıyla "tecavüze" uğradığından mıdır
nedir.Kafasına "intiharı" koymuş bir kere.İllaki intihar edip kurtulacak.Aklı sıra insan-
lardan gizliden gizliye intikam aldığını sanacak...
Tekrar önüne bir yazı alıp okuyorsun.Aman Allah’ım o da ne.Geçinememekten dem vuruyor.
Bir sürü destanımsı şeyler sıralayarak kendisinin zayıflığını kamufle etmeye çalışıyor.Yıl-
larca memurluk,yapılan değişik işler.Sonra işlerin kesat gitmesi ile karamsarlık batağına
saplanma duyguları.Falan filanlar...
Olmuyor dostlar,arkadaşlar.Doğrusu bu karamsarlıklar, sizler gibi yaratıcı kalemlere hiç
yakışmıyor hiç...Her zaman senden alttakileri düşüneceksin.Ona göre çeki düzen vere-
ceksin kendine....Ben yıllarca kırsalda çalıştım.Açlığın en hoyrat olanına şahit oldum.Şimdi
Ankarada pazarlarda sürtüyorum.Yina açlığın en hoyrat olanına bire bir şahit oluyorum.
İnsanlarımız,gece geç saatlerde gelip pazarda toplanan çöplerden evlerine sebze götürmeye çalışanlar var.Onları ve daha beterlerini gördükçe ben halime bin kat şükredi-
yorum.
Size kısadan bir hisse aktarmak istiyorum.Cumartesi günleri tezgahımın karşısındaki
pazarcı arkadaşla sohbetlerimizi arada bir koyulaştırıyoruz.Oğlum yaşında sayılır.Bana
karşı saygılı. Çeşitli nedenlerle hapiste beş yıla yakın yattı,çıktı.Çoçuk,"harbi tiplerden"
Çocukla konuştukça açılıyor;açıldıkça derdini bana sansürsüz döküyor.Çocuğa(pazarcı
arkadaş) elimden geldiği kadar yardım etmeye çalışıyorum.Arabamla pazar malzemelerini
taşıyorum,v.s...
Arkadaş,sıkıntıda.Ama flitreli sigarasından ,günlük onbeş-yirmi çay,dört-beş bira yuvarlamaktan geri kalmıyor.Aramızda bu cumartesi şöyle bir iletişim oldu:
"-Abi tezgaha mal almakta sıkıntı çekiyorum.Şöyle bir iki milyarlık mal atacaksın tezgaha
bak bakalım ne olur..." Bir taraftan da sigaranın izmaritini yiyecekmiş gibi içine çekiyor,diğer taraftan çaycılar,etrafında pervane oluyorlar,çay satmak için.
"-İçtiğin sigara ayda kaç lira tutuyor."
"-İki yüz lira"
Sigarayı bırakacaksın"
"-Bırakamam,acı verir ,ızdırap verir."
"-Sen ilk aşkından ayrılırken nasıl acı çektiysen , şimdi de öyle olsun.Sigara aşkından üstün mü"
"-Değil."
"-Diğer masraflarını da kes.Ben nasıl evde çayı termosa koyup pazara getiriyorsam,sen
de öyle yap.Öyle yapmak zorundasın.Çünkü sen pazarcısın.."
Velhasıl aylık özel gideri 500 tl.İşte sana yavaş yavaş biriken nakit.
"Aman abi sen de benim hep zayıf tarafımdan yakalıyorsun"
"-İşine gelmeyince öyle kıvırırsın,seni gidi sahtekar seni "
Dostlar,doğanın yasaları acımasızdır.Seleksiyon sonucu güçlü olan,zorluklara direnen,
en ufak bir engelde kıvırmayan yaşamına devam eder gider.Aksini yapan da hak ettiği yer-
de kendini bulur.Aman sizler umutsuz olmayın.Güçlü ve dirayetli olun.Işık her zaman var-
dır her zaman da olacaktır.Yeterki ışığı görebilecek gözler kör olmasın...Saygılarımla...
Ayhan SARIKAYA
YORUMLAR
kutlarım...güzel ve yerinde bir anlatım...evet kimimiz hayata karamasar bakmaktan başka bir çare yokmuş gibi o simsiyah gözlükleri gözümize takıp...çaresizlik hastalığına yakalanıp dibe doğru vurşu bir kurtuluş olarak algılıyor.neden mi gerek intihar vakası gerek ekonomik güçlüklere teslim olma vakası altında öğrenilmiş çaresizliğide taşıyor.bireyler bunun farkında değiller..nereye baksalar aşılmayacak bir set nereye baksalar dibe vuruş olması gereken ...ve vazgeçmişlikleriyle eylemsiz sonlarını seyretmek seçimleri.insan evet aktif olduğu sürece kazanacakdır ve evet seleksiyonda ayıklanmada sadece güçlü olanlar hayatta kalıp diğerleri kendilerini yokluğa mahkum edecktir.
yapılamsı gereken tek şey olanakları yeniden gözden geçirip eylemleri çoğaltmak ve ileriye pozitif bakmak.kişi kendi imkanlarının farkında değilse (ki bu vakalarda en genel hal budur) dibe vuruşa razıdır...
Sevgili kardeşim ; ben 54 yaşında biriyim ve 8 yaşımdan beri namusumla çalışarak her işi yaptım. Bundan sonra da yapmaktan onur duyarım. Fakat iş yeri kapatmamak için sonuna kadar direndiğim için geçimimi bile sürdüremeyecek duruma geldim. Şimdi iş yerimi kapatıp bir yakınımın yanına taşınmak zorundayım. Fakat hayat elbette ki devam edecek, sonuna kadar mücadeleye devam. Bunları yazılarımda anlatmak zorunda olmamın nedeni karamsarlığım değil dostlarıma olan vefa borcum ve ülke gerçeklerine dikkat çekme görevimdir.
Değerli kalem arkadaşım,Fikret Bey,
Öncelikle yazıma zaman ayırıp okuduğunuz ve de yorumda bulunduğunuz için size ne kadar
teşekkür etsem azdır,efendim.Evet bu yazıyı, sizin önceki yazınızı okuduktan sonra yaz-
mayı düşündüm.Yazımda size serzenişte bulundum doğru. Sonra da konuyu genellemeye
yaydım. "TecAvüZe uğrayan bayan meselesi" sizinle alakası yok. " Süveyda.m" rumuzu ile
yazı yazan bir bayan(ya da bay) kardeşimize aittir.O'nunda karamsar yazıları vardı.Sonunda
"intihar" kelimesini çok kullandı.Bir anda kayboldu gitti.(Ya da başka rumuzla aramızda mı,bil-
miyorum)
Değerli dostum sizin gibi seçkin insanlar kolay kolay gelmiyor.Bunun için böyle karamsar
tablo çizmeniz bizleri üzüyor.(beni de aynı zamanda kızdırıyor).Ülkenin ekonomik durumu malum.Ayakta durmak için alternatifler ara.Eşyalarına haciz mi geldi.Aldırma(bana da gelmiş-
ti) Evin kira mı.Aldırma.Belediyenin önünde eylem yap.Dükkanın mı kapandı.Aldırma.İflasını
iste.Borcunu uzun yıllara yay..DAHA ne sayayım.Ben her şeyi denedim.Gimat kavşağında
kırmızı ışıklarda su satmasından tut da parklarda bira şişesi toplamak,gazete kağıdı topla-
maya kadar.Aklına ne gelirse hepsini de yaptım.İyiki yapmışım:Çok güzel malzemeler elde
ettim(şiirlerde ve yazılarda var)
Hülasa derimki; yurdumda milyonlarca işşiz insan var.Hepsi karamsar olup tükense ülke delilerden geçilmez.Kimileri köylerine geri dönüyor.Kimileri kaynanasını yanına alıyor,v.s..
Hülasa zamanını fazlasıyla benim yazdıklarımla almak istemiyorum.Saygılar sunuyorum,her şey
gönlünce olsun.....Ayhan SARIKAYA
Aynur kardeş,yazıma gösrediğiniz ilgiden dolayı ne kadar teşekkür etsem azdır.Ne kadar kültürlü bir pazarcı diyorsunuz.Estafurlah,o yakıştırdığınız sıfata henüz layık olamadım,efen
dim.Ben ,sadece kalemim yazabildiği kadar bir şeyler karalamaya çalışıyorum.Takdiri siz
değerli arkadaşlarıma kalıyor.Eleştirinin her türlüsüne açığım.Dost,yüze söylermiş.
Yazdıklarımla yaşadıklarım doğru mu diye çelişkiye düştüğünüzü sanıyorum.Adresim belli.
Bizler misafir canlısıyız..Buyurun gelin.Yaşadığım ortamın gerçekliğini ve yalınlığını sizlere
göstermeye çalışayım...Saygılar sunuyor, er zaman ilginizi bekliyorum efendim...
Değerli Yazar ; BENİ BOŞVERİN DOSTLAR' adlı yazı bana aittir. Öyleyse bu yazınız bana karşı bir eleştiri gibi algılanabilir. Ben de izniniznle kendimi savunayım :
Bir defa eleştirdiklerinizle benim durumum kesinlikle benzeşmiyor. Yani ben ne tecavüze uğrayan bir bayanım, ne intiharı düşünen bir baba ve ne de hesabını bilmeyen, mütevaziliği öğrenemeyen savurgan biriyim..
Durumum sadece ağzımdan kaçırdığım ve dostlarımdan birden bire ayrılmak zorunda kalabileceğimin bir açıklamasıdır. Sözünü ettiğiniz işlerin alasını yaptım ve her zaman da yapmaktan onur duyacağım..
Fakat ülkede bu gün geçinmek çok kişi için bu kadar kolay değil. Ben şahsen sigaradan ,içkiden, kahveden, paralı çaydan, her türlü lüksten hatta sosyal yaşamdan yıllardır uzağım. İşinden evine evinden işine giden biriyim.
Geliri sıfıra inen, evi ve iş yeri kira olan insanların durumu anlattığınız kadar kolay değil.
Mücadele elbetteki gerekli, hem de sonuna kadar. İntiharlar kaçışlar elbette ki çare değil. Fakat bu duruma dişecek o kadar zayıf insan var ki toplumumuzda..
Daha fazla yazıp sayfanızı meşgul etmeyeyim...Saygılar.
Fikret TEZAL tarafından 4/13/2009 4:09:57 PM zamanında düzenlenmiştir.
VALLAHİ ÇOK DOĞRU SÖYLÜYORSUNUZ...ÜSTÜNE KLEYECEK TEK KELİME BULAMADIM...AYRICA PAZARCI OLUP DA SİZİN KADAR KÜLTÜRLÜ KONUŞMASINI BİLEN EDEBİYATA YETENEKLİ BİR KİMSE GÖRMEDİM...SİZİ TEBRİK EDERİM.GERÇEKTEN...ASLINDA NE MUTLU SİZE EĞER DEDİĞİNİZ GİBİ YAŞAYABİLİYORSANIZ