ÖLÜMÜM KAVUŞMAK OLACAK
Göğün koynundaki yıldızların çokluğunu kıskanırdım her gece yalnızlığıma inat. Yan yana dizilmiş yıldızların arasına sokulup dindirmeye çalıştığım yalnızlığım, yokluğunun ıstırabını hissettirirken; sen hülyalı bahçelerin bülbülü misali sevda türküleri söylersin.
Dibine düştüğüm karanlık, kör kuyulardan kurtuluş yolları arayan ürkek bedenim; yalancı şafaklarda yeni baharlar ararken, sevdiğine kavuşma neşvesiyle araladığı her kapının ardından yediği vurgunlardan bitkin düşmüştür.
Sevda suçlusu yaftası vurup her defasında yokluğunla cezalandırır hayat beni. Bense sana çıkacak yeni yollar bulma ümidiyle avunuyorum. Seferler düzenliyorum ayrılık denizlerinden sahillerine kağıttan gemilerle. Yeniden keşfediyorum her defasında varlığının ziyasını. Sahiline yüz sürüp toprağına dokunmak hayaliyle yaşıyorum. Kıyılarından içeri sokulma cesaretini bulamayıp döndüğüm her seferin sonunda, ümitsizlik girdabında boğulurken, uzakta da olsan varlığını bilmenin sevinci kaplar içimi.
Ayrılık denizleri aramıza sınırlar koyarken, engel tanımayan gönlümün hudut çizilemeyen istekleri karşısında aşındırdığım yollarında, korsan arzular yağmalar ruhumu. Yalancı sevdalara esir düşmüş bedenim bir kürek mahkumu misali yediği her kırbaç darbesinde ayrılığın acısıyla inler.
Gamzesine karşı beyaz bayrak çektiğim sevdamın karşı konulmaz kuşatması altındayım şimdi. Tam bir teslimiyetle sığındığım yamaçlarında, huzurun ve güvenin sonsuzluğunda sana kavuşmanın heyecanıyla yaşıyorum.
Vuslatınla sürura eren kalbim, yaşanmış ömürlere bedel yaşadığım bu kavuşma anının biteceği korkusuyla azap çekerken, kirpiğinin oklarıyla dağlanan gönül yaralarım alevden bir kor halini alır.
Ayrılık vakti gizliyken bilinmezlikte, bir gülüşünün hatırına bütün yaratılmışı ardına koyan divane gönül; ılık nefesinin izini sürer soğuk kaldırımlarda.
Islak bakışların pembe hayallerine saklanıp yokluğunda yalnızlığıma merhem olan kara gecelerim dostluğunu sunarken çağlayan gözlerime, döneceğin vadilerde senin için kan kırmızı güller büyütüyorum oymak oymak.
Gönlüme kurduğun saltanatın gizli hazinesidir sevdam. Gözyaşlarımla inciler biriktirdim yokluğunda. Kalbim bir kuş gibi ürkek ve çekingen seni beklerken, kirpiğin celladını gönder oradan. Boynumu uzatmaktan inan dur olmam bilesin.
Emir sendense, dönüş sana değil mi?
Ölümüm kavuşmak olacak; lakin dosttan ayrılmak olmasa…