ACI GERÇEKLER, TATLI HAYALLER
Gerçeklerin acıyan ve inleten yüzünden çoğu zaman korkar, ateşten yollarında yürümektense gerçeklerin, hayallerin serin kollarına bırakırız kendimizi. İlk zamanlar doğru karar verdiğimiz kanısında olduğumuz için önümüzden geçip giden hayattan habersiz yaşarız ve bir zaman sonra geriye baktığımızda herşeyin artık çok geç olduğunun farkına varırız. Peki neden?
Önümüzde başarmak adlı sihirli anahtar varken, zorluklar arasında başarılı olmanın zevki dururken neden gerçeklerin zorluğundan korkarız. Gerçekleri gözümüzde büyüttüğümüz için. Çünkü hep uzaktan baktığımız için önümüzdeki engelleri bile dağ yaparız ister istemez ve sonuç yenilgi kaçınılmazdır.
Bundan sonra hayaller bile yabancıdır. Oysa ne de güzeldir geceler hayaller ile ısınırken. Ulaşılması zor hayaller. İnsan yapabileceğini yapması gerekirken, yapamayacağı hayallerin peşinden koşar. Oysa hedef diye ortaya koyduğumuz hayaller gerçekten de istediğimiz yerdir. Bu da tartışılır.
Örneğin; hayalini kurdunuz sevgili vardır. Şu özellikte olsun istersiniz. Ancak istediğim özelliklere sahip birine âşık olurum dersiniz. Ama hayalini kurduğunuz sevgili hiçbir zaman karşınıza çıkmaz. Onun yerine sizi seven, ama hayalinizdeki sevgili değil diye uzak durduğunuz biri karşınıza çıkar. Siz, siz olun hayali sevgiliyi beklemek yerine sizi seven gerçeği seçin. Hayali sevgiliyi bulsanız bile sizi gerçekten seven kadar sizi sevmeyebilir. Sizi seven kişi hazır size yakınken, hazır sizi severken onu seçin.
Yoksa bir gün çok yanarsınız. Ama vakit çok geçtir. Çünkü sizi seven sevgili de sizi bırakıp gidenler arasındadır. Hayali sevgili kokusu olmayan plastik gül gibidir. Görünüşü güzeldir ama bir gülün kokusunu asla vermez. O yüzden gerçek gülü seçin, sırf görünüşü güzel diye plastik gülün cazibesine kapılmayın.
Başka bir örnek verecek olursak. Gerçeğin zorluğundan kaçıp kimi zaman hayallere dalarız. Öyle bir dalarız ki bazen o kurduğumuz hayal dünyasında yaşamaya başlarız. Hayallerde yaşamak size kolay gelir. Çünkü hayaller size acı vermez, ya da siz öyle sanırsınız. Oysa gerçekler o kadar zor değildir. Gerçekleri zor yapan aslında kendimizdir. Belki biraz cesaretli olsak aslında korktuğumuz gerçeklerin hiç de korkulacak bir yanı yoktur. Korkuları yaşatan ve güçlü kılan bizim korkularımızdan kaçmamızdır.
Öyleyse ilk yapmamız gereken aynaya geçip kendimizle yüzleşmek ve içimizdeki savaşı sona erdirmektir. Ancak kendisiyle barışık olanlar başarıya çabuk ulaşır. Zafer hayallerin uzak ufaklarında değil, kendi gerçeğimizle yüzleşip gerçeklerin zorlu yollarını azimle ve direnerek aşarak zafere ulaşmaktır.
Haydi o zaman gerçeklerden kaçmadan zorluklardan üşenmeden yapabileceğimiz hayaller kurup o doğrultuda hayatı planlayalım. Ve sonradan gerçekleşemeyecek hayallerin peşinden koşup istemediğimiz yere geldiğimizde pişman olmayalım.
Gerçeklerimizden kaçmadan onlarla yüzleşerek yürürsek hayallerin yalancı tebessümüne muhtaç olmadan başarıya ulaşırız. Hayalleri gerçekler süzgecinden geçirip ona göre karar vermek bizi hem başarıya hem de mutluluğa götürür.
12 03 2009
Hüseyin Özbay
YORUMLAR
güya her sey hayallerle baslar, herkes kendisi hakiinda karar vermeli... cünkü birine göre uygun gibi görünen diyerine olmayabilir...
*
belkide haylerle gercekleri ustaca harmanlamak lazimdir...
amaca ulasmak icin ugrasirsin sonuc hosa gitmesede elinden geleni yaptigin icin huzur bulursun...
*
tipatip ayni arzu ve duygularla bezenmis sevgiliden zamanla bikilir... bazen zitliklar hayati heyecanli kilar...
iliskilerde önemli olan kendini yenilemektir, karsidan hissedilen elektiriktir... ve sevdigin degilde seni sevenledir asil mutluluk...
*
görecelik kisiye ve olaylara göre degisir... ama görünüse ebedi güven olmamali, kalici olan maneviyattir...
*
giden gitmistir, kalici olan/larla mutlulugu yakalamak lazimdir... yinede hayallerin ve gerceklerin ne kadar sizi etkiledigine veya etkileyecegini düsünerek hareket etmek lazim...
*
siirlerin gibi yazinda güzel, okumaya deger. kutlarim Hüseyin, tesekkür ediyorum...
sevgilerimle...