- 620 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Din-i-dar
En sonunda olacak olan oldu, kendinden uzaklaştırdın beni. Bunun kime faydası oldu dersen en çok da bana faydası olduğunu şaşırarak fark edersin. Hala ne yaptığının niye yaptığının farkında değilsin. Kendi doğruların -kaldı ki onlar doğru dahi olsa sürekli doğru kalacağının sabit fikirliliği bitirdi seni- en başta doğruydu ama artık o doğruyu kendi yanlışına katarak yoldan çıktın. Sonra da bunu ilk önce kendine sonrada bana hatta başkalarına da din diye yutturmaya kalktın. Şimdi durup kendine baktığında geldiğin noktayı incele. Kaç arpa boyu yol gittin? Asıl önemlisi hangi istikamette gittin? Madem doğru istikamette idin! Neden insanlara olan bakış açın düzelmedi, neden kendini sevemedin, neden Allahtan razı olamadın? neden onun sana layık gördüğünü sen kendine layık göremedin, en önemlisi neden bu kadar mutsuz, kıskanç ve umutsuz oldun?
Kendi uydurduğun din seni mutlu etmedi di mi? Etmeyeceğini biliyordun. Başkalarının dininden kırparak yarattığın kendi dininde önce ilahlığa soyundun sana tapınacak bulamadın, sonra elçiliğe soyundun, kendine sıddık bulamadın? İşin sırrı başkasına sıddık olmaktı bunu hiç anlayamadın. Bu yola hiçbir şey olmak için çıkacaktın! Hiçbir şey olmak için çıktığın yolda kendini ilah edinerek döndün. İlahı olamadıklarının elçisi elçisi olamadıklarının mürşidi mürşidi olamadıklarının ise nefretçisi oldun.
En çok da kendinden tiksindin. Hangi dine sığınsan kendini arındıramadın çünkü, iblis kadar tehlikeli olduğunu hiç unutamadın. Hatırlaman gereken unuttuğun hakikatindi, sen hakikatine erememekten değil, hakikatinin şeytani tarafında konakladığına tanık olmaktan korktun, oysa iblis olamayacak kadar esfel-i safiliyn(Aşağıların aşağısı-Bedeni kayıtlar ve kısıtlamalar yaşamı) idin. Kendi eremediğin şeyi başkalarını layık göremedin. Bilmediğin ilim yoktu, aklınla övünürdün. Oysa kalpten haberin yoktu. Kalp nedir neyin emanetçisidir , ne sırlar saklar bilemedin. Nefsinin hakikatini göremedin. Bu yüzden nefs dendiğinde hep tiksindin. Nefsi emareden başka nefs tanımadın çünkü. Senin tanıdığın herkes emare nefs bilinci taşıyordu. Kendi içini dışarıya döküp yaşadığını fark etmedin.
Nefs aşık olunacak sevilecek yegane şeydi oysa. Yusuf’un Züleyhasıydı. Aklın nefse olan sevdasıydı her şey. Senin Yusuf aklın en mükemmel olandı da züleyhan neden en aşağılık bilinç boyutuydu hiç düşünmedin! Bu yüzden tüm Züleyhaları aynı sandın.. Tüm Yusuflar bir tek züleyha tanır sandın?
Hala kendi beceremediğin her şeyi başkasına yaptırma gayretkeşliğin iblisin peşinden sürüklüyor seni. Kendi beceremediğin nefs mücadelesini başkalarından bekledin, kendin ikana ermeden başkalarından kendine iman bekledin. Hayatındaki tüm çarpıklığında kötülüğünde yanlışlığında kendinden kaynaklandığını bilemedin. Hepsini, önce kafanda yarattığın sonrada onun seni yarattığını sandığın Tanrına (ulu manitun) mal ettin! Hepsi Onun suçuyken ondan bu kadar hoşnutsuzken onun seni sevmesini sana lütfetmesini senden razı olmasını bekledin. Etrafına bir göz atsaydın senden razı olmayan onlarca insanı görseydin, bunu isteme cehaletine ve ahmaklığına düşmezdin. Kimse senden hoşnut değilken rabbin hoşnut olmazdı bunu bilemedin. İnsanları terk etmekle Tanrı(!)na kavuşmayı umdun, umduğuna da kavuştun. İşte bu yüzden şimdi farklı istikametlerde olduğumuzu görebilmen gerekiyor oysa. Sana uzattığım yardım ellerimi her seferinde kırarak geri çevirdin. Çünkü beni kendine tabi edememiştin, senin dinine girmeyi reddetmiştim.
Şimdi huzura eremediğin seçimlerinle bende gördüğün faziletleri işte böyle böyle olunmalı diyerek bana anlatarak gülünç duruma düşürülüyorsun. Eline aldığın her asa, benim yanımda yılana yalana dönüşüyor. En sona sakladığını en başta söylüyor, asla söylememen gerekeni ise nerdeyse bağırıyorsun. Düştüğün durumu görmezden gelerek salak ayağına yatıyorum. Çünkü senden akıllı olduğumu fark etmen seni kontrolden çıkarıyor. Bense artık buna tahammül edemiyorum.
nil
YORUMLAR
yazı nefse mi nefsi körükleyene mi...aslında ne farkeder ki değil mi...leyla da yada mecnun da tıkanıp kaldıktan ve leylayla yada mecnunla merdivenleri tırmanıp Rabbim birlikte sana geldik diyemedikten sonra, tüm yolda kalmış, çamura saplanmışlığımızla...farketmez..şimdilik.. sonra farkeder mi hani mizan da...Allah rahmetiyle nazar etmezse..ooofff...ooofff...Allahım nefsimize bırakma bizi....