Narkoterör - Bir kalem alır mısın? - CAN AKIN
LÜTFEN UYUŞTURUCU VE ALKOL KULLANMAYINIZ…
ÇOCUKLARINIZI VE AİLENİZİ BU DÜNYADA YALNIZ BIRAKMAYIN…
Bu gün İstanbul’da hava çok soğuk. Öğrenciler okula girerken üstlerinde kalın paltolar var. Bense incecik bir montla okul önünde düzinelerce kurşun kalem satmaya çalışıyorum. Hava soğuk mu soğuk, Titriyorum. Elimdeki kalemleri havaya kaldırıp: "Bir kalem alır mısın?" diye herkese soruyorum.
İnsanlar çocuklarını ellerinden tutarak okula getirip bırakıyorlar. Üzerimdeki yırtık pırtık elbisemde gözlerini usulca gezdirerek, sanki beni sessizce aşağılıyorlar. Cadde üzerinde gelip geçenlerin arasından hiç kimse bana "selamünaleyküm", "merhaba" "günaydın" demiyor. Ama ben aldırmadan kalemlerimi satmaya çalışıyorum. Benim gibi kalbinde derin bir aşk yarası olan zavallıya neden selam versinler ki.
Birden bir ses "günaydın abi, bana bir düzine kalem verir misin?"
Kalemlerin içinden en güzelini bulup ona verdim. "Bu kadar çok kalemi ne yapacaksın" dediğimde, annesi babası olmayan fakir öğrencilere vereceğini söyledi. Sonra kalemleri alıp gitti. Bundan sonraki her geçişte bana selam verdi. Günler sonra, yanında genç bir adamla geçti. Daha sonra onunla nişanlandı, evlendi ve bir çocuğu oldu. Ama her gün ve her sabah üzerimde pis kokulu yırtık pırtık elbiseler olmasına rağmen bana "günaydın" dedi.
İstanbul’dan tayinim Mardin’e çıktı. Zaman; su gibi akıp geçti. Ve İstanbul özlemi kalbime gelip oturmuştu. Üsküdar da Kızkulesi’ni ve martıları seyre dalmak, Piere Loti’den İstanbul’u, Orhan Veli gibi gözlerim kapalı dinlemek istiyordum. Seneler sonra tekrar İstanbul’a döndüm. Artık zengin altında son model arabası olan genç bir iş adamı görünümünde idim. Yıllardır kalem sattığım yeri özlemiştim. Oradan tekrar geçmek istedim. Okulun önüne geldiğimde, benim yıllar önceki bağrışıma benzer bir sesle kalem satan bir kadın; "bir kalem alır mısınız?" diyordu. Yanına yaklaştığımda gözlerime inanamadım. O idi.
Merhaba dediğimde bana üzgün gözlerle bakarak, eşinin çok alkol aldığını, çocuğu ile birlikte alkollü bir durumda araba kullanırken, karşı taraftan gelen bir kamyonun altına girdiğini ve artık dünyada kimsesinin kalmadığını söyledi. Hayatla mücadelesini verirken çok zor şeyleri yaşadığını uzun zamandır iş bulamadığını, kendisinden hep başka şeyler istendiğini ve en sonunda yıllar önceki kalem satan Beni düşünüp, kalem satmaya karar verdiğini söyledi. Ve yine caddeden geçen ve onun üzerindeki eski yırtık elbisesine bakarak, onu aşağılayan insanlara yalvarırcasına bir sesle bağırmaya başladı:
"Bir kalem alır mısınız?"
CAN AKIN