YOLDAKİ BAHAR
yer yüzünde bir yerde. uzun bir yol varmış, birden çok durağı olan otobüsler için. ülkede dört mevsim . yağmura yakalanan, kara tutulan ayrılırmış bu zorlu yollardan.
çevresinde doğal olan bir şeyler kalmamış. betone şehirler, sahte gülüşler ömürsüz dostlar...
zorla bu yola girenler bir diğer kişinin bilmediği bir buluta yenik düşerlermiş. sislerin arasından geldikleri dünya çıkarmış karşılarına. dipsiz bir köy kuyu gibi.
farkı yok demiş bilmeyenler. gittiğinizde geldiğiniz yolun aynısı, bir kaç toz parçası gözlerinizde dolaşır. siz sisli yollarda kaybolmadan gerçek yüreğinize erişir.
mevsimsiz bir baharmış tozlu kaldırımların rüzgarıyla yürüyen. kurumuş bir yaprak gibi bir oraya bir buraya. ardında kısık bir uğultu. söyledikleri gibi anlaşılmayan.
nereye gittiğini bile bilmiyormuş bahar. ne yaz peşindeyim ne de kış , ne güneş umrumda ne de yağış.
otobüsleri de kaçırdım zaten. ne fark eder bir yere gitsem. rüzgar üşütüyor biraz ama yön gösteriyor kaybolduğum bu yolda. diye düşünürken yorgun bahar yolları kesişmiş tanımadığı biriyle.
dostane tavırla konuşmaya başlamışlar.
"- rüzgarın peşindemi gidiyorsun? " demiş şaka yapmak için, özgürce dolaşan gence.
"- hayır rüzgar benle geliyor. " diye yanıt vermiş ilk kez duyduğu ses.
gülümserken dudaklarıyla bahar;
"- nasıl yani rüzgara yönmü veriyorsun?"
"- sen onu takip ediyorsun ya. neden olmasın?" diye duyduğu ses ters yöne çevirmiş dudaklarını.
şaşkın ve ürkek bir bakışın ardından düşünürken bahar üşümüş. rügarı takip ettiğini ondan başka kimse bilmiyordu. bir yabancı nasıl olursa bilebilirdi sırrını.
kendi yabancılığını hissetmiş tesadüfen geldiği bu yolda.
"- kışmısın yoksa yazmı? öyle ya baharım rüzgarın ardında." diyerek devam etmiş bahar söze. ardından gelecek kelimeleri sezemediğinden birazda ürkekçe söylemiş sözlerini.
"-ikiside değilim. ne yaz kadar şen, ne de kış kadar üzgün. ruhumun rüzgarını salan biriyim."
baharın şaşkınlığı büyüyormuş,
"- nasıl olurda rüzgarından giderim?"
"- bunu kendine sormalısın." diyerek yanıtlamış yine o ses.
birden kaybolmuş sesin sahibi. rüzgar esiyormuş yolun üzerinden. ardında kuru bir kaç yaprak. dallarından ayrılıp kopan.
bahar yürümeye devam etmiş yolunda. rüzgarın sahibini aramış, kaybolunca sislerin arasında.
otobüsleri aramış sıkıldığı anlarda. sonuncusunu kaçırmıştı oysa.
bu yoldan dönemeyeceğini anladığında sonbahar olduğun farkına varmış. bir daha karşına çıkmayan o sesinde aslında kış olduğunun.
belkide her kışın peşinden koştuğunun..
yemeyşil yaprakları koparırken kurutup dallarından kışa sitem etmiş sorusunu cevaplamayan soğukluğundan.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.