- 1617 Okunma
- 32 Yorum
- 0 Beğeni
KONUŞACAK NE ÇOK ŞEYİMİZ VARDI...
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Seninle sema hep maviydi, bembeyazdı bulutlar, bu gri havalar anlamaz beni.Şimdi Gökçebel’in tepelerinden denize bakıyorum.Bazen palmiyeler bazen de zeytin ağaçları perdeliyor maviyi.
Keşke aramızdaki duvarlar da palmiyeler kadar yeşil, zeytin ağaçları kadar hoşgörülü olsaydı…
Şu telefon tellerine dokunsam kokumu iletir mi sana?
Hani ay ışığına el sallardık aynı saatlerde, aynı dizileri izlerdik farklı kentlerde.Sonra da sabahı zor ederdik ya.KONUŞACAK NE ÇOK ŞEYİMİZ VARDI…
Kavgalarını özledim en çok.bir de arkası kesilmeyen sorularını…
Kızınca da, ne halin varsa gör demelerini…
Biliyor musun en çok neyi özledim?
Aslında sen de aynı şeyleri özlüyorsun hayır desen de…
Telefondaki ilk gülüşünü…. Tadı yüreğimde saklı, bana şiirler yazdıran…
Sonra bir türlü vedalaşamadığmız anlar…ve her telefon sesinde; inşallah arayan O’dur diye heyecanlandığım anları özledim..
Hatırlar mısın; KONUŞACAK NE ÇOK ŞEYİMİZ VARDI…
Mahşere kadar da o gülüşe şiirler yazacağım; beni dirilten gülüşe veda edemem ki…
Biliyor musun yağmur gözlüm,
Bugünlerde en çok hava durumunu seviyorum.yaşadığın kentin adını duymak iyi geliyor bana.
Geçenlerde plakanızı gördüm bir araçta, çocuklar gibi peşinden koştum.sürücünün bana bir bakışı vardı…oysa deli değilim ben…
Hani başbakan ilinize gelmişti.haberlerde seni görme ihtimaliyle erkenden televizyon başına geçtim.yoktun.ne olurdu sen de orda olsaydın..sadece iki saniye görseydim kalabalıklar içinde bile olsa razıydım..
Seni hatırladıkça canım yanıyor, kurşunlar saplanıyor anlamsız bedenime…ve nerde adını görsem orda kalıyorum.bir sürgünün yaşadığı kente özlemi ne ki, ölüyorum, ölüyorum…
öğrencilerim en çok yaşadığın kenti biliyor; ezberlediler her karesini..bir bilseler o kentte kimin yaşadığını….
Ve şimdi,
Daha çok anlıyorum, Leyla’nın kokusunu getiren köpeğe sarılan Mecnun’u…
Yusuf’una gözlerini veren Yakubu…
Hem denizde hem de balığın karnında tutsak; iki karanlığa mahkum Yunus’un özgürlük özlemini…
Bazen düşünüyorum da, bin yıl ömrümüz varmış gibi umarsız yaşıyoruz..oysa birimiz aniden ölse; bu ikimizin ölümü olmaz mı?
Kime şiir yazarım?
Kime koşarım yasak kentlerde? Kim küser bana,kim şımarır kahvaltı önceleri…
Kimi özlerim gurbet gecelerinde?
Elimde kala kala hasret ve acı kaldı.onları da alma elimden.sen yaşa yeter ki..BİZ yaşayalım..vuslatsız da olsa ömür…
Sesini kokunu duymasam da yaşadığını bileyim yeter..
BEGONVİL GÜLÜŞLÜ SEVDAM,
Sana doyamadım ama aşka da acıya da doydum.
İkisini de zirvede yaşadım,yaşadık…. Hani hatırlar mısın bir günümüz mutluysa diğer gün mutlaka hüzündü.hiç mutlu iki günümüz olmadı.hep bedel öderdik daha kavuşmadan bile..
Hayatta hiçbir HİS bu kadar büyütmedi ve hiçbir haz bu kadar mutlu etmedi…
Hiç bu kadar canım acımamıştı; acısız, özlemsiz bir saniyem bile yok.! Öyle çaresizim ki…
En çok da bunları anlatamadığıma üzülüyorum.
Hissettiğini biliyorum ama bunu da biliyorum ki, büyük aşkların acıları da devasa olur…
Bu aralar hayatımda üç şey var; dua, sen ve şiir…
Dua; yaşamamı sağlıyor, acılarımı hafifletiyor, yaradana sığınıyorum çaresizliğimde..
Sen; yaşama sebebimsin..uyanma nedenim,her şeyim….
Şiir; ruhumdaki çıkmaz sokaklara açılan pencere…
Şiir; seni bağırmanın en gizemli sesiydi
Tutuklanan düşlerimin renk renk çiçek açmasıydı
Özgürce, çocukça, insanca…
Susturulmuş çığlıklarımın diğer adıydı; şiir.
Keşke…keşke….
Hergün binlerce keşkeyle uyanıyorum ve yoruluncaya kadara keşkelerle başlayan paradigmalar yazıyorum talihsizliğime, yitik baharlarıma….
Sonra ağlıyorum ve yine ağlıyorum…
Önce çocuklarımın boş ranzaları vurdu beni, sonra sensizlik…ellerim şaşkın! Gözlerim bomboş..hiçbir şarkıda yokum..nereye gitsem oralı değilim..
Oysa gezmeyi ne çok severdim bilirsin..hiç bir yere ait olamamak nedir bilir misin?
Acılarımı kağıtlara savuruyorum, sonra buruşturup atıyorum..dudaklarım kağıtlardan daha buruşuk, ruhum paramparça…
Ve hatırlıyorum sevmek için ölmeyi bir çocuk öğretmişti bana..bir çocuk kadar olamadım; işte asıl bu öldürüyor beni.!
Beni düşünme.bilirsin kaderciyim ben.Rabbim ne derse o.Razıyım takdiri İlahiye.
Vuslat ya da özlem! .kaderden öte yol yok bilirim.
Ama yüreğim bir başka sevgiye hep kapalı kalacak.bana sevgi için ölmeyi öğreten birinden daha layık kim olabilir ki yüreğime?
Senden daha çok kimseyi sevemem ki..inan canım, başkasını sevme ihtimalini düşünmek bile beni utandırıyor.düşlerim kirlenir, anılarım lekelenir diye üzülüyorum.
SON NEFESİME kadar UMUDUM hep olacak.sen de unutma ve umutlu ol olur mu?
Mutlu ol, gülümse, yaşadığını bileyim yeter.
Sustum, susacağım ve rabbime emanetsin biliyorum.
Eğer ölürsem, hakkını helal et, talihsizliğime seni ortak ettiğim için.o huzur gözlerinde dirilir talihim belki demiştim..olmadı olmadı..milyonlarca kez özür dilerim
Affet beni seni de acılarıma ortak ettiğim için…
Olsun gözü açık ölmeyeceğim; mahşerde seni görme ihtimalim var ya…
Bu yazıyı okuyanlar deneme diye okuyabilirler.ama sen mektuplarımdan biri diye oku.
Belki de son mektubumdu….
23 Mart 2005
Yalıkavak-Bodrum
İbrahim EROĞLU
YORUMLAR
BEGONVİL GÜLÜŞLÜ SEVDAM,
Sana doyamadım ama aşka da acıya da doydum.
İkisini de zirvede yaşadım,yaşadık…. Hani hatırlar mısın bir günümüz mutluysa diğer gün mutlaka hüzündü.hiç mutlu iki günümüz olmadı.hep bedel öderdik daha kavuşmadan bile..
Hayatta hiçbir HİS bu kadar büyütmedi ve hiçbir haz bu kadar mutlu etmedi…
Hiç bu kadar canım acımamıştı; acısız, özlemsiz bir saniyem bile yok.! Öyle çaresizim ki…
En çok da bunları anlatamadığıma üzülüyorum.
Hissettiğini biliyorum ama bunu da biliyorum ki, büyük aşkların acıları da devasa olur…
MÜKEMMEL BİR YAZI YAZAN YÜREGİ KUTLARIM ..
SAYGILAR ŞAİRE.BERÇE
SON NEFESİME kadar UMUDUM hep olacak.sen de unutma ve umutlu ol olur mu?
Mutlu ol, gülümse, yaşadığını bileyim yeter.
Sustum, susacağım ve rabbime emanetsin biliyorum.
Bilgisayarımın bozulması nedeni ile geç kaldığım bir deneme.
Şiirleriniz gibi yazılarınızda çok özel İbrahim bey.
Bu dünyada kavuşamayan elbet bir gün mahşerde kavuşacaktır biliyorum. Çünkü mahşerde kaçacak bir yerimiz yok ve hepimiz aynı yere gideceğiz sevelim ya da sevmeyelim. Ama ölümü yaşamadan bu dünyada mutlulukları yakalamanızı diliyorum.
Saygılar yüreğinize
Olsun gözü açık ölmeyeceğim; mahşerde seni görme ihtimalim var ya…
GÖRÜŞEBİLECEĞİMİZ SON YER ORASI DEĞİL Mİ..? SEVDİKLERİMİZ OLSUN SEVMEDİKLERİMİZ OLSUN BİR GÜN MAHŞERDE KARŞILAŞACAĞIZ...İÇTEN BİR YAZIYDI OKUDUKÇA İÇİM SIZLADI DESEM YALAN OLMAZ DEĞİL Mİ..? KEŞKE OKUMASAYDIM YAZINIZI DEDİM..DİLERİM GERÇEKLERLE ALAKASI YOKTUR..İNŞALLAH YAZILARDADIR HÜZÜNLERİNİZ..MÜKEMMELDİ VE HER ŞEYDİ....KEŞKE ELEŞTİREBİLECEK BİR NOKTASINI BULABİLSEYDİM..GÜZELDİ HEMŞERİM..TEBRİKLER..SEVGİLER...
kader_48can tarafından 5/5/2009 10:47:20 AM zamanında düzenlenmiştir.
kader_48can tarafından 5/5/2009 10:47:56 AM zamanında düzenlenmiştir.
Bu aralar hayatımda üç şey var; dua, sen ve şiir…
Dua; yaşamamı sağlıyor, acılarımı hafifletiyor, yaradana sığınıyorum çaresizliğimde..
Sen; yaşama sebebimsin..uyanma nedenim,her şeyim….
Şiir; ruhumdaki çıkmaz sokaklara açılan pencere…
Şiir; seni bağırmanın en gizemli sesiydi
Tutuklanan düşlerimin renk renk çiçek açmasıydı
Özgürce, çocukça, insanca…
Susturulmuş çığlıklarımın diğer adıydı; şiir.
Keşke…keşke….
Hergün binlerce keşkeyle uyanıyorum ve yoruluncaya kadara keşkelerle başlayan paradigmalar yazıyorum talihsizliğime, yitik baharlarıma….
Sonra ağlıyorum ve yine ağlıyorum…
Keşkelerle okumak ve yaşamak bu olsa gerek dostum içtendi yürek burkandı özlemdi sevgiydi hayattı açıkçası yaralı yüreklerin okurken yaşadığıydı çok iyi anlayabiliyorum vedalar hep acıdır sevemedim ben o acıyı itirafın ve mektubun sonlanmamalıydı yürekten kutlarım dostummmm...Selam ve saygım ile...
Biliyor musun yağmur gözlüm,
Bugünlerde en çok hava durumunu seviyorum.yaşadığın kentin adını duymak iyi geliyor bana.
Geçenlerde plakanızı gördüm bir araçta, çocuklar gibi peşinden koştum.sürücünün bana bir bakışı vardı…oysa deli değilim ben…Ve hatırlıyorum sevmek için ölmeyi bir çocuk öğretmişti bana..bir çocuk kadar olamadım; işte asıl bu öldürüyor beni.!
çok güzel bi yazı beğeniyle okudum paylaşımınız için tşklr...
Yazının (mektubun) tarihine bakarsak, acıların hafiflemiş olma ihimali geliyor aklmıza...
Kaldı ki ben senin kaleminden umut, özlem dolu nice şiirler okudum...
Ve hep onları okumayı diliyorum, her ne kadar hüzün şairin sığınağı olsa da...
Seçkiyi kutlarım arkadaşım, selam ve saygılarımla...
söyleyemediklerimiz vardır diye düşünürüz hep sevdiklerimize ama bildiğim tek gerçekse sevenlerin aynı şeyleri hissettikleri aynı zaman diliminde.
hoşçakalları hiç sevmememe rağmen daha çok sevmediğim birşey varsa o da sevdiklerime hoşçakal demek zorunda kaldığım anlardır.
yazınızı okumakla kalmadım yaşadım.
saygılar.
kırmızı karanfil tarafından 4/11/2009 11:11:46 PM zamanında düzenlenmiştir.
Öylesine güzel bir yazı ki .. Bir kere değil bazı yerlerine dönüp bir daha okudum.
Maddeye ve menfaate dayanan şu yaşadığımız dünyada.İnsan yüreğinin değerini bilmeyenler arasında
bu güzel sözler ilaç gibi geldi.
Leyla ve Mecnundan kalma bukadar güçlü , kutsal güzel bir sevgininin olabileceğine inanasım gelmedi.
Gerçek olmasa bile bu güzellikleri bu duygulu aşkı düşünmek bile güzeldi.Kaleminiz de çok güzel.Akıcı ve duru bir üslupla yazmışsınız.
Duygular berrak sular gibi sıralanmış.Hiç bitmesini istemedim.
Öylesine etkilenmişim ki, bittiği zaman klavyeye damlayan gözyaşlarımı sonradan farkettim.
Sayın öğretmenim nekadar duygulu hassas ve zarif bir yüreğiniz var.Hayranlık duymamak mümkün mü?.
Saygılar efendim..Sizi gönülden kutluyorum.
gül peri tarafından 4/11/2009 1:54:31 PM zamanında düzenlenmiştir.
Kara sevda böyle birşey işte,insanı şair de yapar, yazar da yapar, divanede....herkes zaman zaman bu duygualrı yaşıyor fakat sizin kadar usta bir şekilde ifade edemiyorlar..çok güzel bir yazı okuttuğunuz için teşekkür eder...yağmur gözlüne bir an önce kavuşmanı da yüce rabbimden niyaz ederim kardeşim...sağlıcakla kal
"Bu aralar hayatımda üç şey var; dua, sen ve şiir…
Dua; yaşamamı sağlıyor, acılarımı hafifletiyor, yaradana "sığınıyorum çaresizliğimde..
Sen; yaşama sebebimsin..uyanma nedenim,her şeyim….
Şiir; ruhumdaki çıkmaz sokaklara açılan pencere…
Şiir; seni bağırmanın en gizemli sesiydi
Tutuklanan düşlerimin renk renk çiçek açmasıydı
Özgürce, çocukça, insanca…
Susturulmuş çığlıklarımın diğer adıydı; şiir."
Bu anlamlı çalışmanızdan dolayı sizi kutlarım. Yağmur gözlün
bira nankörmüş anladığım kadarıyla...Onun için ben bu yağmur gözlüye sitem ediyorum. KALEMİNİZE SAĞLIK...Saygılar
sunuyorum....Selamlar..
'Biliyor musun yağmur gözlüm,
Bugünlerde en çok hava durumunu seviyorum.yaşadığın kentin adını duymak iyi geliyor bana.
Geçenlerde plakanızı gördüm bir araçta, çocuklar gibi peşinden koştum.sürücünün bana bir bakışı vardı…oysa deli değilim ben…
...........................................................................
Ve hatırlıyorum sevmek için ölmeyi bir çocuk öğretmişti bana..bir çocuk kadar olamadım; işte asıl bu öldürüyor beni.! ''
Mükemmel bir yazı..Tebrikler..
Fikret TEZAL tarafından 4/10/2009 10:59:55 AM zamanında düzenlenmiştir.