Safiye’ye Mektuplar - 46 / '' Rabbim sonumuzu hayır etsin.

• 7 Nisan 2009 Salı 23:34:42

Süveyda.(m) ( 3/29/2009 )
---------------------------------------------
Ah benim hocam sizden daha iyi kim anlar bu süveyda’yı kim?
Siz beni anlarsınız, neyi neden yazdığımı bilirsiniz. Dedim ya kime ne benden. Ben faydam dokunsun insanlar düşünsün birazcık diye yazdım o yazıyı. Önemli olan benim yaşamımdan bir kesit olması değildi, önemli olan hergün yüzlerce kadının tecavüzlere maruz kalmasıydı. Bize ne olmuş. Neden bu kadar umursamaz neden boş vermiş olmuşuz. Söyleyin hocam neden? Kimse kimsenin sıkıntısıyla ilgilenmiyor. Herkes gözünü kulağını kapamış bir boşlukta yaşıyor. Vallahi gözlerim doldu yorumların çoğunu okurken. Çünkü boş vermişliğimizi gördüm. Bana dokunmayan yılan yaşasın ı gördüm. Rabbim sonumuzu hayır etsin.

Tarih:30 Mart 2009 Pazartesi 01:47:53
RE:merhaba

Sevgili safiye,
İnsan yaratanın halifesi makamındadır. Kutsi bir varlıktır. Hem kendi özünde, nefsinde, hem yaptığı fiillerinde, etkilediği çevresinde, yaptığı her hareketinde ya Allah’ın emirlerine, yaratılış gayesine uygun davranarak izzet ve şerefini, makam ve mertebesini artırır yahut negatif davranışları, nefsine ve Allah’ın emanetine ihaneti sebebiyle aşağılara, süfliyata, fıtratının tersine giden bir yolla ruhsal, zihinsel hatta bedensel rahatsızlıklara uğrar.

İnsana yaratılıştan itibaren geniş yetkiler verilmiştir. Allah’tan aldığı sıfatlar ile kudret ve kuvvet, irade ve iktidar sahibidir. Bu yetkilerini ve kabiliyetlerini iyiye kullananlar olduğu gibi kötüye kullanalar da olacaktır.
İnsana hem çok güveneceğiz, hem asla güvenmeyeceğiz. Her insanı potansiyel bir canavar veya potansiyel bir ermiş olarak göreceğiz. Özellikle yeni tanıştığımız bir insana yarı güven, yarı şüphe ile yaklaşacağız. Güven verdikçe kredimizi artıracak, güvenimizi sarstıkça geri çekeceğiz.

Herkesin bizim beklentilerimize göre iyi, doğru olduğunu varsaymayacağız. Ne yaparsak yapalım eleştirenlerin de takdir edenlerin de olacağını bileceğiz.

Konumumuza göre dostlarımız da olacak, düşmanlarımız da. İyilerden isek kötüler düşmanımız, kötülerden isek iyiler düşmanımızdır.
Dostluklarımızda böyledir.

Öyleyse iyiyi kötüden ayırmaya çalıştığımız gibi, kime ne maksatla hitap ettiğimizi de bilecek, hedefimizi tesbit ettikten sonra yolumuza devam edeceğiz.
Ameller niyetlere göre değerlendirilir. İlahi kural budur. Niyet hayır, akıbet hayır denilmesi bu nedenledir.
Ben bir eşya üzerinde tasarruf ederken iyi niyetle ettim. Şu halde sonuç o eşya için ne olursa olsun benin için sevap kayıtlara geçmiş, lehime hüküm verilmiştir, diyebilmeliyiz

Senin yaptığın işi ne amaçla yaptığın, senin için bir bilgidir, başkaları için ise bir zandır. Kötü zan dinimizce yasaklanan bir şeydir. Çünkü kur’an-ı kerimin ifadesiyle, zannın çoğu isabetsizdir ve kötü zan haramdır.

Öyleyse sen kendinden emin olduğun her şeyi, edebi dairesinde yaz ve yayınla..Sevabına mutlaka mazhar olacaksın.Bunda asla şüphe yoktur.

Ben senin samimiyetine inanıyorum. Destekliyorum. Yazdıklarını yararlı buluyorum. Ben de iyi niyetli zannımla sevap kazanıyorum... Senin de sevap kazandığına inanıyorum. Artık tövbeden sonra yakaladığın huzuru, güveni, mutluluğu yazma zamanın geldi diye düşünüyorum. Detaylı bir şekilde yeni hayatını yazarken yeri geldikçe vurucu ifadelerle eskiyi de anabilir, mesajlarını vermeye devam edebilirsin.

Sen rahat ol. Birlikte yaşadığımız sıkıntılı zamanların ardından senin adına ben rahatım. Sağlıklı normal bir genç kadın, müstakbel bir eş ve anne olarak tahayyül ediyorum, mutluluklar diliyorum.
Gecenin hayırlı olmasını dileyerek gözlerinden öpüyorum.