BU MİLLET
Bu millet, bu millet, bu millet var ya müthiş bir manevi potansiyele sahiptir.
*** Kimsenin kaşına gözüne pas vermez,
*** Değil yanlışa, bu hissi bile alırsa uyarı verir,
*** Çok sabırlıdır, ama varlığını öncü deprem gibi his ettirir,
*** Gerekirse meclisi dört başı mamur yeniler,
*** Birilerinin hatırı için yanlışa onay vermez,
*** Dinini diyanetini önemser fakat kullananlara geçit vermez,
*** Kimlik siyasetine onay vermez, fakat çığlık atanların sesini de duymazlıktan gelmez,
Bu millet bizim için Yüce Allah’ın bir lütfüdür.
Nasıl mı? Bir bir anlatayım müsaadenizle:
Kimsenin kaşına gözüne pas vermez,
Ben inanıyorum ki bu gün Türkiye’de Başbakanımızdan daha çok sevilen bir lider yoktur bu sevgi oranı %70-80 leri de bulur; ama ne olur, ne olmaz diye Onu da muhalefetsiz bırakmaz yanlış yapabilir diye, çünkü etrafında tekin insanların oranı epey azdır.
Bunu İl başkanlıklarından Partiliymiş gibi gözüken, argo deyimle "tırşıkçı"lardan ve kimi millet vekillerinden anlamak gayet açık bir tarzda mümkündür. Dolayısıyla ne olur ne olmaz diye emniyet supabı gibi muhalefeti burnundan ayırmıyor.
Değil yanlışa, bu hissi bile alırsa uyarı verir,
Ülkeye, görüldüğü kadarıyla kayda değer hizmetleri olan AK partiyi nasıl uyardığını hepimiz şahit olduk Ülkenin doğusu da batısı da kendi açısından bazı endişelere kapılarak tavır sergiledi öyle ki CHP’ye dahi oy verdi. Başka bir ifadeyle verdiği avansı siyasi partilerden esirgemedi, özellikle AK partiye verdiği oyları benzer bir partiye kanalize etti.
Çok sabırlıdır; ama varlığını öncü deprem gibi his ettirir,
Sabır da laf mı? Sabır küpünde de öte bir şey bu; Yıllardır derin devleti fark etmiş zulmün bin bir çeşidine maruz kaldığı halde sabrediyor. Askeriyesini önemsediği halde yanlış yapanların da arkasında durmuyor hani. Ama yine de var olan sorunun yasal yöntemlerle çözülmesini istiyor, bu da başka bir asalet tabi.
Gerekirse meclisi dört başı mamur yeniler,
Bir ara meclisimiz, değerleriyle ters düşmüştü hani Örtülü haliyle seçilen bir hanım efendiyi nerdeyse linç edeceklerdi Meclis kürsüsünün etrafına toplanmış "Dışarı, dışarı..." diye koro halinde tempo tutmuşlardı. Sonradan ne oldu? Halk onların tamamını partileriyle birlikte dışarı atmadı mı? Eski Meclis Başkanlarımızdan Bülent ARINÇ Bey, bir ara "Dışarı, dışarı...dediler kendileri dışarıda kaldılar." diye bir yorum yapmıştı.
Birilerinin hatırı için yanlışa onay vermez,
Alem gördü. Şanlıurfa’da FAKIBABA’nın etrafında nasıl halk kenetlendi sanki, onlar Başbakanı sevmiyorlar mı? elbetteki seviyorlar ama yaptığı yanlış tercihin karşısında durdular ve başardılar.Yani sevdikleri lider yanlış yaptı diye körü körüne oylarını kullanmadılar, aynı zamanda dünyanın hayran kaldığı Başbakana bir de ders verdiler "Sakın iyi insanları ezme! Kediyi fareye boğma! Yoksa yanında yer alamayız ona göre, biz hakkın ve hizmetin yayındayız" dercesine , haykırarak rengini belirlediler.
Dinini diyanetini önemser fakat kullananlara geçit vermez,
Güzelim İslam dini, her bir tarafa çekip çekiştiriyorlar bir yandan milletimizin ana özelliği olduğu için kesip atamıyorlar bir yandan da gerçek anlamıyla öğretilirse ciddi anlamda insana bir karakter, bir duruş kazandırmaktadır ki bu da kimi kimselerin hesabına gelmiyor.Çünkü bu özelliğe sahip insanları yönlendirmek,sömürmek kolay değildir Dolayısıyla karşı çıkılsa bir türlü, ileri gidilse bir türlü;ama unutulmamalıdır ki dini diyaneti dilinden düşürmeyen bir parti yakın geçmişte %3-5 lerde bırakılarak Meclisin dışına savruldu. Yani vatandaş diyor ki beni aldatma, siyaset yapıyorsan adam gibi yap, işin gereğini yerine getir;ekonomiyle, eğitimle, sağlıkla uğraş, Uluslar arası münasebetlerde adam gibi beni temsil et. "Davul boynundayken başkası tokmak vurmasın" görüyorsunuz bu millet doğruya nasıl destek, yanlışa nasıl uyarı veriyor. İyi ki böyle bir milletimiz var. Aslında halkımızı dünya ölçülerinde aydınlatmayı bir becerebilseydik,asıl sermayemiz o olurdu... Bu milleti anlatarak bitiremem ki.
Kimlik siyasetine onay vermez, fakat çığlık atanların sesini de duymazlıktan gelmez,
Devlet eliyle dil yasağı getirilerek gereksiz yere bu halkın başına bela açanlar oldu geçmişte. Maalesef bu anormal gelişme, bu ülkeyi yarım asır dünyanın gerisine kaydırdı desem inanın. Neyse ki bu sorun,fiziki kargaşadan siyasi sahaya taşındı taşınacak. En nihaye demokratik idare tarzında bir şûra usulüyle çözüleceğine inanıyorum memleketin doğusu da batısı da bu sorunun çözümünden yanadır.Bu seçimle bunu bir daha beyan etti. İktidar partisinin oyları batıda fazla düşmedi, düşen oranı da ekonomik dengesizliğe, iktidarın gevşemesine bağlıyorum, doğuda da yanlış aday tespiti ve Kürt sorunun çözümü için atılan adımların yasal bir zemine kavuşturulması ve pekiştirme isteğine işaretti.
PEKİ NE YAPMAK LAZIM?
1- Toplumun ilim adamlarıyla (aydınlarıyla) bir araya geleceksiniz.
2- Kanaat önderlerinin fikrinden yararlanacaksınız.
3- Nüfus oranına göre her köyde her mahallede yeterince, nitelikli güvenilir adamların olacak.
4- Halkın yanında olacaksın; dertlerine çare, yaralarına merhem olacaksın
5- Parti havasına değil, gönül bağına dayanacaksın ve bağın sağlamlaşması için çaba harcayacaksın.
6- Nitelikli vatandaş, aydın halk oluşturma çalışmaları yapacaksın.
7- Dil din inanç ve ifade özgürlüğünden yana olup yasal düzenleme yapacaksın vs...
Selam ve dualarım, gayret edip bu ülke için taş üstüne taş koyan insanlar içindir.
e.kaya