- 876 Okunma
- 11 Yorum
- 0 Beğeni
YORUMLAR
yorumunuz için teşekkür ederim.zaten yazıdaki amacım doktorlar tarafından acıları tedavi edilemeyen bir insanın basit bir sokak lambasından aldığı huzuru anlatmaktı.doktoru koymasaydım lambayı kimle kıyaslayacaktım.bir de pencereyi yasaklayn doktor.o yüzden yazının adı da o şekilde...huzur bulduğum yerden iyileştirmek adına beni mahrum bırakmayın anlamında bir çığlık.asla doktorlara saygısızlık amaçlı değil.iyi ki varlar.ama insanın yüreğindeki ya da beynindeki yaralara asla çare olamıyorlar...
tekrar teşekkür ederim..sevgilerimle
aynur engindeniz tarafından 4/8/2009 11:32:33 AM zamanında düzenlenmiştir.
ablamı ziyarete giderim bazen. aramızda şehirler var. o yüzden gitmelerim bayramdan bayrama cinsinden nadir olur. giderken onunla görüşmediğimiz ayların acısını çıkarırcasına oturup uzun uzun halleşmeyi hayal ederim. lakin ablama vardığımda, hal-hatırdan sonra iki çift söz edecek anı yakalamak mümkün olmaz. çünkü ablam mutfaktan çıkmaz. özlemiştir kardeşini. ona en güzel yemeklerini yapmakla meşgul. yemekten sonra bulaşık, sonra çay, pasta vb. mutfak onun en sevdiği mekandır. benim onun yüzünü gördüğümde bulduğum huzuru, o bana yapacağı ikramlarla oyalanırken zihninde yakalar ve mutlu olur.
yazdan yaza anneme giderim memlkete. hayalim: iki ay boyunca sabahlara kadar oturup dertleşmektir annemle. ama o ne yapar. bahçesinde organik sebze yetiştirmekle meşgul olmayı yeğler. çünkü zayıflamışımdır. iki ayda iki katına çıkarmayı düşünür kilomu. bakar ki olmuyor, hiç çıkmaz olur bahçeden. onun huzur bulduğu yer bahçe sevdiği çocuğuna en güzel ikramı yapmak için seçilmiş cennetten bir köşe olur sanki.
...
lise yıllarında iken derslerle ilgili ödevlerimi yapmak nerdeyse yatma saatine kadar sürerdi. kitap okumayıda çok severdim. annem, lambanın ışığından rahatsız olurdu. oturduğumuz ev kiraydı ve bir odalıydı. o yüzden sokaktaki yanan ışığın altına gider roman okurdum. bazen öyle sarardı ki okuduğum kitap camilerden yükselen ezan sesleriyle anlardım sabahın olduğunu. annem için huzur, yatsı namazından sonra uyuyup sabah kahvaltı ettirmeden beni okula göndermemiş olmaktı. benim içinse bir romanın içinde kaybolmak.
herkesin huzur bulduğu bir yer var. zihninde yaşattığı düşünceler var. yüreğindeki taht'a oturttuğu sevdiği biri var ve içten içe onunla konuşmaları var.
olmazsa asıl o zaman oturup sorgulamak gerekir. olmayanın lokmanca muayeneye ihtiyacı var demektir.
tebrikler aynur kardeş. yazınız da şiirleriniz kadar güzel.
aradığınız huzur pencerenizde sokak lambaları ile birlikte olmaktaysa, pencerenizle ve sokak lambanızla kalınız.
selamlar saygılar.
"çünkü sen insansın...anlamamak senin mayanda var.yargılamak,suçlamak hep insani duygular..ama sokak lambası öylemi.hep o utanır ben anlatırken.hep onun boynu büküktür ben konuşurken..."
___________________
aslında her cümleyi tek tek alıntılamak isterdim. gerçekten..
harika bir yazı olmuş. öykü ya da. makale mi???
deneme mi yoksa..
aman! ne önemi var canım. bilinçli bir şekilde yan yana getirilmiş harf sıralamaları. güzel olan da bu değil mi?
değil mi ki o duyguyu yansıtabilmek önemlidir. değil mi ki hissi yazabilmek. kendi hissin olmasa dahi.
tebrikler efendim, tekrar okuyacağım güzel bir yazı. gerçek ya da hayal. hayal olsa daha değerli hatta.
____________________
"kaç kez yüzüme vuruldu,kaç kez deli muamelesi gördüm "
___________________
be insan normalleri. kendisini mutlak gerçeklik ve mutlak odak sanan insan!!! komik olan o işte...