Obama, Halılarıma Basma
Amerika başkanı ülkemi ziyarete başladı. Herkes onun yanındaydı, ben de televizyonun karşısındaydım. Geleneksel misafirperverliğimiz de iş başındaydı. Turistik değil ama tarihi yerlerimizi gezdirdik, ortak değerlerimizi ona bir bir anlattık. O da ilgiyle dinledi, bizimle ilgilendi. Olması gerekenleri hatırlatmayı da ihmal etmedi. Ermenistan sınırını açacaktık, onlar da PKK konusunda destekleyecekti. Başka projeler de vardı ama bunlarla ilgilenmedim. Hepsi rutin söylemlerdendi. İlgimi çeken konuyu söylemeden edemeyeceğim. Aksi taktirde içime atacaktım ki bu da benim için hiç iyi olmazdı. Zaten depresyondaydım, daha da artardı ve o zaman da üstesinden gelemezdim.
Demem o ki başkan Obama ülkemize geldi. Hoş geldi sefa geldi. Biz zaten misafirperver bir millettik. Onu da saygımızla ve sevgimizle karşılardık. Bu bizim genlerimizde vardı. Başka türlü davranamazdık. Bunlar güzel sözler ama bazen canımız da sıkılabiliyor. Tıpkı televizyon seyrederken bende olduğu gibi. Obama bilmeyebilir ama oradaki insanlar konunun cahili değildi. Üstelik müftü de vardı ve bildiğim kadarıyla onun görevi de bilmeyene dinin kurallarını öğretmekti. Oysa Obama’nın gelişi onu da şaşırtmıştı. Müftü ve imamlarla birlikte Obama camiye girmişti. Üstelik yanında başbakanımız da vardı. Bildiğim orası kutsal bir mekandı ve namaz kılan müminler alınlarını yere koyarak secde ederlerdi. Yoksa ben uyurken bu camilerimizde artık ibadet yapılmamasına mı karar verilmişti? Belki de öyleydi, ben duymamıştım, camilerimiz de artık müze olmuştu. Çünkü gördüğüm zevat ayakkabılarıyla oralara giriyordu. Ben de bunu kendime ve değerlerime hakaret olarak algılamıştım. Bundan kurtulabilmek için paylaşmam gerekiyordu ve şu anda öyle yapmaya çalışıyorum.
Amacım misafirimizi rencide etmek değildi. Onun nezdinde kendi insanımızı kibarca uyarmaktı. Gelen her kim olursa fark etmez, dolaştırıldığı mekan Allah’ın evidir ve orada gerektiği gibi davranılmalıdır. Aksi taktirde tarih sayfalarında bundan da söz edebilir, her ne kadar önemli gibi görülmese de sonraki kuşaklar bunu önemseyebilir. Ben de diyorum ki yeni baştan, Obama, camilerimizdeki halılara ayakkabınla basma! Yoksa ben de senin memleketine gelirim, kiliselerinde olmaması gerekenlerle iştigal edebilirim. Yine de biliyorum ki bu olumsuz davranışlar bizlere yakışmaz. Herkes kendisine yakıştığı gibi davransın ve halılarımızın üstüne ayakkabılarıyla basmasın.
YORUMLAR
Ben o sahneyi izlemedim doğrusu.. Fakat henüz gelmeden yanında gelecekleri kolay çıkarılabilir ayakkabı ve baş örtüsü konusunda uyardığına göre, ayakkabılarını çıkarmıştır herhalde...
Normalde aciz uluslar ezilir bu tür konularda..Bize yapılanları biz onlara yapamayız. Fakat ben şahsen Sayın Obama'da bir fark görmek istiyorum bize karşı ve görüyorum da galiba. Yani bizi acze düşürmek gibi bir amacı yok.
Aslında biz onların ibadet günleri olan pazarı, kendi ibadet günümüz olan cumaya karşı tercih etmişik tatil olarak. Yani acizliği kabul etmişik zamanında...