pozitivizm - özgürlük - bilim - falan...

• 7 Nisan 2009 Salı 12:16:02

çoklu yanılsamalı dünyadan, soydaşlarıma merhaba!

bildiğini sanan, ama bilmediğinin farkında olmayan insan ne garip!

ve komik...

:)

yani hani en nihayetinde merkepler acıktıklarını bilir ve gider karınlarını doyururlar. yani zaaflarının farkında olaraktan o zaaflarını giderirler. ya insan! aklının büyüüsüne kapılıp düşey hareketlerle, yere ve yer çekimine doğru giderken, ne zaman bilecek acaba aslında yükselmediğini. ve bir şey öğrenmediğini.

yani saçmalıyorum belki.

daha çok şaşırmak da diyebilirsiniz. ya da kışın ortasında sesi tamamen kısılmış bir kız çocuğunun elinden şekerinin alınması üzerine atamadığı çığlıkları düşünün. ya da civciv adayının yumurtayı kıramamsı üzerine duyduğu siniri...

işte öyle aslında pozitivizme ve tek doğruculuğa olan öfkem. ve bir de tabi çağdaş insanın özgürlük anlayışına. ya da özgürlük değil de, kuralsız olma sevdasına. yedi büyük günahtan birincisine yani. (korkmayın gerici değilim ama. günah falan dedim ya! hristiyanlık anlayışıdır bu. rahatladınız mı. tamam o zaman devam edeyim) gurur!!! gurur!!! gurur!!! ya da PRIDE... yani insanın bildiğini sanma kaçış yanılması. nereye kaçıyorsunuz.? yere, yere doğru bir kaçış bu! aynen deve kuşları misali, kafayı toprağa gömünce dünya yok olacak. haha!

ya da bir yumurtanın içine girip de, kendi koyduğu kuralların boyunduruğundan kurtulmaya çalışırken, yumurtada beyaz ve sarı vs. diye bir kısım parçalar olduğunu öğrenince her şey bitmiş sanmak gibi. ya da, dünya evren, karadeliklerden atomun parçalarına kadar bulunca, "ahan da her şeyi biliyorum ben bu kadar, her şeyi buldum" demek gibi. aynı şeyi düşün işte. birisinin gelip bilmediğimizi anlatması gerekiyordu aslında, ama onlar da gelmiyor artık. ne yaparsınız.

ya da bir maymuna bakıp, her sakallıyı dedemiz sanmak gibi bir şey. ve sonra bu delinin ipiyle 100 yıldan fazla sene sonra kuyuya inmek gibi. ne bulacaksa o kuyuda! galiba yere biraz daha yaklaşıyor. bakalım yerde ne bulacak, son misafir kapıyı tıklattığında...?

ne mi yapıyorum ya?
hiç, kuralsız ve serbest salınımlı düşünce boşalması. ya da istifra...:)
satır aralarını anladın anladın, yoksa bir şey anlamazsın bu saçma yazıdan...
bari adam gibi bir başlık koyayım.