Canım Benim,

Biliyor musun dünyanın en güzel şeyi seni sevmek. Uzaklarda olsan da kirpiklerimi kapar kapamaz seni karşımda bulmak. Pencerenin önündeki divana oturup elini tutmak... Aynı yürekle dışarıyı sessizliğin sarılışında izlemek...

Yeni sürülmüş ve henüz tohum serpilmemiş tarlalar hemen yeşillenir biliyor musun? Serçeler için yaptığım yuvadan yavrularının sesleri duyulur. Kaç dakika sonra bilemiyorum yavrular büyür, uçma dersleri alır, uçarlar. Zaman çok çabuk geçer, sarhoşluğundan sevdamın.

Senin hiç mutluluktan titrediğin oldu mu? Sol göğsüm, en çok sana hayran olup, seni gördüğü an titreyen tarafım. Neden sağ taraf bilemiyorum. Şimdi titreyecek diyorum. Titriyor. Sanki seni sevdiği mi, çok sevdiğimi, özlediğimi, çok özlediğimi biliyor.
Kahrolası diş ağrımı bile seni düşünüce unutuyorum. Gençleşiyor bedenim, ruhumla aynı yaşa geliyor. Çılgınca etrafında koşuyorum.

Kimselere söyleme ama kadın kokusunu özledim. Göz kapaklarıma işlenmiş bir kadın var zaten. Sensin o kadın.

İpek saçlar yanaklarıma dokunsun istiyorum artık. Avucunun sıcaklığı sırtımı okşasın. İki güzel göz, ‘seviyorum’ diyerek baksın. Dudaklar ‘seviyorum’ desin.

Olsun. Kulaklarıma demesen de seni sevmek güzel.

Saçlarının omuzlarına dökülen kısmını avuçlarıma alıyorum. Kayıyor arasından, yumuşak ve sıcak. Yanağını okşuyorum kadifemsi gözlerin gülümsüyor. Nerden bulduğunu bilemediğim yıldızlar yanıp sönüyor. ‘Mutlu’ diyorum, daha mutlu oluyorum. İşte seni sevmenin en güzel yanı da bu. Mutlu olmak ayrılığında, yokluğunda, bekleyişimde bile mutlu olmak. Sana inanmak. Sana güvenmek. Kendimden çok, hatta seni senden çok sevmek…

Hani çiçekler hep güneşe doğru döner ya. Benim güneşim sensin. Günüm, haftam, ayım, yılım sensin. Tanıdığım günden beri ömrüm sensin. Ben seni göz kapaklarına hapsetmiş bir gardiyanım. En kalın zincirlerle bağlamışım kapıları. Anahtarsız kilitler vurmuşum gitmeyesin diye.

Senden bir şey beklemiyorum ki! Sadece gitme! Kal olduğun yerde.! O bana yeter.

Şafak vakti ormanlık bir alana baktın mı hiç? Suyun bulutlara kavuşmak için kaç şekle girdiğini gördün mü? Sakindir. Çok yavaş hareket eder. Acabalar doludur her zerresi. “Kavuşabilir miyim, beni kabul eder mi?” kokar, buram buram. Korkar. “Kabul etmezse tekrar dökülürüm üzüntümden” der binlerce parçaya bölünüp.” Korkumdan yükselemiyorum. Şekilden şekle de giremiyorum. Sadece seni seyrediyorum. Dilim bağlı seni tutamayan ellerim ağlamaklı, seni seyreden gözlerim yalvarmaklı olsa da, seni sevmek dünyanın en güzel şeyi.
Canım benim. Seni seviyorum.
Turgut UZDU