Çizgiler Vardı
Çizgiler Vardı.
O gün geç uyanmıştı.Hava oldukça sıcaktı.1-2 dilim ekmek yedi,duşunu aldı ve evden çıktı.Yaz tatillerinde her zaman yaptığı gibi,boş olan anneannesinin evine gitti.Arkadaşlarıyla bir hayli zaman geçirdi ve dışarı çıktı.Artık Güneş,deniz ve ufukla birleşti.Yıldızlar şimdi daha rahat seçiliyordu.Aklına nedensiz yere "o" geldi.Kendisi ona;"peri" diyordu konuştuklarında.Bu nedenle hayatta annesi dahil hiçbir bayana peri diyemiyordu.En büyük zaafı buydu belki de,saçları uzadığında kıvırcık olan bu arkadaşın.10 yılı aşkın bir süredir her zaman yanında olan dostuna döndü ve;"Ona kahvaltı teklif etsem mi?" dedi.Onayı aldı ve aklındaki bu kişiye arzuladığı teklifi yaptı.Cevabın olumlu olacağını düşünüyordu.Zaten bundan önceki 3 buluşmada ilk teklifi o yapmıştı.Şimdi sıra kendisindeydi.Teklifi pazartesi yaptı.Cuma’ya kadar yanıt bekleyecekti.Bu arada,Galata Kulesi’nin yanındaki bir yeri ayarladı.Tek eksik,"tamam buluşalım" cevabıydı.Bekledi.Cevap gelmedi.Mekan sahibi perşembe akşamı,"Ne o? Kız istemedi galiba."dedi.Bu sefer kendisi cevap veremedi."Yok,sınavı varmış" dedi.Günler geçti,günler birleşti ayları oluşturdu.Aralarında tek bir kelime geçmedi.Okulda gözgöze geliyorlardı ancak ne peri ne de bu arkadaş tek bir kelime edemiyordu.Arkadaş,gururundan,peri ise utancından..
Tüm bu hadiselerin üzerine,arkadaş dershanesine gidiyordu.Sınıftaki Didem ile araları çok iyi olmaya başlayınca,aklına anlamsız duygular akın ediyordu.İkisi dışarıda dolaşırken elleri birbiriyle kenetlendi.Gözleriyle konuşup elleriyle anlaşıyorlardı.Arkadaş durdu.Kendisini,"aldatan" sıfatının yanında gördü birden.Yine o kahpe düşünceye yenildi.2-0 öne geçmişti kahpe.Kızın elini bıraktı,evine gitti tek bir kelime edemeden.Perinin doğum gününde bir başka kıza da aynı cümleyi söylemişti.Yapamıyordu,çaresizdi.Kahpe’yi alt edemiyordu.Artık sevmekten korkar olmuştu..
Evde ders çalışıyordu.Telefonun ışığı yandı.Sessize alıyordu hep telefonunu.Bir mesaj gelmişti.Okudu.Uzun bir yazı vardı.Son cümlesine baktı;"Keşke beni affetsen" yazıyordu.Mesajın kimden geldiğine baktı."O" atmıştı.Ertesi gün okulda buluştular.Kısa bir mesafe katedip bahçeye inmişlerdi.Arkadaş çok özlemişti.Onu değil,beraber yaşadıkları anıları.O kısa mesafede bunlar geldi aklına.Vapurda serçe parmaklarını kenetleyip saçma bir konuda iddiaya girmişlerdi.Kaybedenin ne alacağını planladıklarında o parmaklar hiç ayrılmamıştı.Arkadaş ile perinin tenleri ilk kez birbirlerine bu kadar yakındı.4 yıl boyunca tek etkileşimleri buydu.Bahçedelerdi artık.Konuştular,konuştular.Peri’nin pişmanlığı ve arkadaşın bir çift göz karşısındaki acizliği neticesinde barıştılar.5 gün geçti aradan.Peri’nin "haftaya buluşuruz" lafının somutlaşmasını bekledi.Yine ses seda yoktu.Arkadaşın yaşadığı burukluk artık ilk kez bu kadar çok adım atmıştı.Düşündü.Son cümlesi;"herşey gönlünce olsun" ile biten bir mesaj attı."Bitirmem hiçbirşeyi" diye cevap geldi.Ertesi gün tekrar bahçeye indiler.Bu sefer arkadaşın düşünceleri çok keskindi.Peri konuştu,sustu.Arkadaş konuştu,susmadı.Yaşadığı rahatlık cümlelerine yansıyordu."Çevrenden rahatsızım" dedi.Peri’nin kısa bir süreçte gelişen yakın dostluklarından rahatsızdı.Tanju Okan’a hak veriyordu.O da çok rahatsızdı sevdiğinin belinde erkek kolu olmasından.Peri,dinledi."Vazgeçebilirim bazı şeylerden" dedi.Arkadaş bunu geri çevirdi.Sevgilisi değildi.Sadece arkadaşıydı.Tekrar anlaştılar.İki gün sonra bahçede Periyi gördü.Kucağında bir erkek vardı.Uzanıyordu herif.Saçlarını periye teslim etmişti.Peri de onlarla oynuyordu.Üstelik o herif,arkadaşın; "rahatsızım" dediği kişiydi.Düşündü.Eve geldi.Aynaya baktı.Göz altlarında çizgiler vardı.Uykudandır dedi.Yattı.Uyandı.Tekrar aynaya baktı,hala çizgiler vardı.Anladı nedenini.Uykudan falan değildi.Peridendi.Tekrar düşündü.Çok yapaydı herşey.Peri bile sahte geliyordu artık."Eskisi gibi olmayacak" dedi en yakın arkadaşı olan kendisinde."Evet" yanıtını aldı.Ağlamaya çalıştı.Olmadı.Göz pınarları dile geldi;"O,senin yanaklarını ıslatmamıza değmez" dediler tek bir ağızdan.Şaşırdı.Hak verdi.Ağlayamadı.Akşam oldu yattı.Erken kalktı.Kadıköy’e gitti.Jeton aldı.Büyükada’ya gitti.İskeleden indi.Kulaklığında,Hayko Cepkin;"Biliyorum,gülüyorsun" diyordu.Biraz dolaştı.Boş bir mekan buldu.Tam denizin yanındaydı.Yediği simitin bir parçasını yanındaki martıya verdi.Martı yedi.Hep orada kaldı.Ama kalbinin bir parçasını verdiği,hiç durmadı yanında.Eline kalemi aldı.Yazısını yazdı.Kulaklıktan; "Gittiğin yerde mutlu ol" sesi geldi.Çayını içti.Yazısı biterken 2 çay parası ödedi.3 Lira çok gelmişti ona.Mekandaki aynada kendisine baktı.Çizgiler vardı."Peridendir" dedi..
A.D