- 1829 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Aşk Bazen Gitmektir
Kadın aynanın karşısında beyazlamış saçlarını tarıyordu, aynaya dikkatlice bakınca hala daha gözlerindeki acıyı gördü.Hafifçe gülümsedi bunca yıl geçmişti. Acaba ne yapıyordu ki! uzun zaman olmuştu, tam otuzaltı yıl, dile kolay bunca yıl nasıl geçmişti?
Mutfağa gitti kendine bir kahve yaptı ve okuduğu kitabı alıp balkona çıktı. Aklına yine o yaşanmamış günleri geldi, sevgileri, tutkuları yaşanmamış bir masaldı, dedi.Kitabını okumaya devam etti.Okudukça ilginç satırlarla karşılaşıyordu, bu bölüm aynı onları anlatıyordu:
ATEŞ VE SU
Ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında sevdalanmış onun deli dalgalarına. Hırçın hırçın kayalara vuruşlarına, yüreğindeki duruluğa demiş ki suya;_ Gel sevdalım ol, hayatıma anlam veren mucizem ol......
Su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa al demiş; yüreğim sana armağan...Sarılmış ateşle su birbirine sıkıca kopmamacasına........
Zamanla su buhar olmaya, ateş kül olmaya başlamış.Ya kendisi yok olacakmış, ya aşkı........
Baştan alınlarına yazılmış olan kaderi de, yüreğindeki kederi de alıp gitmiş uzak diyarlara su...
Ateş kızmış, ateş yakmış ormanları.......................Aramış suyu diyarlar boyu, günler boyu, geceler boyu
Bir gün gelmiş, suya varmış yolu, bakmış o duru gözlerine suyun, biraz kırgın, biraz hırçın
Ve o an anlamış; aşkın bazen gitmek olduğunu.
Ama gitmenin yitirmek olmadığını, ateş durmuş, susmuş, sönmüş aşkıyla.
İşte o zamandan beridir ki:Ateş sudan, su ateşten kaçar olmuş.
Ateşin yüreğini sadece su, suyun yüreğini sadece ateş alır olmuş.
Yazan: Ç.S
O bölümü bitirince aynı bizim gibi, dedi.Aynı ateş ve su gibiydiler. Birbirlerine zarar vermeye başlamışlardı.Kızın çok bir şey istediği yoktu, sadece bir yuva istiyordu ama olmuyordu. Arada bazı engeller vardı. Kız kaderine razı olup, çekip gitmişti, kendine bir düzen kurmuştu. Zamanla delikanlı da kızın haklı olduğuna inanmıştı. ZAman zaman bir süre birbirlerini bir dost olarak gördüler ve görüştüler.
Zaman hırsızdır, çalarken hiçbir şey anlamazsın, ancak yok olduğunu ihtiyacın olunca anlarsın.
İşte şimdi o da; onun yokluğunu anlıyor ve gözlerindeki acıyı silemiyordu.